Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Cem Yılmaz yine tribünlere oynadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Resepsiyonu'na Cem Yılmaz'ı da davet etti.
Cem Yılmaz da gelen davetiyeyi Twitter'de paylaşıp altına şu notu düştü: '29 Ekim Cumhuriyetimizin 96. yıldönümü vesilesiyle yapılan resepsiyona nazik davet için teşekkür eder, yarın Mehmetçik Vakfı yararına yapacağım gösteri nedeniyle katılamayacağımı bildiririm. Çok yaşasın Cumhuriyetimiz. Güzellikler hepimizin olsun.'

DOBLO'CULAR YER Mİ?
Elbette aylar öncesinden biletleri satılmış bir oyunu iptal etmek seyirciye saygısızlık olur. Ayrıca bu gösterinin geliri Mehmetçik Vakfı'na bağışlanacak olması önemli bir gerekçe. Asıl merak ettiğim, gösterinin gelirinin Mehmetçik Vakfı'na bağışlanacağına ne zaman karar verildi? Yılmaz, Cumhurbaşkanı'ndan davet alınca mı, yoksa önceden mi bu kararı vermişti?
Ve bunu duyurmuş muydu?


Cem Yılmaz, resepsiyona katılamayacağını neden Twitter'dan açıklıyor? Cumhurbaşkanı, Cem Yılmaz'ı Twitter'dan mı davet etti? Elbette hayır! Normalde Cem Yılmaz'ın yapması gereken Cumhurbaşkanı'nın özel kalemine gelemeyeceğini bildirmek olmalıydı. Yılmaz, daveti geri çevirdiğini Twitter'dan duyurarak yine tribünlere oynadı, takipçilerine şov yaptı. Takipçilerinin yorumları da Yılmaz'ın niyetini açıkça gösteriyor zaten.
Bahse varım Yılmaz şöyle düşündü:
"Aslında davete gitmem lazım ama sosyal medyada 'saray komedyeni' ilan edilirim, linç yerim. Neyse ki o gün bir gösterim var. Gösterinin gelirini de Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağımı söyler, eleştirilerden kurtulurum. Ama özel kalem müdürünü arayıp daveti reddedersem bundan kimsenin haberi olmaz.
Belki Cumhurbaşkanı'na bile gerekçemi söylemezler. Yok, o kadar da değil, paranoya yapmayayım.
Ben en iyisi daveti Twitter'dan geri çevireyim de muhalifler, takipçilerim 'İşte muhalif komedyen', 'Büyüksün Cem' desinler." Ah Cem ah, çok zekisin ama vatandaşı hafife alıyorsun, onları 'kaz' yerine koyuyorsun.
'Doblo'cular yer bu numaraları' diyorsan fena yanılıyorsun.
Kibrine yenik düşüyorsun!
Siyaset yapmak sana yakışmıyor.
Eski Cem Yılmaz böyle miydi?



Fatih Altaylı demeyin, bana bir gülme geliyor
Fatih Altaylı'nın 'RTÜK demeyin bana, bir gülme geliyor' yazısını okurken RTÜK'e değil, Altaylı'ya güldüm.
Altaylı, ekranda şiddet rekoru kıran, abartılı çatışma sahneleri komedi skeçlerine bile konu olan ve RTÜK'e en çok şikayet edilen 'Çukur' dizisini sırf kendi grubunun kanalı Show TV'de yayınlanıyor diye savunmuş.
Ama ortaya sürdüğü argümanlar hem yanıltıcı, hem de komik.
Yok, 'Çukur'daki aşırı şiddet kurguymuş, yok diğer dizilerde de şiddet, silah varmış ama RTÜK, atv hariç diğer tüm kanallara ceza yazıyormuş.
Güya SABAH gazetesi, RTÜK'ün bu taraflı anlayışını eleştiriyor diye Faruk Bildirici hakkında asılsız haber yapmış.
Bildirici'nin RTÜK kurumuna ait aracını sevgilisi ve köpeğine tahsis etmesi haber değil mi? Altaylı yıllarca gazete yönettin, bu haber önüne gelse kullanmayacak mıydın? İngiliz bulvar gazeteleri, sırf o araçta köpek gezdiriliyor diye komik manşetler atıp yeri göğü inletirdi yahu!
Peki, Altaylı'nın bütün yazıda RTÜK'e, atv'ye, SABAH'a ve diğer TV kanallarına söylemediğini bırakmayıp 'Çukur'daki aşırı şiddet görüntüleri hakkında bir şey dememesine ne demeli? İşte böyle kurnazca yazı yazarsan ünlü yazar olursunuz!
Altaylı yazısında öyle bir algı yaratmış ki, sanki RTÜK, atv'ye hiç ceza kesmemiş. Atv, seçim yayınları yüzünden onlarca büyük ceza alırken Altaylı neredeydi?
Şimdi çıkmış 'Çukur' gibi gençlerin kimyasını bozan, onları şiddete özendiren bir diziyi savunmak için SABAH'a çamur atıyor!
Yıllarca çalıştığı kurumların tetikçiliğini yapan Altaylı'dan daha iyi kimse bu yazıyı yazamazdı!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA