Vakko iş dünyası için bir sembol.
Sanıyorum, kurucusu Vitali Hakko için Vakko Beyoğlu daha büyük bir sembol. Ne de olsa Şen Şapka'yla başlayan marka yolculuğunda, Hakko'nun Beyoğlu'nda mağaza sahibi olma hayalinin gerçekleştiği binadan söz ediyoruz.
1962'den bu yana, A plus denilen piramitin en üst sınıfına hitap eden Vakko, Beyoğlu'ndaki çok katlı mağazasında faaliyet gösteriyordu. Öğrendiğime göre, şu anda Vakko camiası içinde hummalı bir çalışma var. Vakko'nun aynı zamanda genel müdürlüğünün de yer aldığı Vakko Beyoğlu mağazasından taşınma vakti gelmiş.

Kanyon'a gidiyorlar!
Konfeksiyon dünyasının merakla izlediği son gelişmelere göre, Vakko Beyoğlu mağazasının büyük bir kısmı çalışanlarıyla birlikte yeni alışveriş merkezi Kanyon'a gidiyor. Belli ki hazırlıklar devam ettiğinden Kanyon'daki Vakko mağazası henüz kapılarını açmadı.
Vakko'daki değişim fabrika binasının bulunduğu Merter'de de devam ediyor. Anlatılanlara bakılırsa, Vakko, Merter'den de çok yakın bir zamanda taşınarak, şehrin biraz daha dışındaki yeni bir tesise fabrikayı götürecek. Beyoğlu ve Merter'deki Vakko bina ve fabrika alanının ise satış görüşmeleri sürüyor.
Peki Vakko, Beyoğlu'ndan neden ayrılıyor? Kimileri, Beyoğlu'nun yoğun yaya trafiğine rağmen müşteri anlamında Vakko'ya bir faydasının olmadığını düşünüyor. Ancak bilinen şudur ki, dünyanın her yerinde üst gelir grubuna hitap eden bu tarz mağazaların içinde hep tek tük ama iyi müşteri bulunur.
Üstelik bildiğim kadarıyla, Vitali Hakko'nun Beyoğlu trafiğe kapatıldığı günlerde başlattığı müşterilere özel otomobil servisi devam ediyor. Hatırlıyorum, Vakko müşterisinin yürümeyeceğini düşünen Vitali Hakko, Taksim'deki Vakkoroma önünden özel servis kaldırmaya başlamıştı. Vakko müşterisi önce Vakkorama'ya gelir, otomobilini park eder ve kendisini bekleyen özel otomobille arka yollardan Beyoğlu Vakko mağazasının arka kapısına kadar gider. Alışverişini yapar ve sonra da yine aynı yöntemle otomobilini park ettiği yere getirilirdi.