Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Hepimiz Esma’yız...

O, parfüm kokusunu değil, barut kokusunu tercih etti. Üç kız kardeşin en büyüğü. En büyük hayali avukatlık yerine, astsubaylığı seçti. Hem mizacına uyduğu için tabii ama daha çok da; mecburiyetten. Liseden sonra Hukuk Fakültesi'ni kazandı ama sadece 1 dönem okudu ve fakülteyi bırakıp astsubay okuluna gitti. Çünkü annesi ve iki kız kardeşine bakması gerekiyordu. O, asker olmaktan dolayı hem mutlu hem gururluydu. O da her asker gibi davul ve zurnayla uğurlandı görev yerine. Onu, diğer askerlerimizden ayıran çok az sayıda bulunan Kadın Bomba İmha Timi'nde görev yapmasıydı. Komando da oldu ve 2 yıl önce tayin olduğu Şırnak'ta en zorlu koşullarda tek bir gün bile şikayet etmeden, ayrıcalık istemeden vatani görevini yaptı. Ta ki; alçak teröristlerin tuzakladığı bombayı imha ederken şehit düşene kadar...
Eminim, benim kadar sizleri de çok etkiledi şehit Astsubay Esma Çevik'in 30 yıla sığan kısa hayat hikayesi. Mecburiyetlerden, yokluklardan, eksikliklerden hiçbir zaman yılmayan her Türk kadını gibi, o da hem ailesine kol kanat gerdi hem de başka Esma'lar için şehit düşmekten bir an bile korkmadı. Bayrampaşa'da son yolculuğuna uğurlanana kadar, o güzel gözlerinden, o güzel yüzünden hiçbir zaman belli etmedi sıkıntısını, üzüntüsünü, hayallerini, eksiklikleri. "Her şey vatan için" dedi ve ailesinden üstün tuttuğu vatanı için şehit düşerken bile, düşmana korku salacak cesaretiyle, şehadetinden sonra cesaretini miras alan kız kardeşleri de ders vermeye devam etti. Şehit düşmesi halinde annesi ve diğer kız kardeşi Esra'yı emanet ettiği Elif'in de şehit olmaması için polis olmasını istemedi. Ama vasiyeti vardı:
"Şehit olur isem sakın ağlamayın, dimdik durun. Benim üniformamı giyip selamımı verin" dediği kız kardeşleri, kahraman ablalarını tam da vasiyetine uygun şekilde uğurladılar.
Şehit olmasaydı âşık olacaktı Esma. Sevgili olacaktı. Gelin olacaktı. Anne olacaktı. Bir yandan da vatana hizmete devam edecekti. Canı pahasına elbette. Ama kalleş terör örgütü PKK'nın bombası onu insani ve dünyevi her sıfattan alıp, şehadete götürdü. O bir şehit. O bir kadın. O bir kahraman. O bir Esma. Ve başka Esma'lar ölmesin diye şehit oldu Esma.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne özetledi:
"Yıllarca kadını istismar eden terör örgütü, kadını özgürleştireceğiz diye kadınları dağa çıkardı, ellerine silah verip kendi devletine, kendi milletine karşı eylem yapmaya zorladı." Belki de Esma'nın şehadetine sebep olan bombayı yerleştiren de bir kadın teröristti, kim bilir... Ama bir de aramızdaki hainler var elbette. Her kim kahraman şehit Esma'nın katillerini lanetlemez, her kim Esma'nın katillerine tepki göstermez ise, bilin ki en az onu katledenler kadar suçlu, en az onlar kadar canidir. Ellerinde, Esma'nın kanı vardır. Terör örgütünün siyasi temsilcisi gibi hareket eden HDP'den bir tepki duydunuz mu? CHP'den güçlü bir haykırış geldi mi peki? Yalana dolana sarılarak sabah akşam konuştukları tank palet fabrikası kadar Esma'nın katillerini konuştuğunu duyan var mı?
Esma'nın bedenine saplanan bütün şarapneller bize saplandı. Bu ülkenin bekası için canını ortaya koydu Esma Astsubay. Ama bilmiyorlar ki; bu milletin Esma'ları bitmez. Âlemde şer tükenmez ise, oğuzda er de (insan) tükenmez. Bu milletin yarı nüfusu kadın ise, 41 milyon hepimiz Esma'yız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA