Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TİMUR SIRT

Kitlesel fonlamada yatırımcı rüyaları kabusa da dönebilir

Yatırım kültürü ve finansal okur yazarlık konusunda sıkıntıları olan ülkelerde kitlesel fonlama konusunda dolandırıcılara dikkat. Kitlesel fonlama risklerinin farkında olmayan yatırımcıları, fırsatlar kadar kötü deneyim de bekliyor

Kitlesel fonlama konusunda Türkiye'de henüz ilk adımlar atılıyor. Fonlamada başarılı adımlar atılıyor gibi görünse de girişimcilerin başarısı ve geri dönüşleri görmeden erken konuşmamak gerek. Başarılı fonlamalar henüz risklerin ne kadar çok olduğunun da gözden kaçmasına sebep oluyor. Çevrimiçi forumlar, sosyal medya, geniş erişim kapasitesi, ölçeklenebilirlik, kolay erişim ve kayıt tutma kolaylığı sundukları için kitle fonlaması için ideal gibi görünebilir. Ancak yine de bu özellikler, dolandırıcıların kitle fonlaması yatırımlarını çekmek için şüpheli girişimler kurmasını da kolaylaştırıyor. Üstelik bunlar platformların açıklarını kullanarak oluşturulabiliyor. Dolandırıcılığı önlemek için atılan adımlar dürüst girişimcinin sermaye erişim bariyerini de yükseltiyor. Bu noktada platformların çok dikkatli olması şart. Bir işletmenin başarısı sadece finansman ile garanti edilemez. Yeterli bir iş planı ve destek yapısı olmadan gelecek vaat eden girişimler bile başarısız olabilir. Her yatırımcı gelecekte bir miktar getiri bekler. Bununla birlikte, öz sermaye kitle fonlu girişimlerin getirilerinin gerçekleşmesi uzun yıllar alabilir. Örneğin, yönetim iş planından sapabilir veya işi ölçeklendirmekte zorluk çekebilir. Zamanla bu, servet yaratmaktan ziyade sermaye erozyonuna yol açabilir. Başka bir yerde kullanılabilecek sermayeyi bağladığından, yatırımınıza bağlı olarak göz önünde bulundurmanız gereken bir fırsat maliyeti olabilir.



BÜYÜME POTANSİYELİ
Şüpheyle yaklaştığınızda, bir şirketin kitle fonlamasını son çare olarak kullanıp kullanmayacağı sorusu ortaya çıkıyor. Örneğin, bir şirket melek yatırımcılar ve risk sermayedarları gibi geleneksel finansman kaynaklarından fon çekemezse, belki son bir şans için kitle fonlamasına yönelecektir. Durum buysa, kitle fonlaması alan girişimlerin sınırlı büyüme potansiyeline sahip daha vasat yatırım fırsatları olması muhtemel hale geliyor. Kitle fonlaması yoluyla yatırım yapmak, daha büyük başarısızlık, dolandırıcılık, şüpheli getiri, hacker saldırılarına karşı savunmasızlık ve vasat yatırımlar gibi riskler taşır. Ancak aynı zamanda büyük getiri potansiyeli, daha yüksek derecede kişisel memnuniyet, akredite yatırımcılar gibi yatırım yapma fırsatı ve iş yaratma yoluyla ekonomiyi canlandırma olasılığı gibi ödülleri de sunuyor. Bu yüzden yatırım yaparken riskler olduğu kadar fırsatların olduğunu da unutmayın. Platformun şeffaf, verilerle karşılaştırmalar sunan, temel verileri eksiksiz şekilde verdiğinden emin olun.

PLATFORMUN GÜVENLİĞİNE DİKKAT
SON yıllarda, bilgisayar korsanları, önde gelen şirketlerin ve finans kuruluşlarının görünüşte aşılmaz veri havuzlarına girme ve kredi kartı ayrıntılarını ve diğer değerli müşteri bilgilerini çalma konusunda endişe verici bir yetenek sergilediler. Saldırılara karşı savunmasız olan kitle fonlaması portalları ve platformları için de benzer bir risk var. Bu nedenle, yatırımın kendisini araştırmaya ek olarak, platforma da yakından baktığınızdan emin olun. Küresel kitle fonlaması platformlarına bakıldığında Kickstarter, Indiegogo, Crowdfunder ve GoFundMe, dikkate değer önemli platformlar var. Türkiye'de benzer yatırımları alan yasal zorunlulukları tamamlayarak izin alan şimdilik az sayıda platform bulunuyor.

