Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Finlandiya ve İsveç'in Nato üyeliği, Kuzey Irak'ta düşen helikopter ve ABD'li komutanların YPG terör örgütü ziyaretini değerlendiren Kalın, Amerikan yönetimiyle F-16 görüşmeleri hakkında da kritik bilgiler verdi.
İbrahim Kalın şunları söyledi: Finlandiya'nın bizim açımızdan NATO'ya üyeliği önünde bir engel kalmadı. Finlandiya tabiri caizse bu oyuna bir sıfır önde başladı. Finlandiya her zaman yapıcı bir tutum içinde oldu. Bizim taleplerimiz konusunda daha şeffaf ve daha yapıcı bir tutum aldı. Değerlendirmemiz sonucunda Finlandiya'yı onaylamayı doğru bulduk.
İsveç'e tamamen kapı kapanmadı. İsveç'in terörle mücadele yasası 1 Haziran'da devreye girecek. Bunu tamamladıkları zaman bizim güvenlik kaygılarımızı giderecek adımların atıldığını gördüğümüz zaman süreci değerlendireceğiz. Biz prensip olarak NATO'nun genişlemesine karşı değiliz.
KUZEY IRAK'TA DÜŞEN HELİKOPTERİ İSTİHBARATIMIZ ARAŞTIRIYOR
Kim almış, kime vermiş, kim kullanıyor bunların bütün detayları ortaya çıkacak. İstihbaratımız araştırıyor, detaylar netleşirse paylaşırız.
"ABD'YE YPG RAHATSIZLIĞIMIZI İLETTİK"
ABD tarafı sadece Amerikan askerleri ile görüşüldüğünü PYD/YPG'lilerle görüşülmediğini söylüyorlar. Suriye'deki terör tehditlerini ortadan kaldırmak için bir başka terör tehditleriyle çalışmak mantıksal olarak tutarsızlıktır. Buna gerek yok. Bu Suriye halkına da saygısızlıktır. Bu rahatsızlığımızı ABD'ye ilettik.
"F-16 GÖRÜŞMELERİNDE İSVEÇ VE FİNLANDİYA ŞARTINI ÖNE SÜRENLER VAR"
Kongreyi ikna etmesi gereken ABD yönetimi. Biden yönetimi de F-16 programını desteklediklerini söyledi. Bu memnuniyet verici. Kongre ayağında bunu İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğiyle şartlı hale getirmek isteyenler var. Başka formül bulunması gerekiyor, o formül ne olur bilmiyorum ABD'nin kendi iç meselesi. Biz tabii bu programı destekliyoruz. Bu program olmazsa biz hava gücünde zafiyet gösteririz gibi bir hava içerisinde değiliz. Böyle bir panik hali içerisinde değiliz. Olursa iyi olur. Ama olmazsa alternatifler üretmeye devam ediyoruz.
F-16 ayarında benzer özelliklere sahip İHA'lar yapılmaya başlandı. Özellikle Kızılelma. Orada muazzam bir gelişme var. ABD'nin nasıl hareket edeceğine bağlı. Olursa iyi olacağı kaanatindeyiz. Senatoda yaptığım görüşmelerde, 'İsveç ve Finlandiya'yı şartlı hale getirirseniz, mantıksal bir hata yaparsınız. Bunların ikisi farklı konu. Bunları birbirinden ayrıştırın. Ama siz bunu Türkiye'ye karşı bir baskı unsuru olarak kullanmaya çalışırsanız ben de size karşı teklifle gelirim. Size F-16'ları onaylayana kadar biz de İsveç'i onaylamıyoruz desem o zaman ne yapacaksınız. O zaman cevapsız kalıyorlar. İlgisiz alakasız konuları bir araya getirerek, Türkiye'ye baskı yapmayın. Bu işe yaramaz. Siz baskıyı yaparsınız biz başka çıkış buluruz.
UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI
Washington'da genel olarak yönetimin bazı isimlerini bir kenara koyacak olursam, belli kanaat önderlerini de kenara koyacak olursam özellikle Ukrayna savaşı bağlamında savaş yanlısı bir iklim var. Savaş devam etsin istiyorlar. Savaşın uzamasını istiyorlar ve maalesef savaş şiddetlenerek devam edecek, öyle görünüyor. İki yıl, üç yıl bir savaştansa 10 yıl müzakere edelim. Yaptırımlar Rusya'yı Çin'e itiyor.
MISIR VE SURİYE İLE NORMALLEŞME
Tarihler üzerinde çalışıyorlar. Dışişleri Bakan yardımcıları düzeyinde ilk defa 4'lü toplantı yapılacak. İran da toplantıya dahil olacak. İlk toplantı Moskova'da olmuştu. Onun devamı mahiyetinde Dışişleri Bakanları düzeyinde olacak ama önce Dışişleri Bakan yardımcıları düzeyinde olacak. Bu yola çıkarken 3 temel konumuz var. Terörle mücadele daha hızlı mesafe alabilmek, siyasi sürecin ilerletilmesi-Astana sürecinin devam ettirilmesi ve Suriyeli mültecilerin onurlu bir şekilde evine dönebilmesi. Buralarda mesafe alabildiğimiz sürece bu süreç bizim için anlamlı hale gelir. Rejimden kaynaklı bir direnç var. Süreci sabote eden yaklaşımlar var. Biz bunu daha önce de gördük. Bu toplantıların amacı Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak ama aynı zamanda bizim güvenlik kaygılarımızı dikkate alan bir düzen oluşturmamız. Bunun için de siyasi müzakerenin devam etmesi gerekiyor. Haftalar içinde toplantı trafiği yeniden başlayabilir.
LİDERLER GÖRÜŞECEK Mİ?
Şu an öyle bir hazırlık yok. Ön çalışmalar ilerlesin bir görelim süreci. Bu perspektif tam oturup operasyonel hale geldikçe, diğer alternatifler değerlendirilir.
Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'nun ziyareti verimli geçti. Daha önce de yardımcılar düzeyinde bir süreç devam ediyordu. Orada Doğu Akdeniz, Libya, Büyükelçilerin atanması gibi konular görüşüldü. 11 yıllık duraklama döneminden sonra bunları canlandırmak zaman alıyor. Ortada stratejik bir vizyon ortaklığı olunca aşağıya doğru bu operasyonel konuları yönetmek daha kolay oluyor. Bu ortaklık oluştu. Bunun bir neticesi olarak Dünya Kupası sırasında Cumhurbaşkanımız Sisi ile el sıkıştı. Büyükelçilerin atanması yakın vadede gerçekleşecek şeyler. Bu iyi ilişkiler bölgenin faydasınadır. Biz işbirliğini hızlandırmaktan yanayız. Bakanımızın ziyaretine kadar Mısır tarafında kısmi bir yavaş hareket etme vardı. Artık bunun aşıldığını görüyoruz. Bundan sonra sürecin hızlanacağı kanaatindeyim. Çıkarlarımızın örtüştüğü bir zemin oluşturmaya çalışıyoruz. Büyükelçilerimizin atanması yakın vadede gerçekleşecek şeyler.
