Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre Marmara Denizi'nin Tekirdağ açıklarında önceki akşam meydana gelen 5.2'lik depremin ardından dün 2.5 ila 3.6 büyüklüklerinde 42 artçı sarsıntı kaydedildi. Deprem olası bir büyük depreme karşı yürütülen hazırlık çalışmalarını da yeniden gündeme getirdi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat, bu depremin, Marmara'da olası büyük bir depremin öncüsü şeklinde yorumlanamayacağını belirterek "Diğer yandan bu deprem, Marmara Denizi'nin içerisindeki fayların diri olduğunun bir göstergesi'' dedi. Depremin ardından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi de bölgede yaşayanları ve yerel yönetimleri uyaran bir açıklama yaptı. Bölgenin birinci derece deprem bölgesinde yer aldığına dikkat çekilen açıklamada, "Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın depreme dayanıklı binalarda oturmaları veya satın alacakları konutların depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi afete karşı alınacak en güvenli tedbir olacaktır. Ayrıca özellikle yerel yönetimlerin imar uygulamalarında depreme dayanıklı projeler üretilmelidir" denildi.
'ESASA DEĞİL MAKYAJA BAKTIK'
Türk Kızılayı Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ise, insanların yaşadıkları mekanlara güvenmediğini belirterek "17 Ağustos depremine kadar yaşadığımız mekanlar konusunda çok sorumsuz davrandık. Manzarası var mı yok mu ona baktık. Banyosuna, mutfağına baktık. İşin esasına değil, makyajına baktık. Ama 17 Ağustos depreminin o şok görüntülerini görünce ürktük. 17 Ağustos bize ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini gösterdi" dedi. Depremden korunmanın mümkün olduğunu, Japonya'nın bu konuda örnek olduğunu hatırlatan Işıkara, İstanbul'un ve Marmara Bölgesi'nin yapı stokunun depreme karşı güvenli hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Devletin ve belediyelerin kentsel dönüşüm çalışmaları yürüttüğünü kaydeden Işıkara, vatandaşları bu çalışmalara yardımcı olmaya çağırdı. Işıkara, "Bir yerde dönüşüm çalışması yapılıyor. Belediye depreme dayanıksız 120 metrekare daireyi alıp 105 metrekare depreme dayanıklı daire vereceğim diyor. Vatandaş bana iki daire ver diyor. Bir daireye karşılık niye iki daire istiyorsun? Devleti istismar etmek bu. Sana depreme karşı güvenli, adam gibi bir daire veriliyorsa onu kucaklaman lazım" dedi. Marmara Bölgesi'nde bir deprem olduktan sonra, bu depremin olası İstanbul depremi öncüsü olabileceği tartışmalarının yapılmasına baş tepki gösteren Işıkara, bunun faydası olmadığını söyledi.