Şu sıralarda CHP-Mustafa Sarıgül ilişkisi yine yoğun biçimde tartışılıyor.
Acaba Sarıgül, CHP'nin İstanbul Büyükşehir belediye başkanı adayı olacak mı olmayacak mı? Bu soruya bugün Sarıgül dahil kimse net bir cevap verecek durumda değil. Çünkü durum çok karışık...
Bir kere CHP yönetimi karışık... Parti içindeki ulusalcılarla, partiyi biraz sol, sosyal demokrat yapmak isteyenler arasında kıran kırana bir mücadele var.
Bu konuda iki ekibin giderek netleştiği görülüyor. Haluk Koç'un öne çıktığı ulusalcı çizgiyle Sezgin Tanrıkulu, Binnaz Toprak ve Gülseren Onanç çizgisi arasındaki kavga "ihanet" suçlamasına kadar ulaştı. Tabii bunda son yönetim değişikliğinin katkısı büyük...
Bu kavga CHP'yi nereye sürükler henüz belli değil.
Kavganın İstanbul boyutu daha da karmaşık... Haluk Koç, Gürsel Tekin, Akif Hamzaçebi, Umut Oran gibi isimler İstanbul'u istiyor. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in de adı geçiyor ama kimse fazla şans vermiyor. İstanbul'un bu kadar çok aktör tarafından arzu edilmesinin asıl nedeni ise 2014'teki yerel seçimler sonrası CHP yönetiminde güç sahibi olmak. Çünkü CHP'lilerin büyük kısmı, 2014 yerel seçimlerinde başarısız olunacağına ve bu başarısızlık nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu'nun gideceğine inanıyor. Tabii bu işin İstanbul sermayesi ayağı ve AK Parti'yi iktidardan düşürme boyutu da var.
Bu hesaplar nedeniyle CHP'de ilginç yeni ittifaklar oluşuyor. Kılıçdaroğlu da kendi ilişkilerini yeniden düzenliyor.
Son dönemde yüzünü partinin eskilerine dönmesinin nedeni bu...
Özellikle Ali Topuz, Halit Toraman ve Ankara İl Başkanı Zeki Alçın'la kurduğu yakınlık gözlerden kaçmıyor. Öyle ki Topuz'un Adalar'daki evinde düzenlenen doğum gününe bile katılıyor. Topuz ve arkadaşlarının hesabı ise Karadeniz eksenli bir ismi İstanbul adayı yaparak Sarıgül'ün de Gürsel Tekin'in de önünü kesmek.
Gürbüz Çapan da bu aralar boş durmuyor. O da CHP-BDP hattını sıcak tutup, yerel seçimlerde büyük şehirlerdeki BDP oylarının CHP'ye gelmesi için uğraşarak kendisine alan açıyor.
İşte Mustafa Sarıgül'ün adaylığına bu hesaplar ışığında bakmak gerekiyor. Sarıgül, kamuoyu yoklamalarında CHP tabanında ve halkta en güçlü aday çıkıyor ama CHP yönetimi ve çevresi onu istemiyor. Biliyorlar ki Sarıgül kazansa da kaybetse de mevcut CHP yönetimi için "tehlike" olacak.
Bu noktada Sarıgül de kararsız. Ona göre kenarda beklemek risksiz ve artı yazan bir durum. Ayrıca "O olsa kazanırdı" düşüncesi hep diri kalacak. Bu AK Parti'nin de işine gelmez.
Bu nedenle daha önce de yazdım, 2014 yerel seçimlerinde Şişli'den aday olup sonucu görmek istiyor. Elinde Halkın Yükseliş Partisi var ve Türkiye Değişim Hareketi de hazır bekliyor. Geçen hafta sonu İstanbul Kumburgaz'da 68 ilden gelen TDH'lıların toplanması da bunu gösteriyor.
Sarıgül'ün bu hesabını bozacak tek şey Kılıçdaroğlu'nun onu CHP'ye davet etmesi olur. Kulislerde bir süre önce Kılıçdaroğlu'nun Şişli Belediyesi'ne gitme kararı aldığı ancak Halit Toraman'ın "Oraya giderseniz o gün bitersiniz" müdahalesiyle vazgeçtiği konuşuluyor.
Kısaca CHP ne yapacağını bilmiyor. Sarıgül ise her ihtimalin kendi hanesine artı yazdığını bildiği için memnun.
