8 aydır amansız hastalıkla adeta savaş veren ve gün geçtikçe kilo kaybeden ve şu anda 6 kilo olan Yiğit Hamza Demir, ailesinin gözleri önünde her geçen gün ölüme bir adım daha yaklaşıyor. Sırtında ve ayaklarında şekil bozuklukları başlayan Yiğit Hamza, ne su içebiliyor ne de bir yemek yiyebiliyor. Cibap cihazına bağlı NG ile beslenen Yiğit Hamza görenlerin yüreklerini parçalıyor.
30 MİLYON TL'YE İHTİYAÇ DUYULUYOR
Valilik onayıyla düzenlenen kampanya 'da Yiğit Hamza için seferber olduğu bu durum karşısında hedef kampanyanın biran önce yüzde 100 olması. Yiğit Hamza'nın ailesi, Kırıkkale'de ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yaşayan bürokratlara, iş insanlarının seslenerek yardım çığlıklarını duymalarını istiyor. Dolar endeksiyle yükseliş gösteren ilaç parasında ise yaklaşık 30 milyon TL'ye ihtiyaç duyuluyor.
Yiğit Hamza'nın durumunun her geçen gün kötüye gittiğini belirten baba Yunus Demir, "Evladımızın tedavi ve beslenme sürecinde daha ileri seviyeye geçtik. Burnuna hortum takıldı. Vücuduna suyu hortumla veriyoruz. Daha önceden ağzından beslendiği için 5 defa zatürre geçirdi. Çünkü ağzından beslendiği için ciğerlerine su kaçıyordu. Bu nedenle mecbur burnuna hortum takıldı. Zaman zaman ateşi yükseliyor. Ankara Şehir Hastanesi'nde 'Pek' tedavisinin uygulanması için sıra bekliyoruz" dedi.
ZOLGENSMA İLACI TÜRKİYE'YE GETİRİLSİN
Baba Demir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi; "Gerçekten çok zor durumdayız. Yiğit Hamza bazen geceleri sabahlara kadar uyumuyor. Artık vücudu bu ağrıları kaldıramaz hale geliyor. Sağlık Bakanlığı yetkilileri lütfen Zolgensma ilacı Türkiye'ye getirilsin. Ben bu yaşıma kadar SMA nedir bilmezken inanın son 2 yıldır o kadar şeyler yaşıyorum ki. Benim çektiğimi bir ben bir de Allah bilir. Ben sabah 06.00'da kalkıp inşaata gidiyorum. Akşama kadar inşatlarda çalışıyorum."
EVLADIMIZI KAYBETMEK İSTEMİYORUZ
Anne Pınar Demir ise, Yiğit Hamza'nın durumunun her geçen gün kötüye gittiğini belirtti. Evlat acısını yaşamak istemediklerini vurgulayan anne Demir, "Yiğit Hamza ölmesin. Biz bu evlat acısına dayanamayız. Ona eğer bir şey olursa bizim dünyamız yıkılır, yuvamızda ne tadımız ne tuzumuz kalır. İnsan bir evladının gözünün önünde eriyip gitmesine nasıl dayanabilir. Sizlerden az çok demeden yardım bekliyorum. Oğlumuzun kurtulması için mücadele sergileyen herkese sonsuz teşekkür ederim. İnşallah hep birlikte evladımızı hayata yeniden tutunduracağız" şeklinde konuştu.