İŞTE FAHRETTİN ALTUN'UN YAZISINDAN BAŞLIKLAR
ABD'nin Suriye sahasında Rusya'yı dengeleme çabasının anlamsız olduğu sonucuna vardığını, mücadeleyi yeni bir sahaya taşımaya çalışacağını düşünüyorum. Dediğim gibi bu Ortadoğu'dan çekilmek anlamına gelmiyor. ABD 1945 sonrasında İngiltere'nin Ortadoğu'daki egemen pozisyonunu devraldıktan sonra çok uzun süre doğrudan askeri işgal yöntemine başvurmadı. Askeri üsler kurdu, ekonomik bağımlılık mekanizmaları inşa etti, kendi sözünden çıkmayan yöneticiler yetiştirdi.
ABD SURİYE'DE NASIL BİR SÜREÇ İŞLEYECEK?
Trump bu yöntemi yeniden işletmekten ve caydırıcılık kapasitesi üzerinden etki oluşturmaktan yana. Diyeceksiniz ki bu yaklaşımı Amerikan devletinin diğer kurumları da benimser ve adım atar mı? Bana soracak olursanız, er ya da geç atmak zorunda kalacaklar. Peki Suriye'de nasıl bir süreç işleyecek? ABD, Rusya Batı geriliminin tırmandığı bir ortamda, Suriye'de boşaltacağı alanı Fransa'nın doldurmasından yana bir tavır izleyecek gibi görünüyor. Trump'ın Fransız Cumhurbaşkanı Macron'a ilettiği "Türkiye'yle çalışın" mesajı bir yandan Türkiye'nin Suriye'deki varlığının tanınması, diğer yandan ise Türkiye'nin dengelenmesi talebi.
MACRON MESAJI ALMIŞ GÖRÜNÜYOR
Öyle ki hızla "Türkiye ile SDG (yani PKK) arasında arabulucu olabiliriz" açıklaması yaptı. Bunun anlamı Fransa'nın Türkiye'nin terörle mücadelesine destek olmak yerine Suriye'de PKK/YPG'nin yeni hamisi olarak sürece dahil olacağıdır.
Ne var ki bu Türkiye'nin müsaade edebileceği bir husus değil. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Fransa'ya net bir cevap verdi ve "Biz teröristlere isim koymakla değil, onları yoketmekle meşgulüz" dedi. Bunun ötesinde söylenecek bir söz var mı?
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