İçinde yaşadığımız coğrafya yeniden yoğruluyor. Mevcut durumu stratejist Dursun Yıldız, "ABD ve Rusya bölgenin geleceği için uzlaştı. Bölgede işbirliği yapacakları ortaklarını boş bırakmıyor, yeni denge kuruyorlar" diye özetliyor. Geçen hafta ABD Başkanı Obama, "ABD, İsrail'in güvenliğinden sorumlu" diye boşuna mı konuştu. Türkiye'den özür dileyen İsrail, yeni dengelerin işaretini verdi. Yine bölgenin pivot ülkesi. Artık İran ve Suriye'de, Irak'ın yeni yapılanmasında bu denge etkili olacak.
Rusya'yı iyi izlemeliyiz. Bir ay önce İsrail'in Tamar sahasındaki doğalgazın satış hakkı için iki ülke anlaştı. Sıra, bölgenin jeopolitiğini dikkate alarak karar verecek İsrail Parlamentosu'nda. Rusya, Doğu Akdeniz'e Türkiye'yi reddederek inmiyor. Kısacası bizi istikrarsızlığa götürecek her adım, iki ülkeyi de rahatsız ediyor. ABD ve Rusya'nın birlikteliğinin meyvesini Türkiye'nin "Barış açılımında" göreceğiz.
***
Peki, ne yapmalıyız? Bu iki gücün bölgedeki gelecek planlarını iyi okumalıyız. Bunu ulusal çıkarlarımızla birleştiren bir strateji izlemeliyiz. O yüzden dikkatimizi siyasi çekim merkezi Diyarbakır'a vereceğiz. Herkes silahlı gücün sınır dışına nasıl çıkacağını tartışıyor, bu sorunu çözer mi?
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkanı Mehmet Kaya'ya göre, çözseydi 1999'da çözerdi. Örgüt, o yıl, silahlı gücü sınır dışına çekti. Eylemsizlik kararı aldı. Beş yıl eylem yapılmadı. Silahlar sustu. Ama hem siyasi hem ekonomik adım atılmadığı için çok daha şiddetli terörle karşılaştık.
Kaya, "Yine aynı süreci yaşamamalıyız" uyarısını yapıyor. "Öncelikle hukuksal, kültürel ve ekonomik adımlar atılmalı" diyor.
***
Diyarbakır, 1930'da Türkiye'nin gelişmişlikte üçüncü büyük iliydi. Bugün 67'ncisi. Ekonomisi çöktü. Yeniden bölgesel ekonomik cazibe merkezi olabilir mi? Barışın ekonomik modeli ne olmalı?
Bölge işinsanı, "Geçmişten gelen mağduriyet ancak
pozitif ayrımcılıkla giderilebilir. Bölgede
Kalkınma Ajansı, GAP İdaresi gibi kurumlar var. Başbakan Yardımcısı
Ali Babacan ile Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan'ın öncülüğünde bölge için yeni bir ekonomik model yaratılmalı" önerisini getiriyor.
Bugüne kadar Diyarbakır'ın kimlik sorununu konuştuk. Sosyal devleti, sosyal hizmeti ve kalkınma sorununu dikkate almadık; üreten bir ekonomik modeli tartışmadık. Diyarbakır şimdi
ekonomide de akil adam istiyor! Barış ekonomisine akil çözüm göz ardı edilir mi?