Geçtiğimiz hafta 2021 yılının Kainat güzeli tacıyla buluştu. Yarışma sonuçlanmadan önce Instagram hesabımdan favori iki ismimi ve diğer isimleri duyurmuştum. Nitekim tacı kazanan da asıl favorim yazılım mühendisi ve 26 yaşındaki Miss Mexico Andrea Meza oldu. Yarışmada ilk dikkatimi çeken katılımcıların yaş aralığının 21-29 arasında olmasıydı. İkinci dikkatimi çeken ise eğitimleri, meslekleri ve sosyal projeleri oldu. Katılan genç kadınlar belli bir yetişkinliğe ulaşmış, hayatını eline almış, sayısız başarılar elde etmiş ve bir yenisini daha elde etmek için katılmış kişiler.
Bizdeki yarışmalarda ise 15- 16 yaşındaki çocuklar ailelerinin rızaları olduğu için böyle yarışmalara katılıyor ve bu yaşta tüm amaçları bir jüri tarafından dış görünüşlerinin beğenilmesini beklemek oluyor. Umarım ülkemizde bu algı değişir ve yarışmaların amacı yenilenmiş olur. Algıların değişmesi demişken Miss Universe yarışmasına katılan kadınların hiçbiri o ideal sıfır beden kadın kalıbında değildi.
Hepsi sağlığı yerinde ve fit görünen kadınlardı. Önemli olanın da bu olduğunu düşünüyorum. Sıfır beden algısının dünya çapında da rafa kalkıyor olması gerçekten önemli olay.
MODA DÜNYASININ YENİ PAZARLAMA STRATEJİSİ
Günümüzde cinsiyetsizlik/unisex kavramı bir çığ gibi yaygınlaşıyor. Bu kavram kontrollü ve zeki projelerde kullanıldığında takdir ediyorum. Ancak pazarlama amacı güdenlerin eline düştüğünde de tam bir hayal kırıklığına dönüşüyor. Geçtiğimiz günlerde ünlü rap sanatçısı Lil Yatchy cinsiyetsiz bir oje serisi çıkaracağını duyurdu.
Bu koleksiyonu çıkarmasındaki amacı milattan önce 3000'li yıllarda aslında erkeklerin de oje sürüyor olması. Açıkçası bu proje buram buram pazarlama stratejisi kokuyor. Zira oje denilen şey neticede bir boya ve şişelerin üzerinde kadınlar için gibi bir ibare bulunmuyor. Günümüzde de cinsiyetsizliği savunan isimler, piyasada hazırda bulunan ojeleri kullanıyor. Bir diğer cinsiyetsiz koleksiyon haberi de Queera Wang'den geldi. Marka, cinsiyetsiz gelinlik koleksiyonu piyasaya süreceğini duyurdu. Markanın ismini duyurmaya hizmet eden bir strateji olduğu o kadar belli ki. Adı üzerinde gelinlik. Gelinliği de gelinler giyer. Her şeye cinsiyetsizlik yüklenmeye çalışılması maalesef işin hem özelliğini hem de anlamını baltalıyor.
İKONİK PARFÜMÜN İHTİŞAMLI 100. YIL KUTLAMASI
Gabrielle Chanel 1921'de şanslı numarasından ilham aldığı N°5 adını verdiği parfümü piyasaya sürmüştü. Chanel High Jewellery, parfümün yüzüncü yılını kutlamak için N°5 koleksiyonunu hazırladı ve bu koleksiyonu tasarımı ikonik N°5 şişesinin özelliklerini yansıtan bir kolye ile taçlandırdı. Kolye, D renk 55.55 karatlık bir pırlantayı çevreleyen 700'den fazla pırlantadan oluşuyor.
Bu parçaya Chanel imzasını veren özellik ise pırlantanın 55.55 karatlık ağırlığı. N°5 High Jewelery koleksiyonun tasarımı esnasında direktör Patrice Leguereau "Ben kokuyu tercüme etmeyi değil, N°5 hikayesini High Jewelry'e taşımak istiyorum" sözlerini dile getiriyor.