Aydın Kuşaadası'nda "Kuşadası'nda Depremlerin Yararları" konulu bir sunum gerçekleştirildi. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan konuk oldu. Sunumda, dünyanın katmanları, dalma batma kuşağı türleri, Afrika, Arap ve Avrasya plakalarının Anadolu'ya etkileri, Batı Anadolu'nun avkulanması, kırılmayla depremin oluşumu anlatıldı. Kuşadası'nda ilk göçmeler, son buzul çağında deniz yüzeyi ve bu çağdaki yaşanabilir ortam kuşağı ve Anadolu'nun önemi, Aydın Menderes çukurunda zamana göre denizin çekilişi, Bafa Gölü'nün denizden ayrılışı, Aydın ilinde depremin getirdiği yararlar, Kuşadası'nın jeolojik oluşumları ve göçüntü kırıkları gibi konular görseller üzerinden anlatıldı.
Depremlerin bir gerçek olduğunu önemli olan depreme ne gibi önlemler alındığı konusuna dikkat çeken Prof. Dr. Ercan, "Evren gibi yeryuvarı, taş, topraklar, sular, kaya yağları, tüm varlıklar; yaşayan, diri, kendine özgü gelişme ile evrimi olan yaratıklardır. Kimisinin yaşam ömrü birkaç dakika kimisinin 10 milyar yıldır. Onlar da kişioğlu gibi doğarlar, evrilerek, dönüşerek gelişirler, üretirler, yaşlanırlar, ölürler, dönüşürler, ancak yitmezler. Yaşamları boyunca yeri değiştirerek yeniden biçimlerler, yeni yaratıklar ile yaşamlar oluşmasına uygun ortam yaratırlar. Ne tanrıları ne cennetleri ne de cehennemleri ne kutsal kitapları ne de peygamberleri vardır. Depremler yerkabuğunun evrilme süreci içinde yerin biçimini değiştirme işlemi sırasında çıkardığı bir işlemin yarattığı sarsıntı, ışık, ısı çıkartmasıdır. Kişioğlu yerin bu evrimini bilmesi, buna uyumlu olarak o yerin üzerinde barışık olması yaşaması gerekir. Doğada toplum iğnenin başı kadar bir eksiklik, kusur yoktur. Kusur, onu anlamayan, uyumu bozan kişioğlundadır" dedi.
Prof. Dr. Ercan, Kuşadası bölgesinde 3 alana dikkat çekti. Kuşadası'nda andezit kökenli lav dikmeni Yumurtatepe adında bir Yanardağ'a sahip olduğunu, birkaç kez püskürdüğünü, bazalt ve andezit lavı akıttığını söyledi.
Güzelçamlı'da bulunan Kocagöl'ün son buzul çağının bitimiyle çekilen Tetis Denizi'nin son kalıntısı olması açısından mutlaka korunması gerektiğini belirtti.
Tüllüoğlu Dağı'ndaki Kirazlı ana kırığının çok önemli olduğunu, bu konuya meraklı vatandaşların ve üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrencilerin görmesi ve incelemesi için çok güzel bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
Yoğun katılımın olduğu söyleşiden sonra konukların sorularını yanıtlayan ve kitaplarını imzalayan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'a, YK üyesi Serap Çubukçu tarafından EKODOSD'un teşekkür belgesi takdim edildi.