Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinin gizemli karakteri Faruk'a hayat veren Mert Öğüt yeteneği ve fiziği ile dikkat çeken bir oyuncu. Birçok kişinin eve kapandığı dönemde o sete gidip işini yapmaya devam etti. Evde de ümitsizliğe kapılmadan alışkanlıklarını sürdürüyor. Sporunu yapıyor, diyetine devam ediyor. Öğüt'le karantina günlerini konuştuk. Bize son dönemde bir hayli kilo vermesine neden olan diyeti de anlattı.
- Birçok kişinin evlerine kapandığı bir dönemde siz çalışıyordunuz. Sağlığınız için endişelendiniz mi?
- Sonuçta kimden ve nereden virüsü kapacağınızı bilmediğiniz için "Endişelenmedim" desem yalan olur. İnsan kendine ve sevdiklerine değer veriyorsa zaten endişelenmesi de lazım diye düşünüyorum.
- Ama sette önlemler alındı değil mi?
- Sette devamlı ambulans bekliyordu. Sete gelen herkesin ateşi ölçülüyordu. Hafif ateşi olan bile içeri alınmıyor, ekibi riske atmamak adına eve gönderiliyordu. Dezenfektanlar, maskeler, eldivenler dağıtıldı. Daha sonraki aşamalarda koruyucu kıyafetler de giyildi. Özel maskeler takıldı. Zor bir süreç olmasına karşın insanların bir taraftan da çalışmaya ihtiyacı vardı. O açıdan bakıldığında iyi oldu.
- Salgın insanların ruh halini de etkiledi. Sizi en çok neler kaygılandırdı?
- Evde çok oturan biri olmadığım için psikolojimin bozulmasından korktum. Ama enerjimi hep yüksek tutmaya çalışıyorum. Sürekli meditasyon yapıyorum. İster istemez gün içinde ellerimi sayısız kez yıkıyorum. Hatta dezenfektan ve kolonya başucumda uyuduğum oluyor.
- Bu dönemde en çok ne yapmayı özlediniz?
- Sahile inip longboard, kaykay yapmayı... Normalde bu havalarda sörf yapmaya başlıyordum. Çok özlemiş olmalıyım ki geceleri rüyalarıma giriyor. Açıkcası dışarıda gezmeyi, yürüyüş yapmayı, koşmayı özledim. Ama şartlar gereği evde kalmamız gerek. Hiçbir şey eskisi gibi olamayacak dense de aramızdaki sosyal mesafeyi koruyarak spor yapacağımız günleri heyecanla bekliyorum.
- "Keşke yanımda biri olsaydı" düşüncesi aklınızdan geçiyor mu?
- Artık evlilik mentalitesinde yaşamaya başladım galiba. Bu saatten sonra hayatıma giren kişi ile hayatımı birleştirmeyi istiyorum. O yüzden de biraz seçici olmak durumunda kalıyorum. Böyle bir zamanda seçici olmak da tabii yalnızlığa itiyor insanı. İnancımı yitirmiş değilim. Sonuçta her şeyin bir vakti var. Yanımda keşke biri olsaydı diyorum bazen, yalnızlığı da seviyorum tabii.
- Hayatınızda sporun önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Spor yapmak size ne hissettiriyor?
- Dört yaşında yüzme ile başladım. Ve o zamandan beri spor yapıyorum. Spor yapmadan yaşayamam diye düşünüyorum. Kafamdaki, vücudumdaki tüm kötü enerjiler spor yapınca uçup gidiyor sanki. Spor benim için iyilik iğnesi gibi. Onu yaptığım zaman kendimi çok daha iyi hissediyorum.
- Bu dönemi hangi sporları yaparak geçiriyorsunuz?
- Mecburen evde fitness yapıyorum. Kendi vücut ağırlıklarımla çalışıyorum. Her gün 40-45 dakika mutlaka spor yapıyorum.
- Salgın sonrası yeni normal denilen bir döneme geçiş yapacağız. Değişikliklerle aranız nasıl?
- Yeni döneme yeni insan olarak geçiş yapmak lazım. Bu dönemi kendini geliştirerek geçiren insanlar yola devam edecekler. Kendilerini geliştirmeyenler ise yolda kaybolacaklar. Ben kaybolan taraf olmamak, yenilenmiş olarak yoluna devam edenlerden olmak istiyorum. Bu nedenle kendimizi sürekli geliştirmemiz lazım.
VÜCUDUMDAKİ KÖTÜ HUYLU MANTARLARA SAVAŞ AÇTIM
- Bir hayli kilo verdiniz. Diyete devam mı?
- Ketojenik diyeti uyguluyorum. Ama benimki biraz daha farklı bir teknik. Vücudumdaki kötü huylu mantarları yok edip, (hepimizin vücudunda olan candite mantarları) onun yerine faydalı probiyotikleri vücudumda artırmaya çalışıyorum. Tabii dışarıdan destek, takviye alarak. Bunu yaparken ilk bir hafta aşırı zorluk çekiyorsunuz. Çünkü kesinlikle tahıl tüketemiyorsunuz. Pirinç, ekmek, un, şeker kesinlikle yok. Çünkü bu candida denilen mantarlar şekerle besleniyor. Bir haftadan sonra acıkma hissi kaybolmaya başlıyor. Çünkü aslında vücudunuzda hamburger, pizza, şeker gibi yiyecekleri isteyen şey aslında candida mantarı. Onların yerine probiyotik yoğurt, turşu, sebze, kırmızı et vs yedim. Bir de her sabah Hindistan cevizi yağı ile ağzımı çalkaladım. Bir hafta sonra bir baktım 3,5 kg vermişim. Sabahları güne limonlu, maydanozlu sularla başlıyorum.
EDHO, KARİYERİMDE GÜZEL BİR BASAMAK
- Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ın (EDHO) oyunculuk kariyerinizdeki yeri nedir?
- EDHO benim içinde olmayı çok istediğim bir projeydi. Çok şükür de oldu. Çok güzel şeyler öğrendim. Bir de kendimi böyle bir ekiple çalıştığım için şanslı hissediyorum. Sonuç olarak kariyerimde güzel bir basamak.
- Spor üzerine de bir kariyer inşa edebilirdiniz. Hatta yurt dışında yaşama fırsatı da size sunulmuş. Neden kabul etmediniz?
- Hayallerimin peşinden gitmeyi istedim. Önümde iki yol vardı. Ya spora devam ya da oyunculuk yapacaktım. Oyunculuk ağır bastı. Daha önce yurt dışından gelen tekliflerden birini de annem "Seni çok özlerim" diyerek istememişti.