Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENER AKTÜRK

Barış Pınarı Operasyonu'nun ardından ABD, Rusya ve Türkiye

Barış Pınarı Operasyonu Türkiye'nin Suriye kaynaklı olarak en az dört yıldır karşı karşıya olduğu hayati önemde iki büyük meselenin çözümüne yönelik bugüne kadar atılan en önemli adımlardan biridir. 15 Haziran 2015'de bir Arap şehri olan Tel Abyad'ı işgal eden YPG böylelikle Haseke'den Ayn El Arab'a (Kobani) kadar kesintisiz bir bölgeyi, üstelik de Türkiye'nin Suriye sınırında Fırat'ın doğusunda kalan tüm bölgeleri ele geçirmiş oldu. YPG'nin kuzey Suriye'deki işgalini genişleterek derinleştirmesi Türkiye'ye yönelik son 20 yılın en kanlı PKK saldırılarını beraberinde getirdiği gibi, Esad rejiminden kaçanlara YPG zulmünden kaçanların kitlelerin de eklenmesiyle Türkiye'ye mülteci akınını da arttırdı.

Suriye'de YPG işgalinin tetiklediği terör saldırıları ve mülteci akını

Birincisi, Tel Abyad'ın işgalinin üzerinden daha bir ay geçmeden, 11-14 Temmuz 2015'de "askeri amaçlı baraj inşaatı" bahanesiyle PKK'nın ateşkesi sona erdirmesi ve Türkiye'ye karşı son 20 yılın en kanlı saldırısına başlaması tesadüf değildir. YPG-PYD Suriye'nin kuzeyindeki bu geniş ve ezici çoğunluğu YPG'ye muhalif olan Arap, Türkmen ve Kürtlerle meskun topraklarda işgalini konsolide ederek genişletmekte olduğu 2015-2016 döneminde, PKK da büyük şehirlerdeki intihar saldırıları da dahil topyekun saldırıya geçerek Türkiye'nin bu kritik dönemde kuzey Suriye'ye müdahale etmesini engellemiş veya en azından geciktirmiş oldu. İkincisi, Tel Abyad, Resulayn, Münbiç ve Rakka gibi büyük çoğunlukla Arapların yaşadığı pek çok yörenin YPG tarafından işgal edilmesiyle birlikte, Araplar, Türkmenler ve Kürtler de dahil olmak üzere Fırat'ın doğusunda YPG işgali altına giren yörelerden de çok sayıda Suriyeli mültecinin Türkiye'ye girişi söz konusu oldu. Suriye krizinde herhangi bir çözümün parçası olarak Türkiye'nin Suriyeli mültecilerin geri dönüş ve Suriye siyasetinde söz hakkını savunması çok kritik önemdedir. Türkiye'deki 3 milyonun üzerindeki Suriyeli mültecinin yanı sıra Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı operasyonlarıyla özgürleştirilen bölgelerde yaşayan Suriyeliler ve nihayet Soçi mutabakatı çerçevesinde Türkiye'nin korumasında olan İdlib'de yaşayan milyonlarca Suriyeli, Suriye siyasetinde söz hakkı verildiği takdirde Esad rejimine karşı en önemli denge unsuru ve çoğulcu demokratik bir Suriye'nin kurulmasında lokomatif görevi görecek unsur olabilir.

Rusya, Türkiye ve kuzey Suriye'nin "Tel Rıfatlaşma" tehlikesi

Barış Pınarı Operasyonu sayesinde Resulayn ve Tel Abyad'ın 4-5 gün gibi kısa bir sürede ele geçirilmesi ve YPG baş döndürücü bir hızla işgali altındaki diğer yöreleri rejime ve Rusya'ya teslim etmesi Suriye'de ABD'nin ağırlığını daha da azaltırken, Rusya ve güdümündeki rejimin işgali altındaki alanı süratle genişletti. Türkiye'nin Suriye'de Rusya ile işbirliğinin temelini oluşturan ABD-destekli YPG-SDG yönetiminin ortadan kalkması veya Esad rejimine teslim olmasıyla, Rusya ve Türkiye'nin Suriye'deki işbirliğinin başlıca sebebi de ortadan kalkmış olacaktır. Bu durumun Rusya ve Türkiye arasında yakın dönemde Suriye merkezli krizlere sebep olması kaçınılmaz olmasa da kuvvetle muhtemeldir. Türkiye'nin eleştirilerine rağmen yıllardır Tel Rıfat'ta YPG'yi himaye eden Rusya, eğer böylesi bir modeli Münbiç, Ayn El Arab (Kobani) ve Kamışlı gibi bölgelerde de devam ettirirse, Türkiye ve Rusya ilişkilerinin çok derin bir kriz yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Hatırlatmak gerekirse, yıllardır YPG Rusya'nın himayesinde mevzilendiği Halep'in kuzeyindeki Tel Rıfat'tan Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu'nun kontrolündeki Afrin, Azez, Cerablus gibi bölgelere saldırılarda bulunuyor. Dolayısıyla, ABD himayesinden çıkan YPG'nin bu defa Rusya'nın himayesine güvenerek, Tel Rıfat'ta olduğu gibi, Münbiç, Ayn el Arab ve hatta Kamışlı gibi yörelerde silahlı gücünü muhafaza ve tahkim ederek Türkiye'ye karşı büyük bir terör tehdidi oluşturması ihtimali mevcuttur. Eğer ABD'yle varılan uzlaşmaya istinaden Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda Ayn El Arab'dan Kamışlı'ya kadar tüm sınır boyunca 32 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturması sağlanırsa, bu terör tehdidi büyük ölçüde bertaraf edilmiş, Rusya ve Esad rejimiyle bir sıcak çatışma ihtimali de asgariye indirilmiş olur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA