Karşı tarafta, Nakkaştepe'de bir Abdülmecid Köşkü var, bilir misiniz?. Dünya güzeli bir köşk, nefis bir bahçe içinde.. Sadece onu görmek için gitmeğe değer bir tatil sabahında..
İşte o dünya güzeli Köşk'te harika bir sergi var!.
"Şifa Tasları Çini Sergisi.." Sıtkı Ustamın kızı, onun adını
"Sıtkı II" imzası ile devam ettiren Nida Olçar 107 Şifa Tası yapmış.. Çini..
Şifa Tası, Anadolu'ya has bir gelenek. Biz çocukken hatırlarım, anneannemin kullandığı bir şifa tası vardı. Hamamda bu taslardan dökülen, ya da evlerde bu taslardan içilen sular şifa verirmiş..
Aslında mesele inançta.. Hani ilacı denerken bazı guruplara hiç ilaçsız sahte haplar içirirler ve o hastaların bir gurubu da iyileşir ya.
İnanırsanız iyi gelir.. Annemin eli, teyzemin tülbenti baş ağrılarıma iyi gelirdi mesela..
Doğum yapan anne ve bebeğinin 40'ıncı günde Şifa Tası ile yıkanması da "Kırklama" geleneğini yaratmıştır Anadolu'da..
Anadolu'da Şifa Tasları İsa'dan 250 yıl önce büyük uygarlık kurmuş Friglerde var. Kütahya'da yani. Ordan Roma, Bizans derken, Osmanlı'ya yayılmış. Bizdekilerde şekil ayni, ama üzerlerinde Kutsal Kitabımızdan ayetler işlenmiş.
Nida, tasların üzerine "Hat" sanatı ile koyduğu ayetler için Din ve Hat Uzmanlarından destek almış ki, hata olmasın..
Bu sergiyi görmeniz gerek. O Şifa Taslarından alıp evinize de götürebilirsiniz. Nida herkes alabilsin diye fiyatları çok dengeli tutmuş.
***
Hani geçen hafta "Klasikle Çağdaş'ı Birleştiren Müze" diye yazmıştım ya.. Bu işi bugün mesela yapabilirsiniz.. 100 metre yürümeyi göze alarak.
Nişantaşı Portakal Galeri'sinde harika bir sergi var. M. Kemal Öke Caddesi..
Şeker Ahmed Paşa'dan Hikmet Onat'a, Halil Paşa'dan Zonaro'ya, enfes, çarpıcı resimler. Ben talih- liydim. Rafi ordaydı, anlattı.
Bir Şeker Ahmet Paşa "Orman"ı var.. Dalın içine, kaybolun..
Bir Halil Paşa "Yaşlı Halayık"ı.. Yani o nasıl işleme, o nasıl ayrıntılardır. Halayık bana bakıyor. Ben ona bakıyorum. Ayrılamıyorum..
Bir Osman Hamdi..
Hangi birini yazayım. Daha neler neler..
Çıkın Rafi'den.. Aşağı yürüyün. Az ilerde Ritz Otelin altında Ekav Galerisi var.
Ekav, kuruluşunun 26. yılında 26 gence kapılarını açmış. "Yeni Kuşaklar 4" serginin adı. Gençlere açılan kapı'nın dördüncüsü bu çünkü..
Daha giriş holünde sağa bakın hemen.. Şerife Gül Çakmak var orda.. Ekav bursu ile Harran Üniversitesi Güzel Sanatlarda okuyor.
Genç Kuşaklar 3'te bir resmine bayılmış hemen almıştım. İnci Küpeli Kız kolajı.. Şöminemin üstünde gören herkes bayıldı.
Şerife bu defa, Picasso Guernica ve da Vinci Mona Lisa kolajları yapmış. Harika..
Dilara Mataracı.. Gökyüzünde ve Ormanda.. Hayal gücü nasıl yerleşmiş tuvale..
Kaan Saatçi.. Aslanların Çatışması.. Ama Kaan'ın aslanları ormanda değil, kent sokaklarında, saat kulesinin altında çatışıyor. Bizim Ultraslanların, sahadaki kendi futbolcularına saldırması geldi aklıma. Ultra varken düşman gerekmez.
Özge Kul.. Nasıl çarpıcı, nasıl hayale daldırıcı resimler. Bakın, kendi hikayenizi yazın. Her bakana ayrı hikaye..
Rana Balca Ülker.. Gözetleme.. Yani "Big Brother watching you / Ağabey sizi gözetliyor" var ya, 1984'te.. Bir yığın göz size bakıyorsa aklınıza ne gelir?.
Sevda Alat.. Bir Yaşantı'dan Arta Kalan.. Neler kalmış neler.. Bir fakir çocuğun yaşantısından kalanlardan oluşan çarpıcı bir kolaj..
Sefa Karakuş.. Bir çatışma resimleri de onda. Ama bu defa aslan değil. Gene siz bakın ve siz yazın gördüklerinizi. Çağdaş resmin özelliği galiba bu. Yapan kadar bakana da iş düşüyor. Ressam hoş yapmış. Tamam.. Ama o hoşlukta siz ne görüyorsunuz, ben ne görüyorum.. Mesele bu..
Ekav'ı gezerken aklınızda Portakal Galerisi de olursa, Klasik Türk resmi ile, bugünün, aslında yarının resmini kafanızda birleştirir, ayni müzeye koyarsınız..
Haydi toplayın aileyi..
Doğru Nişantaşı'na..
