Ramazan sofralarının vazgeçilmezi hurmanın sağlığa faydaları saymakla bitmiyor... Sabri Ülker Vakfı, Ramazan sofralarının baş tacı hurmanın faydalarına dikkat çekiyor:
Karbonhidrat, mineral, vitamin, doymamış yağ asitleri ve proteinin yanı sıra lif bakımından da son derece zengin bir meyve olan hurma, özellikle su ile tüketildiğinde tokluk hissi sağlıyor. Bu özelliği nedeniyle orucun hurma ve su ile açılması; iftarda aşırı yemeyi, ani kan şekeri ve kan basıncı artışlarını önleyebilir ve vücut ağırlığı denetimine yardımcı olur.
KABIZLIK SORUNUNU ÖNLÜYOR
Hurma, besin bileşimi sayesinde, zihinsel ve fiziki yorgunluğu azaltan bir meyvedir. Sahurda bir-iki tane hurma tüketmek gün içinde kan şekerini düzenlemeye ve kan şekeri düşüklüğüne bağlı baş ağrısı ve halsizlik gibi belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilir. Bununla birlikte hurma, içerdiği B vitaminleriyle sinir sistemini destekleyerek gün içinde artan stresi yönetmeye de yardımcı olabilir. Sahur ve iftarda tüketilen hurma, oruçlu iken alınamayan vitamin ve minerallerin karşılanmasına da destek olabilir.
Lif içeriği ile toplam günlük lif alımına katkı sağlayan hurma, oruç süresince yavaşlayan sindirim sistemini canlandırmaya ve böylelikle kabızlığı önlemeye yardımcı olur. Yine karbonhidrat, lif ve protein içeriği ile tokluk hissini sağlayan hurma iftarda aşırı yemeyi ve buna bağlı olarak görülen hazımsızlık gibi sindirim sistemi sorunlarını önleyebilir.
ŞEKER HASTALARI DA YİYEBİLİR
Türü ve büyüklüklerine göre değişmekle birlikte, bir adet kuru hurmanın ağırlığı yaklaşık 15 gramdır. Ramazan ayında orucu açmak için bir-iki tane, sahurda da bir-iki hurma tüketilebilir. Ramazan haricinde ise dilediğiniz zaman, özellikle ara öğünlerde yine bir-iki hurma yiyebilirsiniz. Hurma diğer meyvelerle birlikte günlük beslenmede yerini alabilir. Anti diyabetik ilaç veya insülin kullananlar da günde bir-iki tane hurma tüketebilir.
GELENEKSEL İFTAR KEYFİ
OYUNCU Melisa Toros'un işlettiği Mel's Cafe, 15 Mayıs-14 Haziran tarihleri arasında Ramazan'a özgü lezzetler sunuyor. Tüm ürünlerin ev yapımı olduğu Mel's Cafe'nin iftar mönüsünde iftariye tabağı, çorba, salata, ara sıcak, ana yemek ve güllaç bulunuyor. Dostluk ve paylaşma ayı olan Ramazan'da şirketler için özel mönüler de hazırlayan mekan, sıcak bir ortamda damağınızda unutulmaz tatlar bırakacak.
ANTEP KÜNEFESİNİN EN ÖZEL HALİ
İSTANBUL Alibeyköy'de bulunan Beyzade Künefe; ürünlerinde Gaziantep'ten gelen kaymak ve Antep fıstıklarını kullanıyor. Birinci sınıf boz fıstık ve meşhur Antep kaymağıyla hazırlanan künefeler, özel bir sunumla servis ediliyor. Beyzade'de; künefenin yanı sıra katmer, kadayıf ve baklava çeşitleri de bulunuyor.
TADINA DOYAMAYACAKSINIZ!
KALBUR Et; Ramazan'da da damakları şenlendiriyor. Kaz eti; tatmanız gereken lezzetlerin başında geliyor. Kars ve Ardahan'da yetiştirilen kazlar tuzlanarak kurutuluyor, suyuyla pilav yapılıyor ve et, pilavla birlikte fırına veriliyor. Karski ise; kuzu sırtından alınan et ve kuzu yağıyla pişiriliyor. Burma kebap da; kuzu satır kıyması, Kayseri pastırması, Antep fıstığı ve kaşarla hazırlanıyor.
AZERİ MUTFAĞINI KEŞFEDİN
AZERBAYCAN mutfağının
özgün lezzetlerini,
muhteşem
bir İstanbul manzarası
eşliğinde
sunan Zeferan
Restaurant,
Ramazan boyunca
dört iftar
mönüsü sunuyor.
Ajwa Hotel
Sultanahmet'in
sekizinci katında
yer alan restoran,
Azerbaycan coğrafyasının
çeşitliliğini
ve mutfak
kültürünün İstanbul'daki
temsilcisi
olarak öne
çıkıyor. Dana tandır,
kuzu kavurma,
Topkapı
tavuk gibi geleneksel
Türk lezzetlerinin
yanı
sıra kuzu levengi,
Dovğa çorbası,
gürze ve
Bakü baklavası
gibi Azerbaycan
yemekleri de
Zeferan'da İstanbullular'la
buluşuyor.
Executive
şef Ramin Nuriyev'in
hazırladığı
iftar mönüsünün
kişi başı fiyatı
150 TL.