***


TÜRKİYE'DE İKİ BANKACILIK İŞLEMİNDEN BİRİ ONLİNE
Müşteri Gözünden Türkiye'de Uzaktan Bankacılık Araştırması'na göre Türkiye'de her iki bankacılık işleminden biri online kanallar üzerinden gerçekleştirilirken, mobil bankacılık tüm işlemlerde en çok tercih edilen yöntem olma özelliğini taşıyor
MERKEZİ Londra'da bulunan ve dijital kimlik doğrulama alanında lider şirketlerden OCR Labs, Müşteri Gözünden Türkiye'de Uzaktan Bankacılık Araştırması'nın bulgularını açıkladı. Araştırmada ortaya çıkan sonuçlara göre Türkiye'de müşterilerin neredeyse yarısı tüm işlemlerini online olarak yaparken, her türlü işlem için şubeye giden müşterilerin oranı ise yalnızca yüzde 2'de kalıyor. Müşteri Gözünden Türkiye'de Uzaktan Bankacılık Araştırması, OCR Labs ve CurioCity Araştırma ve Danışmanlık Hizmetleri tarafından 5 - 27 Kasım 2021 tarihleri arasında 12 nüfus bölgesinden bin 209 katılımcı ile gerçekleştirildi.



EN ÇOK MOBİL KULLANILIYOR
Kullanıcıların yüzde 79'u vadeli hesap açma ve yönetme işlemleri, yüzde 59'u ise para transferi için uzaktan bankacılığı tercih ederken, yüzde 53'ü de mobil bankacılığı kullanıyor. Araştırmaya göre mobil bankacılık en çok tercih edilen yöntem olurken, çağrı merkezi ise tüm işlem türlerinde en az tercih edilen kanal olarak öne çıkıyor. OCR Labs Uluslararası Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdürü Russ Cohn, araştırmayla ortaya çıkan bilgilere dair ilgili şunları söyledi: "Teknolojik gelişmeler son 20 yılda neredeyse tüm sektörlerde köklü değişimlere neden oldu. Teknolojiyle dönüşen bankacılık ve finans sektörü de bu yeniliklerden faydalanarak verimliliklerini ve müşterilerin küresel çapta penetrasyonunu büyük ölçüde artırdı. Bununla birlikte koronavirüs pandemisi sektörde uzaktan bankacılık dalgası yarattı. Tüm bu gelişmeler ışığında finansal kurumların kişisel hesap açmak için fiziksel süreçler yerine dijital kimlik doğrulama yöntemini kullanabilmesine izin veren düzenlemeyle Türkiye de dijital kimlik doğrulama alanında yeniliklere imza atan ülkeler arasına katıldı."

KOBİ SAHİPLERİ ÖNE ÇIKIYOR
BDDK'nın uzaktan bankacılığı destekleyen düzenlemesinden haberdar olan müşterilerin oranı yüzde 40'a ulaşıyor. Yeni düzenlemeden haberdar olan ve bu düzenlemelere pozitif bakanlar ağırlıklı olarak çalışanlardan ve KOBİ sahiplerinden oluşuyor. Bu kesim detaylı incelendiğinde beyaz yakalıların yüzde 34'ü, yöneticilerin yüzde 36'sı ve KOBİ sahiplerinin de yüzde 33'ünün düzenlemeden memnun olduğu görülüyor. Yeni düzenlemeden haberdar olup desteklemeyenlerde ise yüzde 16 ile mavi yakalı çalışanlar çöne çıkıyor.

