SORU: Fenerbahçeli Mert Hakan Yandaş, futbolu kadar yaptığı hareketlerle de gündemde. Galatasaray cephesi, özellikle hakemi tehdit ettiği iddiasıyla oyuncuya ceza verilmesini istiyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Lig tarihinde böylesine yıkıcı demeçlerin verildiği, hataların olduğu, rakiplerin birbirini en ağır bir şekilde suçladığı bir sezon herhalde olmamıştır. Futbol, futbol olmaktan çıktı. Bu işin sonunu nasıl görüyorsunuz?
LEVENT TÜZEMEN: F.Bahçe yöneticisi
Selahattin Baki, Pendik maçı sonrası hakemden şikâyet
ederken, Trabzonspor karşılaşmasına atıfta bulunarak,
"TFF'nin Trabzonspor maçında şapkadan
nasıl
bir tavşan çıkaracağını hep birlikte göreceğiz"
dedi.
Muhabirler, "KIM BU TAVŞANLAR" diye soru bile sormadılar. Aslında tavşanlar VAR'a yuva yapmış! Bu tavşanları acaba kim besliyor? Medyanın bozulduğu ve soru bile soramadığı
bir dönemde yöneticileri, TFF'yi, hakemleri
kim eleştirecek? Bu kaos ortamında G.Saray konuşuyor,
F.Bahçe cevap veriyor… F.Bahçe konuşuyor,
G.Saray cevap veriyor… Bu işin çözülebilmesi için,
adaletin sahaya yansıması için TFF Başkanı ve yönetimi,
sadece gözlemci olarak VAR odasında oturmalılar.
Çünkü bütün dolaplar VAR odasında dönüyor.
Ayrıca VAR'da görev yapan ve skandal kararlara imza atanların yakın çevresi dahil ekonomik kazançları gözden geçirilmelidir.
GÜRCAN BİLGİÇ: Adalet duygusu yitirildiği
zaman bu açıklamaların yapılması da kaçınılmaz.
Takımlar lehlerine yapılan hatalar üzerinden değil
aleyhlerine olan kararlar veya rakiplerinin kayrıldığını
düşündüğü pozisyon üzerinden siyaset üretmeye
çalışıyorlar.
Buradaki tek amaç, hakemleri baskı altına almak. Maalesef tek yönlü, yıkıcı, '
BENDEN SONRASI TUFAN' bakış açısı var. Sorun
şu; kararlar 'hata' olmaktan çıktı. Kulüp yöneticileri
biliyorlar ki o düdükler çalınırken nefesi verenler
başkaları. O yüzden rekabeti dışarıya taşımak,
sahada oyuncuların beceremediğini hakem
kararlarından ummaktan başka çareleri kalmadı.
Federasyon değişiyor, MHK değişiyor ama
hakemler değişmiyor.
Çünkü yönetenler yönetmeye devam etmek istiyorlar.
ALİ GÜLTİKEN: Futbolun söylemlerle
kirletildiği çok derin bir bunalım
süreci yaşıyoruz.
Herkes hakkını savunma adına her türlü aşırılığı yapabilmeyi bir hak olarak görmeye başladı. Bugün Mert
Hakan'ı konuşuyoruz, yarın bir başkasını
konuşacağız. Futbol ortamı
artık bunları normalleştirdiği için her
şey kanıksanmaya başladı. Kendi ligini,
kendi değerini bu kadar ayaklar
altına alan bir futbol ülkesi haline
geldik.
Kendimizi de oyunumuzu da ligimizi de futbolcumuzu da teknik adamımızı da yöneticimizi de maalesef değersizleştiriyoruz. Sonuçlarını da hep beraber yaşıyoruz.
FİKSTÜR AVANTAJI ASLAN'I GÖSTERİYOR
G.Saray ve F.Bahçe için açık ve net soruyorum, kim şampiyonlukta daha şanslı artık?
ALİ GÜLTİKEN: Burada
fikstür avantajına bakmak lazım.
F.Bahçe'nin 3 derbi maçı var. G.Saray
ise tek derbiyi sahasında
F.Bahçe ile oynayacak.
Bunun yanında
F.Bahçe'nin Sivas
ve Konya gibi zorlu
deplasmanları da var.
Denge biraz daha
F.Bahçe'nin aleyhine
gibi görünse de
süreç farklı olacaktır.
G.Saray açısından
ise F.Bahçe ile kendi
sahasında oynayacak
olması, kağıt
üstünde avantajı
elinde tutuyor gibi
görünüyor.
LEVENT TÜZEMEN: G.Saray tek
kulvarda oynayacağı için çok daha şanslı
görünüyor.
F.Bahçe'nin Avrupa'yı da katarsak yolu uzun. G.Saray hata yapmazsa ya da VAR'daki tavşanlar tarafından ısırılmazsa şampiyonluğa daha yakın.
GÜRCAN BİLGİÇ:
F.Bahçe'nin trafiği, G.Saray'a göre daha fazla. Dolayısıyla yıpranacak. Bunun üstüne bir de değişen standartlarla oynadıkları-oynayacakları maçlar var.
F.Bahçe'nin rakibi sadece G.Saray değil. Sonuçta her maç bıçak sırtı oynanıyor. Seyrantepe'deki finale kadar iki takım da kazanarak gidemez, puan kaybedecekler. Dolayısıyla şampiyona derbi günü karar verecek.
DALLAS BAVULUNU TOPLASIN
Kulüpler, hakemlerin değiştirilmesini istedi. Yeni hakemler geldi, yeni VAR kadrosu oluşturuldu ama hâlâ mutsuzluk hat safhada ve çok ciddi hatalar oluyor. TFF bu işe el atmalı mı? MHK Başkanı değişmeli mi? Yoksa yabancı hakem mi gelmeli?
ALİ GÜLTİKEN: Hakemlerin
hataları doğal olarak
tepki çekiyor, eleştiriliyor,
canı yananlar
tarafından eleştirilmeli
de.
Ama sürekli konuyu bir taraftan tartışmak, olayı gerçekliğinden uzaklaştırıyor. Klasik
bir şeydir ama bir
kediyi köşeye sıkıştırıp
sürekli zorlamaya
kalkarsanız, belli bir
süre sizi tırmalar. Hakemleri
de bu kadar baskı altına alıp değersizleştirdiğiniz
zaman bunun negatif sonuçları da olacaktır.
Değersizleştirdiğiniz her şey, sonucunda sizin bir
paydaşınız. Bir yerde sorun varsa, bunun birçok
sebebi vardır. Yalnız tek bir noktaya bakmamalı.
LEVENT TÜZEMEN: Yabancı gözlemcilerin
hakemlerle ilgili verdiği raporları öğrenmek istiyorum.
Dallas'ın düşünce olarak eskilerde kaldığına
inanıyorum.
Çünkü Dallas'ın bir dediği bir dediğine uymuyor. Hemen bavulunu alıp gitmesini isterim. Türkiye'de bu işi yapacak ama biat
etmedikleri için görevlendirilemeyen çok değerli
dürüst hakem hocaları var.
GÜRCAN BİLGİÇ: Hugh Dallas zoom
üstenden G.Saray-Antalya maçının hakemine
Tete'nin pozisyonu için, "Bu penaltı
mı Abdulkadir?' diye soruyor; 'Değil' yanıtını
alıyor. 20 katılımcıdan fazlası bunları
duyuyor. Abdulkadir Bitigen inanmadığı
bir pozisyona VAR'a giderek penaltı kararı
verdi.
Bu şu demektir; maçları hakemler yönetmiyor. Ekran başındakiler kendilerine göre maçları dizayn ediyor. Benzer
pozisyon bu hafta Konyaspor'un ikinci
penaltısında da yaşandı. Hakem devam
ettirdi, doğruyu yaptı ama VAR penaltı
verdirdi. Önce VAR hakemlerinin yabancı
olması lazımdı, bunu hem yazdık hem dillendirdik.
Yapmadılar! İnsanları sakinleştirmediler.
Dolayısıyla toptan bir değişim
olmadığı sürece kimse TFF'nin ve kurullarının
samimi olduğuna inanmayacak.
YÜZ VERİRSEN ASTARINI İSTER!
LEVENT TÜZEMEN: Edepsize haddini bildirmezsen kabahatini marifet sayarmış. "Hocam dikkatli ol, buradan çıkamazsın valla" diye tehdit eden Mert Hakan'a maalesef hakem Kadir Sağlam, haddini bildiremedi.
Mert Hakan da işi edepsizliğe vurup rakip kulübeye çok çirkin hareketlerde bulundu. Mert Hakan'ın davranışının altında kusura bakmasın ama Sayın Başkan Ali Koç'un oyuncusu ile ilgili söylediği şu cümle yatıyor;
"Mert Hakan bizim generalimizdir. Oynasa da oynamasa da saha içinde ve saha dışında büyük bir katkısı var." Böylesine fütursuzca yüz verirsen, Mert Hakan da haklı olarak astar ister. Benim şaşırdığım, ekrandan Mert Hakan'ın söyledikleri kelime kelime anlaşılmasına rağmen gazeteci kimliği altında bazı kişiler, kendisiyle görüştüğünü ve Mert Hakan'ın bunları söylemediğini iddia ediyorlar.
MAALESEF O GAZETECİLER, İ
NSANLARIN ZEKALARIYLA ALAY ETMEYE ÇALIŞIYORLAR.
G.SARAY ÖNCE AYNAYA BAKSIN!
GÜRCAN BİLGİÇ: Bu tip durumlarda 'neden' diye sormak lazım. Mert neden hakemin yanına gitti? Futbol kamuoyu Kadir Sağlam'ın ilk 45 dakikadaki yönetimini 'facia' olarak niteledi.
Bizler koltuğumuzdan bunları söyleyeceğiz, sahada ter akıtan takım kaptanı söyleyemeyecek! Küfür yok, hakaret yok ama görüntüde hoş olmayan bir diyalog var.
G.SARAY YÖNETIMI, YARDIMCI HAKEME 'F… OFF' DIYEN FUTBOLCUSU
İÇİN BENZER AÇIKLAMAYI YAPSAYDI, bu sözleri de saygıyla karşılardım.
ALİ GÜLTİKEN: Yaptığınız her şeyin hayatta bir karşılığı var. Ülkemizdeki futbol düzeninde ise özellikle yöneticiler açısından böyle bir süreç yaşanmıyor. Yapan, hesabını vermeden yoluna devam ediyor.
Futbolun tamamen bağlamından koparılıp bir toplumsal çatışma sürecine doğru itildiği bir süreci yaşıyoruz. Bunu yaratanlar da söylemleriyle işin başında oturan yöneticiler.
Bunun hesabını toplum soramayacağına göre, hesap soracak makamın adresi belli.