Şayet İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde yaşamıyorsa ne kadar iyi bir öğrenci olursa olsun bir gencin en iyi vakıf üniversitelerinde yüzde 100 bursla okuma şansı neredeyse yok gibi. Oysa İstanbul'daki kolejlerde okuyor olsalar bu gençler yüzde 100 bursla bu üniversitelere kolayca girebiliyor. Ne de olsa 2 milyonun üzerindeki gencin girdiği üniversite sınavlarında iyi derece alan öğrencilerden söz ediyoruz.
Fırsat eşitliğini kafaya takan bir rektör olunca bu sorunun ortadan kalktığına Koç Üniversitesi'nde tanık oluyoruz. Rektör Umran İnan'ın başarılı ancak dezavantajlı bölgelerde yaşayan öğrencileri araştırıp bularak iyi eğitimle tanıştırmaktaki ısrarı, bu öğrencilere burs bulmak için çaldığı her kapıdan aldığı 'evet' cevabıyla başarılı ve sürdürülebilir bir projeye dönüşmüş.
Üniversite hali hazırda öğrencilerin yüzde 40'ına burs veriyor. Ancak İnan için bu oran yeterli değil. Öyle ki 6 yıl önce odasına babasıyla birlikte Kars Anadolu Lisesi mezunu görme engelli bir genç giriyor ve 'Üniversitenizde hukuk okumak istiyorum ancak imkanlarım yeterli değil' diyerek burs istiyor. Türkiye 5 binincisi olmak gibi olağanüstü bir başarı gösteren ancak Kars'ta olduğu için bu imkanlardan mahrum kalan genci dinleyen İnan öyle duygulanıyor ki, 'Sen yaz, yüzde 50 burslu hak et, kalanını ben halledeceğim' diyor. İşte o gün puanı çok iyi olan gencin bir kolejde okuyor olması halinde tam bursla üniversiteye girebilecek puanı da almasının mümkün olduğunu görüyor ve Anadolu Bursiyerleri'nin temelini atıyor.
2012'de başlayan proje, Koç Holding'in 7 şirketi, pek çok başka şirketin patronu ve hatta biri Bank of America olmak üzere iki ABD'li şirketin yöneticileri Rektör İnan'ın bu isteğine 'Hay hay' diyerek katılmaya başlamış. Öğrenci başına firmalardan 5 yıl süreyle, her yıl 60 bin lira alınıyor. Üniversite de kalan 3'te 1'i karşılıyor. Geçen yıl bu burs için tam 2 bin 600 kişi başvurmuş. Bugün itibariyle Türkiye'nin 72 farklı ilinden 289 öğrenci 150 bağışçının bursuyla okuyor. Bugüne kadar toplanan para 75 milyon liraya ulaşmış. Umran İnan, bu yıl üniversitenin 25'inci yılı olması sebebiyle 200 öğrenciyi daha bursla üniversiteye almak için kapı kapı dolaşmaya devam edeceğini söylüyor.
Kurumsal İlişkiler Direktörü Zeynep Başak Çivi, Anadolu'daki ticaret ve sanayi odalarına da gideceklerini ve küçük şirketlerle bir araya gelerek bir öğrenci okutmaları için teşvik etmeye çalışacaklarını söylüyor.
Sanırım böylesi parlak gençleri iyi eğitimle buluşturmaktan daha güzel bir hayır işi olamaz. Burs programında yer alan öğrencilerle buluştuğumuz gün içlerinden birinin Umran İnan'ın dersini de aldığını öğrendik. 'Not ortalaması kaç biliyor musunuz. 3.8!' diye heyecanla öğrencisini anlatmaya başladı İnan. Tanıdığım en sıradışı ve en sevilen rektörlerden biri olan İnan, sadece elektrik elektronik mühendisliği okuyan ve endüstri mühendisliği ile çift anadal yapan Göksel Gökçen adlı kız öğrencisini değil, o gün bizimle tanıştırdığı Diyarbakır'dan, Muğla'dan, Karaman'dan, Van'dan hepsi de çok başarılı olan öğrencilerin hepsinin hikayesini biliyor ve takip ediyordu.
