İttifak siyasetinin küçük partilere büyük fırsatlar sunduğu bir gerçek. Normal şartlar altında yüzde 10 barajını geçemeyecek olan siyasi hareketler, kendilerine ittifak çatısı altında kilit konumlar bulabiliyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin yüzde 50 artı 1'e dayalı olması nedeniyle her bir oyun değeri yüksek.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Bu zamana kadar muhalefet bu sistemin hep kendi lehine çalışacağını düşünme eğilimindeydi. Erdoğan karşıtlığında birleşmiş olmanın ve parti üst kademelerini sıkı kontrol altında tutmanın yeterli olduğu düşüncesi yaygındı. Gerçekten de bu yöntem uzun süre işledi. Millet İttifakı içindeki partiler, aralarındaki uyumsuzluklara rağmen ittifakı sürdürmek için her türlü farklılığı göz ardı etti. Parti liderleri tartışmasız hale getirildi. İçeride çıkan çatlak sesler teker teker susturuldu. Özellikle CHP'de tasfiye işlemleri yapıldı. Sonuç ne mi oldu?
Tasfiye öylesine abartılı hale geldi ki, dışarıdakiler içeridekilerden daha kalabalık hale geldi. İdeolojik olarak CHP kendi klasik kimliğiyle bütünüyle yabancılaşınca parti tabanı da sarsılmaya başladı. CHP, Atatürkçülük çizgisinden HDP çizgisine doğru geçiş yaptıkça parti içindeki ulusalcı gruplar daha da rahatsız hale geldi. Ancak kurdukları sıkı kontrol mekanizmalarına çok güvenen parti üst yönetimi, bütün bu serzenişleri göz ardı edebileceğini düşünüyor. Şimdi partiden istifalar çok daha ilkesel düzeyde gerçekleşmeye başlayınca endişe artış gösterdi.

Millet İttifakı'nın çıkmazları
Dahası yakın zamanlarda CHP'nin ittifak siyasetine dair endişeleri de artış gösterebilir. İYİ Parti ile HDP arasındaki konumunu ne kadar daha sürdürebileceği şüpheli. Eğer bir de HDP için kapatma davası açılacak olursa CHP'nin takınacağı tavır, iki taraftan birini kaybetmek anlamına gelebilir. CHP eğer kapatmayı destekleyecek olursa HDP'yi kaybeder. Yok karşı çıkacak olursa İYİ Parti'yle ilişkisini nasıl kuracak. İYİ Parti'nin bunu da sineye çekeceğini düşünebilirsiniz. Ama o zaman İYİ Parti siyasi varlığını nasıl sürdürecek?

Cumhur İttifakı sapasağlam
İşin bir de karşı tarafı var. Cumhur İttifakı'nda bu zamana kadar en ufak bir sarsıntı görülmedi. Aksine genişleme ihtimali güç kazanıyor. Erdoğan ile Oğuzhan Asiltürk arasındaki görüşme, yeniliklere gebe. Asiltürk'ün yaptığı açıklamalar anlayana çok şey ifade ediyor. Tutum değişikliği tartışılmaz bile. Ama nasıl ilerleneceğini hep beraber göreceğiz.
Millet İttifakı, AK Parti'den koparak ortaya çıkan küçük partilere umut bağlamıştı. Şimdi anketler bu partilerin de çok zayıf kalacağını gösteriyor. AK Parti'den oy koparamadıkları gibi siyasi söylem kurmayı dahi beceremediler.
Zaten son yayınlanan anketlere bakarsanız, Millet İttifakı'nın yaşadığı sorunları görürsünüz. Büyük beklentilerden sonra büyük bir şaşkınlık yaşanıyor. Çünkü Erdoğan bugün hâlâ yüzde 50'nin üzerine oyu zorlanmadan alabiliyor. Belki de bu yüzden son dönemlerde CHP çılgınca işler yapıyor. Böyle devam ederse CHP başta olmak üzere Millet İttifakı'nı çok daha zor günler bekliyor diyebiliriz.