Semih Sancar olayını bir türlü hazmedemiyorum. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda gösterdiği kahramanlık nedeniyle kendisine verilmek istenen 'Mareşal' rütbesini "Atatürk ve Fevzi Çakmak'a saygısızlık etmek istemem" diyerek geri çeviren Türkiye Cumhuriyeti'nin 16'ncı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'ın 30'a yakın madalya, şilt ve beratının bit pazarına düşmesi, bir koleksiyoncu tarafından bulunması ve haber bültenlerine çıkmasından sonra Genelkurmay Başkanlığı tarafından koruma altına alınması olayındaki eksik halkayı tamamlamak ise kimsenin aklına gelmiyor. O madalyalar neden bit pazarına düştü?
Sancar'ın ailesi buna nasıl izin verdi? Yoksa o aile yokluk içinde mi yaşıyor? Bir tek gazeteci, tek bir televizyon muhabiri de bunu merak edip araştırmadı.
Akıl erdiremediğim bir konu daha var. Eğer Semih Sancar'ın ailesi yokluk nedeniyle o madalyalardan feragat etmek zorunda kaldıysa, Türk Silahlı Kuvvetleri bundan nasıl haberdar olmadı? Bir genelkurmay başkanının bize emanet yakınlarını, yadigarlarını bir kişi de mi arayıp sormadı?
