Dünyayı, büyük bir tedarik krizi sardı. Geçtiğimiz aylarda krizin sesleri ilk olarak, İngiltere'den gelmeye başladı. Ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasıyla, AB vatandaşı tır ve kamyon şoförü sayısının azalması, tedarik krizini de beraberinde getirdi.
Şoför eksikliğinin tedarik zincirini bozmasının ardından ülke genelinde, uzun yıllardır görülmemiş benzin kuyrukları oluştu. Bu sürecin hemen ardından boş kalan market rafları, İngiltere'yi ciddi bir krize sürükledi.
Avrupa'nın salgın sonrasında yeterli önlemleri alamamasıyla birlikte Rusya'nın enerjide elini güçlendirmek için Avrupa'yı Kuzey-Akım-2 üzerinden kendisine bağımlı hale getirme çabaları da krize zemin hazırladı.
Geçtiğimiz günlerde Almanların, ucuz benzin alabilmek için kilometrelerce yol katedip Çekya ve Polonya gibi ülkelerdeki istasyonları tercih etmesi, kıta genelindeki çaresizliği gösterirken, krizin büyük bir kısmı da ABD'de baş gösterdi.
Avrupa'nın ardından ABD'yi de vuran krizde, gıdadan otomotive tüm sektörlerde büyük bir kaos başladı.
Ülkede, koronavirüs salgınıyla birlikte iş gücü sorunları, hava koşulların sertleşmesi ve önlenemez bir biçimde yükselen tüketici talebi, ciddi fiyat artışlarını ve kıtlık endişesini de beraberinde getirdi.
Tedarik zinciri sorunlarıyla birlikte ülke genelinde tuvalet kağıdından spor ayakkabıya, otomobilden gıda ürünlerine kadar her alanda kıtlık baş gösterdi. Dünya devi firmaların da tedarik zinciri krizine dahil olmalarıyla daha yüksek maliyetin ve daha yüksek fiyatların kaydedilmesi, ülkede yüzlerce ürün kategorisine ulaşmayı da neredeyse imkansız hale getirdi.
Ülke genelinde market rafları bomboş kaldı. Günlerdir tüm dünya basınının yanı sıra Twitter gibi sosyal medya platformlarında da paylaşılan görüntüler, ülkedeki krizin ciddiyetini gözler önüne serdi.
Tüketici talebinin hızla artmasının yanı sıra düşük aşı oranları nedeniyle işçilerin hastalanarak çalışamaması, konteynerlerin limanlarda haftalarca bekletilmek zorunda kalması, ülkedeki ticari akışı durma noktasına getirdi.
Ülke basınına yansıyan haberlere göre 60'tan fazla konteyner gemisinin Los Angeles ve Long Beach limanları açıklarında demirlemiş olduğu ve mallarını boşaltamadığı aktarıldı.
Küresel firmaların yüksek maliyet tehditleriyle birlikte market raflarının daha uzun süre boş kalacağı da gelen bilgiler arasında.
Krizin ülke ekonomisini ve tatil alışveriş sezonunu tehdit edebileceğine dair artan endişelerin ortasında, ABD Başkanı Joe Biden geçen hafta sorunu çözmek için bir dizi önlem açıkladı.
BIDEN: OYUNUN KURALLARINI DEĞİŞTİRİYORUZ
Bunların arasında Los Angeles Limanı'nda 7/24 çalışma, kamyon şoförlerinin sayısını artırma çabaları ve Walmart, FedEx, UPS ve Target gibi özel şirketlerin yoğun olmayan taşımacılığı artırma taahhütleri yer aldı.
Biden, ilave liman saatleri hakkında "Bugünkü duyuru oyunun kurallarını değiştirme potansiyeline sahip" dedi, ancak "tüm bu mallar kendi kendine hareket etmeyecek" diye de uyardı.
ULAŞTIRMA BAKANININ AÇIKLAMALARI OLAY YARATTI
Pazar günü Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg, tedarik zincirinin yalnızca Biden'ın başarılı ekonomik politikaları nedeniyle yoğun olduğunu söyledi.
Buttigieg CNN'e verdiği demeçte, "Talep arttı çünkü gelir arttı, çünkü Başkan bu ekonomiyi korkunç bir durgunluğun pençesinden başarıyla çıkardı" diye konuştu. "Tatiller bu yıl çok daha iyi olacak. Çünkü bir yıl önce şimdi iş sahibi olan milyonlarca Amerikalı, yoksulluğa doğru sürükleniyordu. Ve bir yıl önce birçoğumuz sevdiklerimizle ancak ekran başında buluşuyorduk."
Ancak Buttigieg, Biden yönetiminin ülkenin aşırı yüklenmiş limanları, demiryolları ve yollarındaki tıkanıklığı hafifletme çabalarına rağmen tedarik zinciri sıkıntılarının gelecek yıla sarkabileceği konusunda uyardı.
Avrupa’da akaryakıt krizi büyüyor! Ucuz benzin için kilometrelerce yol gidiyorlar