Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

“Allah yemeyi nasip etsin!”

Hüseyin Su, "Takvim Yırtıkları"nda Nuri Pakdil'in Fanon'un bir kitabını satın alırken yaptığı "pazarlığı" anlatır. "Bir devrimcinin sıra dışı pazarlığı" başlığı altında değinmiştim, özetleyeyim:
"Put Yapımevleri"nin yazarı merhum Pakdil ustamız tatlı tatlı pazarlık sonucunda kitabevindeki görevliyle fiyatta anlaşır. Lakin ederinin hayli üzerinde para öder. Haliyle Hüseyin abimiz şaşırır. "Efendim onca pazarlık ne oldu peki?" der. Aldığı cevap müthiştir: "Beyefendi, pazarlık yapmak sünnettir. Biz pazarlığımızı yaptık..."
Paradigmayı paramparça eden bir pazarlık bu!..
Gelgelelim, AVM'lerde pazarlık yapılmaz; barkod okunur, "muhabbet" başlamadan biter.
Semt pazarında müdavimi olduğum bir esnaf var.
"Karpuz nasıl, kabak çıkmasın?" dediğimde karpuzlarını asla övmez. Hiçbir şey demeden bıçağına davranıp karpuzu kesmeye koyulmaz. "Keseyim beğenmezsen para yok" da demez. Tek bir şey söyler:
"Allah yemeyi nasip etsin!"
Evimle pazar arası mesafe, arabayla 3 dakika. Takıldım bir gün, "En fazla 5 dakika sonra yiyeceğim" dedim. Hiç düşünmedi, hiç duraksamadı. "Allah yemeyi nasip etsin!" dedi aynı vurgulamayla. Hem de ilk kez söylemiş gibi taze, zerre konserve tınısı taşımayan bir sesle.
Karpuz nasıl çıkarsa çıksın her daim onu tercih ederim. Akif Emre abimin "Paradigmaya kafa tutan simitçi"si gibi bir esnaf bulmuşum, hiç bırakır mıyım?
AVM'lerde böyle esnaflar olmaz.
Daha evvel söylemiştim: AVM'ler şöyle dursun süpermarketlere de karşıyım. Bakkalcıyım. Zira bakkaldan veresiye alışveriş yapabilirsiniz. Bakkal aynı zamanda amcadır çocuklara, siz hiç süpermarket amca duydunuz mu? Sitelere de karşıyım. Mahalleciyim. Mahalle açık toplumun göstergesidir; dahası, mahalleler dünyanın en sivil yerleşim merkezleridir.
Z kuşağı dedikleri çokluk sitelerde yaşayan, AVM'lerden alışveriş yapan sosyal platformlara aşina bir kuşak galiba.
Bir de boyun eğmeyen, çok sorgulayan bir kuşakmış. Öyle diyorlar.
Yeryüzünün en büyük tekelleri YouTube'dan Twitter'a kadar sosyal medya platformları değil mi?
Peki bu tekelleri hiç sorguluyorlar mı?
Ayrıca zehir gibi çocuklarmış, çok zekiymişler. Ne güzel...
Kemal Bey'den Meral Hanım'a kadar herkes "ağını" attığına göre bu sene çok Z kuşağı yaptı sanırım.
Z kuşağı her şeyden evvel bir kuşaksa, yani, zamanla kayıtlıysa öncelikle şu sorulmalı değil mi:
"Gençlik veya Z kuşağı nasıl olmalı?"
Z kuşağı zekiyse (en azından) "Mersin, Güneydoğu'nun incisi haline geldi. Gidin sahilde gezin bakalım, Güneydoğu'da nerede böyle bir sahil bulabilirsiniz... Öyle sayın başbakan gibi söz verip sözünün arkasında duran bir insan değiliz biz... Kimse cesaret edemiyorsa kim cesaret edecek? Allah'tan korkmayan biz cesaret edeceğiz..." diyen Kemal Bey'in iştahını kabartmaz.
Şayet Kemal Bey'in (tabiri caizse) "avlayacağı" veya "olta atacağı" bir kuşaksa ortada ciddi bir sorun var demektir.
Ne mi demek istiyorum?
Hadi "spoiler" vereyim: Meral Hanım bile sizdeki "cevheri" gördüyse ortada bir sorun var demektir çocuklar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA