Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Gülşen meselesini çok ciddiye alıyoruz

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Kime sorsan en önemli sorun olarak ekonomiyi işaret ediyor, enflasyondan yakınıyor...
Eurosu yıllar sonra doların altına düşen, liberalizmin başkentlerinde piyasaya narhlar koyan Avrupa gazsız bir kara kışa hazırlanırken, Türkiye'nin hazırlıklarını merak ediyor...
Doları dünyada rezerv para olan ABD'nin bile resesyona sürüklendiği, coğrafyamızda sınırların değiştiği bir ortamda Türkiye'nin rotasını nasıl tutturacağını tartışıyor.
Ama sosyal medyaya, reytinglere, "tıklara" bakılırsa ülkenin birinci gündemi, sahne kıyafetleriyle ilgili saçma sapan bir tartışma üzerinden reklam yapan şarkıcı Gülşen.




Bildiğiniz gibi, birileri oltaya gelip şarkıcının kıyafetlerini müstehcen bulduğunu söyledikçe o da don külot kostümlerle sahneye fırlıyor. Konuyu köşesine taşıyan Ahmet Hakan'la falan atışıyor.
Çarşamba gecesi de Gülşen'in sahnede yaptığı bir konuşma sosyal medyada yayıldı.
Görüntünün ne zaman çekildiğini bilmiyoruz. Konuşmanın başı sonu da yok ama kayıtta şarkıcının ağzından şu sözler dökülüyor:
"İmam hatipte okumuş, sapıklığı oradan geliyor."
Çarşı karıştı tabii...
Pek çoğunuz bana kızacak biliyorum ama söylemesem çatlarım...
Gülşen kimdir Allah aşkına?
B sınıfı eller havaya müziğiyle tanıdığımız, "sorduk mu" dedirten özel hayat ifşalarıyla şöhret yapan yerel bir pop figürünü çok ciddiye almıyor musunuz?
Ya da şöyle sorayım...
Ağzından çıkanı kulağı duymayacak haldeki bu dengesiz, size iltifat etse sevinecek miydiniz? Ayrıca savcıların anında harekete geçmesi ve sabahında polisin Gülşen'in kapısına dayanması, ardından da tutuklanması çok aşırı bir refleks değil mi?
"Bırakalım her önüne gelen insanlara hakaret etsin o zaman" mı diyorsunuz?
İyi de zaten ediyor... Medyadan siyasete Gülşen'in nefret dolu, özcü, faşizan söylemi çok popüler.
Yalnızca dindar insanlara karşı değil... "Çomar" dedikleri Anadolulara, "ayak takımı" gördükleri yoksullara, "Barzo" dedikleri Kürtlere, tehcire tabi tutulmasını istedikleri mültecilere ne hakaretler edildiğini duymuyor musunuz?
Kaldı ki hiçbir sonuç vermeyeceği aşikâr soruşturma süreçleri, reklam kokan hareketlere tenezzül eden bu şöhret budalalarının ve kamuoyunu gerçek gündeminden uzaklaştırıp oyalamak isteyen sığ muhalefetin ekmeğine yağ sürüyor.
Bu cahil, şımarık ilgi müptelalarına bir ders vermek istiyorsanız onlara hak ettiklerini verin, kafa bulup yok sayın.

***


GAZETECİLİK GÜNLERİNİZİ HATIRLAYIN TUNCAY BEY
CHP Milletvekili Özgür Özel, dün kürsüden Sabah'ı sallayıp bağırıp çağırıyordu.
Gazetemizin, icralık elektrik ve su borçlarının silinmesine yönelik paketin haberini şehir baskısına yetiştirip manşetini değiştirmesine takılmış.
Sabah yandaşlık yapıyormuş!
Bir gazetenin, hükümetin dezavantajlı, yoksul kesimlerin lehine icraatını önemseyip manşet yapması, adında halk kelimesi geçen bir partinin vekilini neden sinirlendirir?
Cevap malum...




Hadi Özel eczacı... Gazetecilikten de siyasetten anladığı kadar anlıyor. Dolayısıyla gazetelerin taşra ve şehir baskılarının farklı olduğunu ve son dakika bir gelişmeyi atlamamanın en temel gazetecilik refleksi olduğunu bilemeyebilir.
Peki size ne oluyor Tuncay Özkan?
Siz de gazetecilik yaptınız? Özel'in haber atlamadığı için takdir edilmesi gereken Sabah'a yönelik komik açıklamalarını sahiplenirken gazetecilik günleriniz hiç mi aklınıza gelmedi?
Bir an olsun "Goygoyculuk yapmayayım, eski meslektaşlarıma ayıp olur" diye düşünmediniz mi?
Yoksa FETÖ'ye Kanaltürk'ü satıp siyasete girdikten sonra o günleri hafızanızdan tamamen sildiniz mi?
Keşke bir "flash disk"in içine yedek alsaydınız.
Belki de "Kemal Bey'e verdim" dediğiniz o meşhur flash diskin içinde izler bulabilirsiniz. Bir sorun isterseniz.


Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA