Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

Bir beyin göçü hikayesinin şifreleri

"Gerçek o kadar değerlidir ki, yalanların koruması ona eşlik etmelidir her zaman."

Winston Churchill.

Kont Victor Lustig adlı bir dolandırıcı, 1926 yılında İtalyan asıllı Amerikalı mafya babası Al Capone'dan, iki ay içinde ikiye katlayacağı vaadiyle 50 bin dolar alır. Gelgelelim, tam iki ay sonra parayı kuruşu kuruşuna getirip "Lütfen özrümü kabul edin. Planımın başarısız olduğunu üzülerek bildirmek istiyorum" der.

Capone, onun bir dolandırıcı olduğunu aslında ilk geldiğinde anlamıştır. Ancak parayı bir dürüstlük tiyatrosuyla getirip iade etmesinden de etkilenmiştir. "Eğer zor durumdaysan şu beş binliği al" deyip ona 5 bin dolar verir. Zaten Kont'un başından beri hedeflediği para da 5 bin dolardır.

Dolandırıcılığı meslek haline getirmişler için ibretler içeren bu gerçek hikâye, bu işte bile ölçülü bir stratejinin izlenmesi gerektiği dersini veriyor. Fütursuzluk insanın başına her zaman iş açar. Bu öykü, aynı zamanda yazının girişindeki epigrafın karşı cepheden yorumunu da içerir: Dolandırıcılık için söylenecek yalanlar o kadar değerlidir ki; bazen bir gerçeğin, tek bir gerçeğin, asıl niyeti, büyük yalanları saklaması gerekir.

SBK, ABD'DE ÇETİN CEVİZE ÇATTI

Son günlerin medyada en çok konuşulan ismi Sezgin Baran Korkmaz (SBK), ABD'de işte bu 'mesleki ilke'yi çiğnediği için davalık oldu. Bir çetin cevize, Yalçın Ayaslı'ya çattı ve şimdi bunun bedelini ödüyor.

Sabah.com.tr için yazdığım 'ABD iddianamesindeki kilit isim' başlıklı yazıda Yalçın Ayaslı'nın ABD müesses nizamı için önemli biri olduğunu belirtmiştim. Bu hafta Üç Boyutlu Portre'de Ayaslı'nın ABD için neden önemli olduğunu anlatmaya çalışacağım. ABD'de gizliliği kaldırılan iddianame ve mahkeme belgelerindeki önemli bilgilerden yola çıkarak…

Birleşik Devletler New Hampshire Bölge Mahkemesi'nde açılan davanın ana konusu Ayaslı'nın 'sofistike biçimde dolandırılması'.

İddianamede SBK'nın -Ayaslı'nın FETÖ iltisakları nedeniyle- Borajet'in değeri azalırken bir 'Beyaz Şövalye' (Kurtarıcı) maskesiyle ortaya çıktığı ve şirketi haraç mezat satın aldığı belirtiliyor. İddianameye göre Borajet alışverişi yüzünden Ayaslı 230 milyon dolar zarara uğramış.

Yine iddianameden devam edelim: Yalçın Ayaslı, 1946 Ankara doğumlu. 1968'de ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. 1973 yılında Massachussetts Institute of Technology'de (MIT) derece aldı. Sonra Türkiye'ye döndü ve ODTÜ'te Elektrik Mühendisliği Bölümü'nde başkan yardımcılığı yaptı. 1979'da tekrar ABD'ye gitti.

Ayaslı, sonra bir bilim kadını olan Serpil Ayaslı ile evlendi. Serpil Ayaslı da ODTÜ mezunu. Lisans derecesini ODTÜ Elektrik Mühendisliği bölümünden, yüksek lisans ve doktora derecelerini de ODTÜ Fizik bölümünden mezun olarak aldı.

O da MIT Lincoln Laboratuvarı'nda Associate Grup Lideri olarak çalıştı. Çok geniş frekans bantlı, yeraltına ve yeşillik içine nüfuz eden yeni radar sistemlerinin geliştirilmesini içeren çalışmalarından ötürü 2008'de Warren D. White Radar Mühendisliğinde Mükemmellik Ödülü'nü kazandı.

Serpil Ayaslı, MIT'deki kariyerine 1979 senesinde doktora sonrası astrofizik araştırmacısı olarak başladı. 1982 - 2006 arasında MIT Lincoln Laboratuvarı'nda hava savunma ve yüzey arama radarları, özellikle FOPEN ve GPEN radar sistemlerinin araştırılması ve geliştirilmesi üzerine çalıştı.

'SERPİL AYASLI ABD HÜKÜMETLERİNE ÇALIŞTI'

Gelelim iddianamedeki en ilginç ayrıntılardan biri, belki de birincisine: Uzmanlığıyla bağlantılı olarak Serpil Ayaslı, Amerikan hükümetlerine güvenlik konularında hizmet etti. Tam 23 yıl boyunca…

İddianamede Yalçın Ayaslı'nın ise Türk-Amerikan ilişkileri için önemli biri olduğu belirtiliyor. Ayaslı'nın ABD müesses nizamı için önemli biri olduğunun diplomatik ifadesi bu. Dediğim gibi SBK, ABD'de çetin cevize çatmış. Çünkü Yalçın Ayaslı ABD'nin; FETÖ bağlantısı vesairenin de ötesinde her daim önem verdiği, yararlandığı derin biri. Eşiyle birlikte ABD'de büyük yararlılıklar göstermiş bir 'beyin göçü' başarısı timsali.

Bir önceki yazımda yazdığım üzere aynı ABD, SBK'yı ve şürekasını uçuran Nicolas Steele adlı pilotu, elemanlaştırmış ve ondan davaya delil teşkil edecek epey bilgi almış. Steele de davada açık tanıklık yapmış. SBK ile yolu kesişen ABD İç Güvenlik Bakanlığı, FBI ve CIA görevlilerinin adını vererek…

Teşbihte hata olmaz, Al Capone, bir dönem ABD'de yeraltı dünyası içinde ne kadar güçlüyse Yalçın Ayaslı da ABD müesses nizamı için o kadar güçlü biriydi. SBK ise yazının başındaki gerçek hikâyede geçen Kont Victor Lustig gibi mütevazı hedefleri olan biri değildi. Bu yüzden SBK-Ayaslı öyküsü, Al Capone-Kont hikâyesinden farklı bir finale doğru ilerliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA