Eskiden belediye veya adliye gibi devlet dairelerinin yakınında, köşebaşlarında, halkın mektup, dilekçe yazmak gibi işleri Arzuhalciler tarafından yapılırdı. Osmanlı zamanında büyük bir ilgi ile yürütülen meslek günümüzde ise teknolojiye yeniliyor. Buna rağmen pes etmeyerek İstanbul sokaklarında hala bu mesleği ayakta tutmaya çalışan biri var.
Tam 30 yıldır daktilo başında...
Evli ve 3 çocuk babası Süleyman Yiğit, 30 yıldır Arzuhalcilik mesleğini devam ettiriyor. 49 yaşındaki Yiğit, lise yıllarında başladığı mesleğiyle ilgili şunları söyledi: "1991 yılından beridir bu işi yapıyorum. İlk başladığım zamanlarda benimle birlikte aynı işi yapan 3-4 kişi vardı onlar zamanla bıraktı. İşler azalsa da ben gelmeye devam ediyorum. Burada çevrem olduğu için az da olsa iş çıkıyor. Emekli dilekçeleri, Almanya dilekçesi, maaş bağlatma gibi farklı dilekçeler yazarak vatandaşlara yardımcı olmaya çalışıyorum."
"ÇOCUKLARIMI DİLEKÇE YAZARAK OKUTTUM"
İlk başladığı zamanlarda memurlardan daha yüksek maaş aldığını dile getiren Yiğit, zamanla bu mesleği ek iş olarak yaptığını söyledi. Kazancının yüzde 50'den fazla azaldığını belirten Yiğit: "Eskiden bu işle ailemin geçimini sağlardım fakat ilgi azaldığı için başka bir iş de yapmak zorunda kalıyorum. Kamu kurumunda vardiyalı çalışıyorum. Diğer işimden arta kalan zamanlarda da gelip daktiloyla dilekçe yazıyorum. İlk başlarken bu mesleğe merakım yoktu, ailemin geçimini buradan sağlıyordum. Bu iş sayesinde ev ihtiyaçlarımı karşıladım, çocuklarımı bile dilekçe yazarak okuttum. 6 yıl önce aylık 3-4 bin lira alıyordum. Şu anda aylık ortalama 1-2 bin lira alıyorum" diye konuştu.
"ARZUHALCİLİK TEKNOLOJİYE YENİLİYOR"
Arzuhalcilik mesleğinin gelişen teknolojiye yenildiğini ifade eden Yiğit: "Son 4-5 yıldır teknolojinin gelişmesiyle birlikte bizim mesleğe rağbet da azaldı. Bazı günler bir dilekçe yazıyorum sadece. Dilekçenin önemine göre 25-50 lira arası ücret alıyorum. Buraya laptop yazıcı alabilirdim ama onlar ekstra masraf olurdu, kazancım düşerdi. Mesela sabah 8-9 gibi geliyorum akşam 4'e kadar buradayım. Laptopun pili dayanmaz bu kadar. Ayrıca en kötü laptop şu an 4-5 bin lira. Daktilonun masrafı çok az. Sadece şeridini değiştiriyordum. Başka bir masrafı yok. Bazı evraklar oluyor onları da elle yazıyorum. Bu işin son temsilcilerinden biri de benim işte. Eski deyimle Arzuhalcilik bitiyor" şeklinde konuştu.