Meslek hayatında 35 yılı geride bırakan usta oyuncu Burak Sergen, son dönemde sert ve kötü karakterleri tartışmasız en başarılı canlandıran isimlerden biri oldu. Usta oyuncu, hayatının en büyük yıkımını opera sanatçısı annesi Serap Sezer'i kaybettiğinde yaşadığını anlattı.
'ÇOK BÜYÜK BİR ACI'
Dört yıl önce Kasım ayında annesini kaybeden ünlü oyuncu, hâlâ bu acıyla başa çıkmaya çalıştığını söyledi: "Annemin vefatı beni çok derinden etkiledi. Bir insanın annesini kaybetmesi kolay bir şey değil. Sizi dünyaya getiren, size her şeyi öğreten, sizinle birlikte büyüyen, ağlayan, gülen... Hayatımızın her dakikasında, her mevsiminde, her saniyesinde yanınızda olan... Her zaman düşüncenizde olan biri. Eliniz bile yansa 'Anneciğim' dediğiniz kişinin sizi bırakıp gitmesi çok büyük bir travma. Bununla nasıl başa çıkacağımı bilemiyordum. Böyle bir şey aklıma geldiğinde ilk işim bunu kafamdan atmak oluyordu tüm evlatların yaptığı gibi. Başıma gelince bir anda bütün dünyam yıkıldı." Yaşadıklarını anlatırken kelimeler boğazında düğümlenen Sergen, şöyle devam etti: "Annesiz bir hayatı tekrar inşa etmek öyle zor ki... Hangi yaşta olursa olun dünyadaki en zor şeylerden biri. Anacağımı Kasım'da kaybetmiştim. Her Kasım ona kavuşacağım günü bekliyorum. 'Anne bu böyle oldu' dediğinizde mutlaka annenizin sizin için cevabı vardır. Annenizi yitirdiğinizde o sorularınız cevapsız kalıyor." Annesinin olmadığı bir hayatı yeniden kurarken çok zorluk çektiğini belirten oyuncu duygularını şöyle dile getirdi: "Onun yasını tutuyorsunuz. Önce bir şok geçiriyorsunuz. Sonra o şok geçiyor, büyük bir çöküntü yaşıyorsunuz. Yavaş yavaş göremeyeceğinizi anlayıp kabullenme dönemi başlıyor. Tekrar onsuz bir hayatı inşa etmek istiyorsunuz ama çok eğri büğrü oluyor. Her an bir yerinden yıkılabilir."

'Üç arkadaş o arabadan nasıl sağ çıktık hâlâ inanamıyorum'
Ankara Devlet Konservatuvar'ında okuyan Burak Sergen, konservatuvar yıllarını deli dolu geçirmiş. Okul yıllarını arkadaşlarıyla oldukça eğlenceli geçiren Sergen, bu dönemde travmatik bir olay da yaşamış. Bir gece arkadaşlarıyla gezintiye çıkan usta oyuncu, günü çok kötü bir kazayla sonlandığını anlattı: "Konservatuvar yıllarımızda arkadaşlarımla bir kaza geçirdik. Tabii o zamanlar kanımızın en deli aktığı yıllar... Arabalarla yeni tanışıyoruz. Her şey yeni tadılıyor ve yeni tecrübe ediliyor. Neyin yapılıp yapılmaması gerektiğini yeni yeni anladığımız zamanlar... Bir gece yine böyle bir tecrübe yaşadık. Gece arkadaşlarımızla buluşup araba yarışı yapıyorduk. Bu esnada büyük bir direğe çarptık. O arabanının içinden üç arkadaş nasıl sağ çıktık inanamadık."
'ARABA BİR SİLAH GİBİ'
Kazanın ardından yaşadığı şoku uzun süre atlatamayan Sergen, şöyle devam etti: "Arabanın durumuna bakınca şoke olmuştuk. O kaza beni çok etkilemişti. Neyin nasıl yapılması gerektiğini öğrenmiştim. Trafikle ilgili şakanın yapılmayacağını, arabanın elinizde bir silah olduğunu anlamıştım. O silahı, karşınızdakine doğrulttuğunuzda onun hayatını, kendinize doğrulttuğunuzda ise kendi hayatınızı bitirebilirsiniz. Bu olay gerçekten çok acı bir tecrübe oldu benim için."