Almanya'nın başkenti Berlin'de yaşanan bir katliam, perde arkasındaki nedenlerle ülke basınında geniş yankı uyandırdı.
Olay, geçtiğimiz cumartesi günü yaşandı. Berlin'in Königs Wusterhausen bölgesinde yaşayan 40 yaşındaki Devid R., aynı yaştaki eşi Linda ve sırasıyla 4, 8 ve 10 yaşlarındaki kızlarıyla mutlu bir aile yaşamı sürüyordu.
HAPİS KORKUSU SONUNU GETİRDİ
Öğretmen olan Devid R ve Linda R, ülkede artan koronavirüs kısıtlamalarının ardından huzursuzluk yaşamaya başladı. Geçtiğimiz ay çalışanlara getirilen koronavirüs aşısı olmuş olma, hastalığı atlatmış olma veya düzenli testlerde negatif olduğunu kanıtlama zorunlulukları, aşı karşıtı olan Linda'yı zorladı.
Üniversitede çalışan eşinin, aşı olmak zorunda kalmadan rahatça işe gitmesini için sahte koronavirüs aşı belgesi düzenleyen Devid R'nin ruh hali, sahtekarlığının ortaya çıkmasının ardından altüst oldu.
Eşinin üniversitedeki çalışanı, kadının aşı belgesinin sahte olduğunu farketti.
Bunun ardından kadının sahte belgesini ihbar edeceğini söyleyen çalışanın bu sözleri Devid'de panik yarattı.
Sahte belge düzenleme nedeniyle kendisinin ve eşinin hapse gireceğini, çocuklarının velayetinin ise ellerinden alınacağını düşünen Devid, kan donduran bir plan yaptı.
"Mutlu aile"sinin bozulma ihtimaline dayanamayan Devid, yasa dışı yollardan bir silah satın aldı. Korkunç son ise cumartesi günü gerçekleşti.
Ceza alma korkusuyla sinir krizi geçirdiği tahmin edilen Devid, eşini ve kızlarını vurarak öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti.
Komşuların polise haber vermesinin ardından cansız bedenlerin bulunduğu evden bir de intihar notu çıktı. Devi, yazdığı notta ailesini katlettiğini itiraf etti.
Basına konuşan yetkililerse, sahte belge düzenlemenin hapis cezası getirmeyeceğini, para cezası ödemek zorunda kalacağını söyledi.