***


RUBİBRANDS, TOHUM AŞAMADA 23 MİLYON DOLAR YATIRIM ALDI
Türkiye'nin ilk e-ticaret markaları yatırım ve birleştirme şirketi RubiBrands, Türkiye e-ticaret pazarında tohum turunda 23 milyon dolar yatırım aldı
ŞU ana kadar 7 marka satın alan RubiBrands girişimi, Türkiye odaklı tedarik; e-ihracat; Amazon ve diğer hiper-büyüyen global pazar yerlerine odaklanan kanal stratejileri ile global rakiplerinden farklılaşıyor. ABD, İngiltere ve Türkiye'den yatırımcıların katıldığı yatırım turunda, JAM Fund (Tinder kurucusu Justin Mateen'in girişim sermayesi fonu), Atempo Growth, D4 Ventures, Esas Ventures ve Alarko Ventures'ın yanı sıra, Softbank, Lazada ve Merama'dan melek yatırımcılar da yer aldı. E-ticaret ve özel sermaye yatırımları alanında önemli başarılara imza atan Yetkin Güneş, İrtek Uraz, Berkay Tulay ve Emre Ekmekçi tarafından kurulan RubiBrands, başarılı e-ticaret markalarına ortak olup, yatırım yaparak onları hiper-büyüyen pazar yerlerinde geliştirmeye odaklanıyor. RubiBrands, özellikle Orta-Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Türkiye'de üretilen ve Amazon'da başarılı olan markalara yatırım yaparak onları küresel markalara dönüştürüyor.



TÜRKİYE ÜS OLUYOR
Türk markalarının global pazarlardaki büyümesine dikkat çeken Yetkin Güneş, "Bu hafta Davos'ta da gördüğümüz üzere dünyada Çin'e olan tedarik ve lojistik bağımlılığını azaltmak için yoğun bir çaba var. Bu ortamda, üretici ve ihracatçı olarak her geçen gün konumunu daha sağlamlaştıran Türkiye, Turquality programı ile de Türk markalarının global pazarlardaki kalite algısını çok yükseltti. E-ihracat'ın bir devlet politikası olarak önceliklendirilmesi ve İstanbul Havalimanı yatırımı ile uçak kargo ve lojistik alanında bölgesel bir lider haline gelmesi ise Türkiye'nin Avrupa ve Amerika'nın ihracat ortağı olmasını sağladı" değerlendirmesinde bulundu.

***


SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN DÖNÜŞÜMÜNE YATIRIM
RE-PIE Portföy, 2015 yılında kurulan ve 100'ün üzerinde kliniği ve dijital altyapısı ile ABD'de sağlık sektörünün önemli oyuncuları arasında yer alan Türk girişimi Carbon Health'in yatırımcıları arasına dahil oldu. Re-Pie Portföy, bu yatırımını start-up olarak sağlık alanına getirdiği yeniliklerle dikkat çeken Inofab Health şirketindeki 7.5 milyon dolarlık hisselerini Carbon Health hisseleri ile swap ederek gerçekleştirdi. Türkiye girişim ekosistemi büyüme ivmesine devam ediyor. Türk Telekom gibi kurumsal yatırımcılar da girişim ekosistemine yatırımları artırdı. Türk Telekom TT Ventures aracılığıyla sağlık sektöründeki girişimlere de yatırım yapıyor. Aynı zamanda sağlık sektörünün dijitalleşmesine katkı sağlıyor. Son yıllarda girişim sermayesi alanlarında yaptığı yatırımlarla sermaye piyasalarıyla reel sektör arasında bir köprü rolü üstlenen Re-Pie, portföyüne bir unicorn şirketi daha ekledi.



YENİ UNICORN GELİYOR
Re-Pie Portföy, bu yatırımını start-up olarak sağlık alanına getirdiği yeniliklerle dikkat çeken Inofab Health şirketindeki 7,5 milyon dolarlık hisselerini Carbon Health hisseleri ile swap ederek gerçekleştirdi. Getir, Colendi, EasyCep ve Binbin gibi girişimlere yatırım yaparak Türkiye girişim ekosistemin en aktif yatırımcılarından biri olan Re-Pie Portföy, böylece portföyüne bir unicorn şirket daha ekledi. Eren Bali tarafından kurulan Carbon Health, Temmuz 2021'de 3,2 milyar dolar değerleme üzerinden 350 milyon dolar yatırım aldı.

HEDEF DECACORN SEVİYESİ
RE-Pie Portföy Kurucu ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Emre Çamlıbel, "Carbon Health kullandığı teknoloji ile sağlık hizmetlerinde kolaylık ve verimlilik sunuyor. Özellikle hasta ve hastane ilişkilerini yeniden tanımlamak için tasarlanan bir girişim. Sağlık teknolojileri alanındaki yatırımımız Inofab'ı Carbon Health seviyesine çıkararak yatırımcılarımıza sunmaktan mutluyuz. Carbon Health'in decacorn seviyesine ulaşan ikinci yatırımımız olmasını bekliyoruz" dedi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA