Ahmet Hakan, birkaç hafta önce "Otel, restoran, kafe sektöründe yüz binlerce işletmecimiz, servis elemanımız, aşçımız, komimiz, bulaşıkçımız perişan durumda. Hastalıktan değil işsizlikten gidecekler. Açın lokantaların, kafelerin önünü. Duyun feryadı" diye çağrıda bulunmuştu. Buna benzer çağrıları daha sonra da yineledi.
★
Ahmet Hakan gibi deneyimli bir gazeteci riskli bir çağrıda bulundu aslında.
★
Hakan "Açın lokantaların, kafelerin önünü" diye isyan ederken, muhalefet partili siyasetçilerin esnaf ziyaretlerinin etkisinde kaldı belki de.
★
Muhalefet seçim yatırımı için restoran ve kafe sahiplerinin isyanını sürekli öne çıkardıkça hükümet üzerinde büyük bir baskı oluştu. Şimdi kamuoyunda mekânların açılması ve normalleşme yönünde büyük bir beklenti var.
★
Restoran ve kafe sahipleri "Mitingler düzenleniyor, oteller açık biz niye kapalıyız?" diyorlar. Haklılar ama sadece onlar değil özel okullar, servisçiler, sinema salonları, müzisyenler vs. pandemi yasaklarından etkilenen herkes haklı.
DAHA BULAŞICI
Herkesin isyan etmekte kendince haklı nedenleri var. Ama illet virüs haklı olup olmadığına bakmıyor ki! Sürekli kendini geliştiriyor, mutasyona uğruyor, farklı taktiklerle sahaya çıkıyor.
★
Restoran, kafe sahiplerinin yanına gidip 'Haklısın açın şu mekânları' diyen siyasetçiler Türkiye'de de tespit edilen B.1.1.7 varyantının, yaygın virüsten çok daha bulaşıcı olduğuyla ilgili haberleri okumadılar mı?
★
Son araştırmalara göre B.1.1.7 varyantı, iki misli fazla ölüm riski taşıyor, gençlerde ve çocuklarda da görülüyor. Şu anda Türkiye'de ikinci doz uygulanan kişi sayısı 1 milyon civarında. Toplumda bağışıklık kazanan insan sayısı çok çok az. "Normale döneceğiz deniyor" ama vaka sayılarında da düşüş yok! Aşıyı bulan ülkenin başbakanı Angela Merkel bile "Okulların açılmasına dikkat edelim, üçüncü dalga olabilir" diyor. Kimse kimseyi kandırmasın, biz Avrupa ülkeleri gibi kapanamadık, çoğu yasak da göstermelik kaldı. Güneşi görünce parklara, sahillere koştuk!
★
Hep yazdık; Covid-19 salgını üzerinden siyaset yapmak doğru değil. Şimdi toplumda öyle bir beklenti oluştu ki, Mart ayında sanki salgın bitecek, bütün mekânlar açılacak, güle oynaya normalleşeceğiz!
★
Bahar grip ayı, kademeli normalleşme bile ters tepebilir! Salgın yeniden yükselişe geçebilir. Bilim Kurulu ne diyorsa onu yapalım!
***
VİRÜSLÜ ORGAN NAKLİ!
ABD'de koronavirüs taşıdığı fark edilmeyen kişiden alınan akciğerlerin nakledildiği hasta hayatını kaybetti. Ameliyatı yapan doktor da koronavirüse yakalandı.
Elbette test yapıldı. Trafik kazasında hayatını kaybeden kadının ve nakil yapılan hastanın da koronavirüs testleri negatif çıkmıştı. Demek ki daha kapsamlı testlerin yapılması gerekiyor!
Organ naklinde zamana karşı yarışılırken daha detaylı test nasıl yapılır? Bu lanet virüs organ nakillerini de etkileyecek galiba!
***
DEPREMİN ŞAKASI YOK!
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün raporuna göre; İstanbul'da 1 milyon 164 bin binanın yüzde 22.6'sı, yani 262 bin 665 adedi, 1980 ve öncesinde yapıldı.
Bu binalarda 1 milyon 51 bin adet daire olduğu ve 3 milyon 152 bin kişinin oturduğu öngörülüyor. İstanbul'da olası 7 üstü depremde zarar görmesi beklenen bu binaların mutlaka yapı denetim yapılmalı. Yapı denetimi yapmayan mal sahipleri hakkında yasal işlem başlatılmalı.
İzmir depreminde gördük; mal sahipleri lüks konutlarda otururken, kiracılar çürük binalarda hayatlarını kaybettiler.
Mal sahipleri depreme dayanıksız binaların kentsel dönüşümü için anlaşamıyorsa devlet yasal işlem başlatmalı. Riskli binalardaki dairelerin kiraya verilmesi yasaklanmalı ve kentsel dönüşüm zorunlu tutulmalı. Depremin şakası yok!
***
ELON MUSK KADAR PARANIZ YOKSA...
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, kripto para birimlerinden Bitcoin'i 'verimsiz' ve 'spekülatif' olarak nitelendirdi ve şu uyarıda bulundu:
"Bitcoin'in bir işlem mekanizması olarak yaygın olarak kullanıldığını düşünmüyorum. Korkarım çoğu zaman yasa dışı finansman için kullanılıyor. Bitcoin oldukça spekülatif bir varlık... Yatırımcıların yaşayabileceği potansiyel kayıplar konusunda endişeliyim."
ABD'nin koskoca hazine bakanı bu uyarıda bulunurken dünyanın en zengin insanı Elon Musk'ın şirketi Tesla 1.5 milyar dolarlık Bitcoin alımı yapıyor ve "Yakın gelecekte ürünlerimiz için Bitcoin'i bir ödeme aracı olarak kabul etmeye hazırlanıyoruz" açıklaması yapıyor.
Bitcoin'in değeri artıyor. Tesla'nın Bitcoin yatırımından elde ettiği kar, bir yıllık araç satışı karını bile geçiyor. Sonra aynı Musk, 58 bin dolarla zirve tazeleyen Bitcoin'in değerinin üzerinde olduğunu söylüyor. Bitcoin yüzde 15'in üzerinde değer kaybediyor. Musk da zenginlikte ikinciliğe düşüyor.
Yani Musk'ın yatırım yaptığı Bitcoin ile ilgili yorumu servetini düşürdü. Bu nasıl iştir? Mars'a yerleşme planları yapan dahi girişimci bu hatayı nasıl yapar? Elon Musk ne yapmak, nereye varmak istemektedir?
Aslına bakarsanız Musk'ın, Bitcoin üzerinde yaptığı atraksiyonlar Janet Yellen'ın uyarısını haklı çıkarıyor.
Bitcoin'deki gelişmeler, Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor ama gündemde kendine yer bile bulamadı.
Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) tarafından yapılan araştırmaya göre dünyanın en büyük 74 ekonomisi içerisinde nüfusa oranla en çok kripto para kullanan ülke vatandaşları arasında Türkiye dünyada 4'üncü, Avrupa'da ise ilk sırada yer aldı! Ama bizde Bitcoin'i konuşan yok!
Microsoft'un kurucusu milyarder Bill Gates'in Bitcoin yatırımcılarına yaptığı "Elon Musk kadar paranız yoksa dikkatli olun" uyarısı yeterince manidar!
***
