İki maçı seyretmek zor, altlı üstlü... Liderin maçına haliyle daha fazla bakıyor insan. İki maç da hareketli oldu. Önce Trabzonspor'dan bahsedelim. Millet uyurken ve dalga geçerken Trabzonspor puanları çantaya doldurdu. Şimdi ufak ufak harcıyor. Ligin sonuna doğru bütün takımlar istim üzerinde gelir, puan almak zordur. Trabzonspor diyor ki, 'Kazanamasak da mağlup olmayalım.' Çünkü rakipleri puan çıkaramıyor. Dün gece Trabzonspor sahadan galip ayrılacak futbolu oynamadı. İlk yarı Gaziantep iyiydi fakat ikinci yarı o da Trabzonspor'a uydu. Trabzon da biraz kıpırdadı. Maç ortada bir hale girdi. Çok sürpriz olmazsa maçın 0-0 biteceği 70. dakikada belliydi.
Dönelim Beşiktaş maçına... Yeni teknik adamla birlikte Beşiktaş'ta kabuk değişikliği oldu. Siyah-beyazlılar, oynadığı her maçta gol atar fakat gol de yer. Attıkları fazla olursa kazanır. Beşiktaş'ın maçlarını bir sporsever olarak seyretmek isterim. Göze hoş gelen işler yapıyorlar fakat defansları da bir hayli kötü. Teknik adam yeni, mutlaka buna da çare bulacaktır. Beşiktaş'ta 14 oyuncunun mukavelesi bitiyor. Bu durum ne olacak? O da muamma. Ama Beşiktaş'ta teknik adam, yönetimle anlaşarak ve tartışarak bir kadro kurarsa seneye de Beşiktaş maçları heyecanlı olacağa benziyor. 5 ay öncesine kadar bu maçları hep kaşarlı hakemler yönetirdi. Şimdi de daha gençler yönetiyor. Ne değişti? Bence şu değişti; gördüklerini çalıyorlar, kafalarında şeytan yok. Bir daha söylüyorum. Bir grup hakem maçları değil futbolu idare etmeye kalktı. Bununla ilgili de bugün A Spor'da derbiden sonra Takım Oyunu'nda bir şeyler anlatacağım. Çok şaşıracaksınız.
Beşiktaş seyircisini ayrıca tebrik ederim. Böyle bir maçta stadı tıklım tıklım doldurdular. İyi günde herkes stadı doldurur, böyle günlerde seyirci lazım. Bravo Beşiktaş taraftarına.