Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Mesele Tamamen Duygusal!

Ukrayna-Rusya arasındaki işgal ve savaş hali tüm dünyanın gözleri önünde ve dikkatleri üzerinde soluksuz takip edilirken, Rusya Devlet Başkanı Putin'in attığı adımların bir lider hırsı mı, çarlık özlemi mi yoksa bir başka sebep mi olduğu her yönüyle tartışılıyor. Gazete ve televizyonlarda onlarca uzmandan dinlediğiniz, okuduğunuz görüşlerde ayağı yere basan yorumlar kadar, gerçeklerden uzak pek çok ifade de duyuyoruz. Bana göre bu süreçteki en belirleyici unsur ve motivasyon sebebi; ticaret... Yani ekonomi...Rusya'nın Karadeniz'deki limanlar üzerinden gelecekteki bin yıllık ticaretini garanti altına almak istemesi yorumum size pek uçuk kaçık gelmesin. Çünkü; hemen yanı başımızda olup biten gelişmelerin sadece Rusya- Ukrayna ya da Türkiye değil, dünya ticareti ve ekonomisine etkisinin olduğu ve olacağı çok açık.
Rusya'nın, Orta Asya'dan Avrupa'ya, Japonya'dan Çin'e kadar tüm dünyaya sattığı malların ulaşımında yaşadığı 'Liman' sorununun kalıcı çözümü için Ukrayna üzerinden giriştiği hamle, yayılmacı hayalci bir politikadan ziyade ekonomik gerekçeyi işaret ediyor. Rusya'nın turistik liman kenti Soçi'nin ticari bir karşılığının olmaması, Doğu Karadeniz'deki Tuapse Limanı'nın küçüklüğünden dolayı gemilerin kapasitesini karşılamaması, Rusya'nın sadece Novorossiysk Limanını ana ticaret limanı olarak kullanmasını zorunlu kılıyor. Sahil Güvenlik harici tüm donanma unsurlarını ve birliklerini Kırım'daki Sivastopol'a kaydırmasına rağmen, ticaret limanı olarak kullandığı Novorossiysk Limanında ticari gemilerin bekleme süresi (yoğunluktan dolayı) 20-25 günü buluyor. Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan dahil tüm bölgenin ticaretini ve Avrupa, Japonya, Çin dahil tüm dünya ticaretini bu limandan yaptığını düşünürsek ve bekleme sürelerinin bu denli uzun olması sadece Rusya'ya değil, aslında tüm dünya ekonomisine maliyeti artıyor. Dünyanın buğday, arpa, mısır, alüminyum, demir-çelik, hurda ihtiyacının büyük bölümünün karşılandığı bu ticaret yolunun, İstanbul boğazından geçişlerin tek yönlü olması sebebiyle 2 ila 3 gün daha ilave olmasıyla ekonomik maliyetin biraz daha katlanması kaçınılmaz. İşin bu noktası ortadayken, bu konuda bir uzman görüşüne ihtiyaç duyunca, denizi, limanları ve bu ülkeleri avucunun içi gibi bilen Emekli Kurmay Albay Denizci Aytekin Özekin'e danıştım. Diyor ki Özekin; "Rusya'nın esas istediği Kiev'i ele geçirmek değil, Kırım'da sırtını sağlama almak ve ticaretinin ana dayanağı yeni limanlar elde etmek. Bu amaç ortada iken Odesa'ya dokunmak gibi bir hedef ile ilgilenmiyor. Kiev'de yıldırma taktiğinin de tek hedefi limanları kontrolüne almak. Ana isteğinin karşılığı çok açık; Türki Cumhuriyetlere ticaretinin nehir bağlantısı olan Kırım'ın kuzey doğusundaki Mariupol Limani ile yine nehir bağlantılı Nikolayev, Nikutera ve Herson Limanlarını ele geçirmek! Böylelikle ticaretinin yüzlerce yılını sağlama da alacak."
Yani; her zamanki gibi olan bitenin görünen ya da görünmeyen ama esas gerekçesi ekonomik, ticari... Türkiye'yi her boyutuyla çok yakından ilgilendiren Karadeniz'deki bu gelişmelerde genel geçer bir ayrıntı, alternatif limanlar ve güzergah üzerinden mutlaka bir çözüm yolu bulanmasıdır. Bu bağlamda Türk limanlarının önemli bir alternatif olduğu ortada ancak; uzun vadede hem bizim hem bölge hem dünya için ideal çözüm; kansız çözüme bir an evvel ulaşılmasıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA