Her an coşabilirim, kalemime geleni yazabilirim.
Yazmıyorum.
Kendimi tutuyorum çünkü bu ödül töreninin daha iyi olmasını istiyorum.
Onlarca kişinin günlerce uyumadan çalıştığını, çok emek verildiğini biliyorum.
Ancak bazı şeyleri de söylemeden edemeyeceğim...
3. Antalya Televizyon Ödülleri'ni cumartesi gecesi TV8 ekranından izledik.
Özet:
Hâlâ çok ciddi bir kategori sorunu var. Herkesi memnun edeceğiz mantığından acil çıkılmalı.
Bir gecede, üstelik canlı yayında 41 ödül dağıtılır mı?
İNADIMDAN İZLEDİM!
Mesela en önemli ödülleri canlı yayına ayırsanız, bir önceki gün kokteyl eşliğinde teknik ödülleri vesaire sahiplerine verseniz, canlı yayında davetlileri ve seyircileri sıkmasanız olmaz mı?
Bitmedi, gece bitmedi! Ben de inadımdan izledim.
Ayrıca her sahneye çıkan ünlünün uzun uzun konuşmaya hakkı olmamalı. İçini dökmek isteyen Twitter'da, Facebook'ta falan yazsın lütfen.
Sıkıldık, şiştik diyorum!
Sonra Kırmızı Halı'daki karşılama komitesine ne gerek vardı? Düğün töreni mi, ödül töreni mi? O örnek aldığınız yurt dışındaki törenlerde böyle bir sahne var mı?
LÜTFEN SUNMA!
Yine düzensizlik, yine uyumsuzluk almış başını gidiyordu yani.
Canlı yayında masalar boşaldı, davetliler ayağa kalktı.
Kimi tuvaletle, kimi spor pantolonla katılmıştı.
Ortak bir karar verseler artık; ödül törenlerini ciddiye alacaklar mı, almayacaklar mı?
Almayacaklar lütfen teşrif etmesinler.
Son olarak gecenin sunucularından Melike Öcalan kardeşimiz için de bir cümle kurmak istiyorum; lütfen sunma! Çok şekersin, iyi kızsın, güzel kızsın ama kendini tutamıyorsun.
Belki heyecandandır ama çok fazlasın çok.
Bu kadar.
