Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

28 Şubat’ın ekonomik ve FETÖ boyutu

28 Şubat 'postmodern' darbesi dindar kesimleri hedef aldı. İkna odalarında öğrencilere başlarını açmaları için baskı yapıldı. Yasağa uymayan öğrenciler okullardan uzaklaştırıldı, binlerce kamu görevlisi de ihraç edildi.
*
Üniversiteler başta olmak üzere tüm kamu kurumlarında başörtüsü yasaklandı. Asker silah kullanmadan medya ve siyaset üzerinden darbeyi gerçekleştirdi ama 28 Şubat'ın ekonomik boyutu, bankalardan hortumlanan paralar ve darbeye FETÖ'nün desteği hep ikinci planda kaldı.
*
Oysa FETÖ elebaşı Fetullah Gülen 28 Şubat sürecinde darbecilerin yanında saf tuttu ve darbecilerin haklı olduğunu belirten açıklamalar yaptı. Kanal D'de "Refahyol'a emaneti iade edip çekilin" dedi. Hürriyet, 18 Nisan 1997'de Gülen'in "Beceremediniz artık bırakın" çağrısını manşet yaptı.

*
FETÖ'nün yayın organı Zaman gazetesi Sincan'da tankların yürütülmesini 5 Şubat 1997 tarihinde 'Tank heyecanı' başlıklı haberinde sevinçle karşıladı. Yine Zaman 9 Temmuz 1997 tarihli 'Hayırlı olsun' başlıklı manşetinde Refahyol hükümeti darbeyle devrilip yerine kurulan hükümeti memnuniyetle karşıladı.
*
28 Şubat'ın mimarı 'Batı Çalışma Grubu' komutanı Şahin Kuyucu, 15 Temmuz'dan sonra FETÖ bağlantısı sebebiyle TSK'dan ihraç edildi. Kuyucu'nun 'irticai faaliyetler'den dolayı ordudan attırdığı subayların yerine FETÖ'cü subayların geçtiği sonradan anlaşıldı.
*
28 Şubat'ın yol açtığı ekonomik krizin boyutu 291 milyar dolardı. Bankaları hortumlayanlar, devalüasyondan zengin olanlar hesap vermedi.
*
Din üzerinden kitleleri sömüren FETÖ'nün dindarları hedef alan 28 Şubat'ı desteklemesi aslında bu örgütün casus bir yapılanma olduğunun en önemli kanıtlarından biriydi.
*
Bir daha 28 Şubat'ların olmaması için darbenin siyasi, ekonomi ayağı ve FETÖ bağlantıları tekrar soruşturulmalı. Gizli kalmış gerçekler ortaya çıkarılmalı.

***


YİNE PARK YERİ CİNAYETİ

10 gün önce Antalya'da evlerinin önünde park yeri yüzünden çıkan kavgada darp edilen yüzde 90 engelli Mümin Kara, dün hayatını kaybetti.
İşletme sahibi olan Nurettin Yaşar ile oğlu A.Y., önce Mümin Bey'in yüzde 40 engelli eşini saçından sürükleyip dövmüştü. Sonra da aracın içindeki Mümin Kara'nın üstüne çıkıp yumruklayarak feci şekilde darp etmişlerdi.
Bir park yeri yüzünden engelli bir insanı canice öldürmek! Bu nasıl bir öfkedir?
Hep yazıyorum; Türkiye'de otopark eksikliği ciddi bir sorun. Park yeri kavgaları, trafikte yol verme sonucu çıkan ölümlü kavgaları geçti herhalde.
Her daireye otopark şartı getiren otopark yönetmeliğinin uygulamaya girmesi yedi kez ertelenmişti! İnşallah 31 Mart'ta uygulanmaya başlanacak. Artık müteahhitlere daha fazla taviz verilmeden bu yönetmelik harfiyen uygulanmalı.

***


BİR BU EKSİKTİ!

İstanbul'da polis, para karşılığı sahte koronavirüs negatif test sonucu belgesi üretip, bu sahte belgeleri 150 ile 300 dolar arasında paraya satan bir şebekeyi tespit etti.
Şebekenin lideri dünyaca ünlü Gürcistan uyruklu N.M. adlı sosyal medya fenomeni. Sahte belgeleri ise 'doktor' rolündeki Suriyeli M.T. düzenliyor.
Bu sahte raporun karekod ile doğrulanması yapıldığında şebekenin kurduğu web sitesine yönlendirme yapılıyormuş ve teyit alınıyormuş. Şebeke sokak ortasında, turizm acentelerinde göstermelik sürüntü örneği alıp herkese negatif rapor vermiş iyi mi?
Bizim dolandırıcılar yetmezmiş gibi bir de yabancı şebekelerle uğraşıyoruz.
Sahte raporlarla binlerce kişi Türkiye'de seyahat edip, istedikleri yerlere girip çıkmış. Bu sahte raporla dolaşanların çoğu turist ya da göçmen mi? Rapor alanlar tek tek tespit edilmeli.
Vatandaş salgın yayılmasın diye evinde otururken sahte raporla aramızda dolaşanların kaçında koranavirüslü vardı acaba? Şebeke üyeleri cinayete teşebbüs suçundan yargılanmalı!

***


EN SIKICI MAÇ

0-0 biten Antalyaspor-Başakşehir karşılaşmasını izlemek gerçekten işkenceydi. Maçta Başakşehir'in iki, Antalyaspor'un bir şutu olmak üzere toplam sadece üç şut atıldı. Bu üç şutun da hiçbiri isabetli değildi.
Maçta hiç pozisyon olmadı! Yayıncı kuruluşun yerinde olsam iki takıma izleyicilere işkence çektirdikleri için dava açardım.
Bu sıkıcılıkta zirve yapan futbolun mimarı Aykut Kocaman ve Ersun Yanal gibi teknik direktörlüğü kafada bitirmişlerin yerine gençlere fırsat tanınmalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA