Bize ne başkasının ölümünden demeyiz / Çünkü başka insanların ölümü en gizli mesleğimizdir bizim," demiş şair.
Ne yazık ki ölüm, gazetecilerin gizli değil açık mesleğidir. Çoğu zaman bir haberdir.
Ve gazetecinin 'başkası' olarak gördüğü kişi, okur için eştir, arkadaştır, kardeştir.
Soğukkanlı davranmamız gerekiyor, evet, duygusallığımıza yenilmemeliyiz. Ama duyarlılığımızı da yitirmemeliyiz.
Sokakta değil meyhanede
SABAH gazetesi 35 yaşındaki fotoğraf sanatçısı Burçin Tuncer'in vefatını Meyhane Çıkışı Sokakta Öldü başlığıyla duyurdu. (22.08.2013). Habere göre "Beşiktaş'ta bir meyhanede arkadaşlarıyla birlikte alkol alan Tuncer, meyhane çıkışı sokakta öldü."
Sanatçının değerli eşi Aslı Özgen Tuncer ve arkadaşı Murat Sümer itiraz ettiler. Sümer, Tuncer'in meyhanede, yanlarında otururken sandalyesine yığıldığını söyledi.
Cahit Sıtkı'nın Perişan Sofra şiirini hatırladım: "Sen gittin, soframız oldu tarumar." Kolay değil.
Muhabirimiz Mustafa Kaya'yla konuştum. "Tuncer ve arkadaşlarının meyhanenin içinde değil de meyhanenin müştemilatı olan bahçede bulunduklarını ve bahçe kısmının başka bir sokak olarak geçmesi nedeniyle böyle yazdığını" belirtti.
Muhabirlerimize hep söylüyoruz. Emniyet kaynaklarından aldığınız bilgiyle yetinmeyin; olay yerini görmeden, olayın taraflarıyla ve görgü tanıklarıyla konuşmadan haber yazmayın. Yoksa, bu örnekte de olduğu gibi evrakta sokak olarak geçen yer, sokakta meyhane çıkabilir. Olayın aslı başka olabilir.
Yanlış anlaşılabilir
Haberin devamı şöyle: "Tuncer'in sahte içkiden hayatını kaybetmiş olabileceği şüphesiyle meyhanedeki içkiler incelemeye gönderildi."
Aslı Özgen Tuncer ve Murat Sümer bu ifadeye de itiraz ediyor. İçki zehirlenmesi ihtimalini göz ardı etmemek kaydıyla, ölüm nedeninin içki ya da sahte içki olarak belirtilmesine karşı çıkıyor; aynı şişeden içen diğer insanlara bir şey olmadığını vurguluyorlar. Haber metninde sadece içkiye değinip, otopsi yapıldığının ve sonucun beklendiğinin yazılmamasını, kalp krizi gibi diğer ihtimallerden söz edilmemesini eleştiriyorlar.
Büyük ölçüde haklılar. Muhabirimiz içki zehirlenmesi şüphesi üzerinde durulduğunu söylemiş ve bunun bir iddia olduğunu belirtmiş; teknik olarak doğru. Ama diğer ihtimal ve iddiaları gündeme getirmediği için indirgeyici ve yanlış anlaşılmaya müsait bir haber ortaya çıkmış.
Bir Boşnak atasözüdür: "İnsan bir şekilde doğar, bin bir şekilde ölür." Nasıl öldüğümüz önemlidir.
Özensiz yapılan bir haber kişinin bütün hayatını ölüm şeklinin içine hapsetme, kişilerin hayatlarını ölümlerini eşitleme riski taşır. Dikkatli olalım.
Kasıtlı değil
Aslı Özgen Tuncer hanımefendinin bana gönderdiği metinde 'adeta maksatlı olarak çarpıtılmış' ithamı var. Muhabirimizle yaptığım görüşmelerden çıkardığım sonuç, böyle bir kasıt olmadığı yönünde. Bir eksik araştırmadan söz edilebilir.
Mustafa Kaya hem sahte içki soruşturmasının sonucunu hem de otopsi raporunu takip ederek haberini revize edecek. O zaman bu konuyu tekrar değerlendireceğiz.
Yunus söylemiş: "Bu dünyada bir nesneye yanar içim, göynür özüm / Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi."
Başımız sağ olsun.
