Eh tabii kolay değil; insanlar elde avuçta ne varsa verip dünyanın yatırımını yapıyor. Üstelik kira ve satış konusunda Türkiye'de en abuk sabuk fiyatların döndüğü sahil kasabasına, Alaçatı'ya...
Sonra çıkıyor birileri ve "Saat 01.00'den sonra müzik çalamazsın, kapat bence sen bu dükkanı" diyor.
Üstelik insanların yemeğe 22.30'dan sonra oturduğu bir yerde!
Adam masadan kalkıp "Geceye başka bir yerde devam edeyim" dese, gideceği bir yer yok.
Çünkü polis tüm mekanların müziğini; dakikası şaşmadan, saat 01.00 oldu mu, hemen kapatıyor.
Hal böyle olunca yani Alaçatı'da mekan açmak, fahiş kiralar yüzünden epey zor olup para kazanma şansı da insanların elinden alınınca; Türk insanının zekası ve yaratıcılığı devreye giriyor.
KULAKLIKLA EĞLENME
Artık Alaçatı'da kulaklıkla eğlenmek moda.
Bu işi ilk kez Tektekçi başlattı ama belli ki arkasından gelenler olacak.
Sistem şöyle işliyor:
Polisin içeri girip aile babası edasıyla "Çabuk kapatın müziği bakayım, haydi artık geç oldu" demesiyle birlikte isteyenlere hemen kulaklık dağıtılıyor.
Müzik dinleyip dans etmek isteyenler, bu kulaklıklar sayesinde eğlenceye devam ediyor.
Tercihini sohbetten yana kullananlar ise kalabalık ama sessiz bir ortamda muhabbetlerini sürdürüyor.
Mekana şöyle uzaktan bakınca; müziksiz ortamda dans edenlerin görüntüsü insana tuhaf geliyor ama bence bu, bir süre sonra alışılabilir bir durum.
Çünkü yapacak başka bir şey olmayacak gibi görünüyor.
Polis bu konuda ısracı davranırsa yani...
Tamam biz de katılıyoruz; Alaçatı'nın bir köy olduğunu unutmamak lazım.
Butik oteller ve barlar iç içe, dip dibe... Bu yüzden tabii ki sabaha kadar gümbür gümbür müzik çalmanın âemi yok.
Oraya eğlenmeye olduğu kadar dinlenmeye de gelenler çok.
Ama 01.00 nedir yahu?
Çok erken değil mi?
Dediğim gibi zaten herkes bilir ki burada eskiden beri akşam yemeğe oturma saati en erken 22.00'dir.
Yani kimse gün battığında yemeğini yiyip yatağa girmiş olmuyor.
EN İDEALİ 02.00'DİR
Bu yüzden 02.00 en ideal müzik kapatma saati sanki...
Aksi halde son yılların yıldızı Alaçatı'nın ipi çekilmek üzere...
İnsanların bütün yılın yorgunluğunu, stresini atmak için geldiği yerde polisin çıkıp otoriter bir baba gibi "Hadi artık geç oldu, gidin zıbarın gari" demesinin ne gibi bir mantığı var?
Anlamak zor.
Hele bırakın kulüpleri; butiklerin, takıcıların, usul usul kısık sesle fasıl çalan küçük meyhanelerin bile sesinin kısılmasını Allah aşkına söyleyin kimin aklı alır?
02.00'den sonrasına ben de yokum ama şu anda mevcut sınır gerçekten sadece Alaçatı'yı bitirmeye yarar.
Haa tabii bir de "Madem köyün içinde eğlenemiyoruz, o zaman arabaya atlayıp müzik yasağının olmadığı yerlere gidelim" diyenlerin alkollü araç kullanmasına ve kazalara da neden olur.
Lütfen yaz bitmeden, iş işten geçmeden bu konuda bir orta yol bulunsun.
Hem dinlenmeye, hem eğlenmeye gelenlerin gönlü olsun.
Ve bu kadar insanın ekmek yediği yere daha fazla balta vurulmasın.
