
Bizim kızlar birbirine girdi. Ortalık karıştı, düzen bozuldu, yetiş ya Muhammed, yetiş ya Ali! Taciz var tacizzz! Aloo! Susma, sustukça sıra sana gelecek. Sen şu 17 yaşındaki veledin yaptığına bak hele. Efendim şimdi. Bizim SABAH'ın cin kadını Sevilay Yükselir, Takvim yazarımız Ece Vahapoğlu ve güzel sunucu Oylum Talu basın gezisi için Zanzibar'a gitmişler. Ne olduysa Zanzibar'daki Kempinski Otel'de olmuş.
SENİ ÖPEBİLİR MİYİM?
Otelin 17 yaşındaki bell-boy'u yani valiz taşıyan görevlisi bizim kızlara asılmış. Nasıl asılmış? Birine 'Kocan var mı?' diye sormuş. Bizim Sevilay Yükselir, "Yılandan çok koruyorum, buralarda yılan var mı?" paniğine girince 'İsterseniz sizinle kalabilirim' demiş. Hatta gecenin bir vakti Oylum'un kapısını çalıp 'Seni öpebilir miyim?' çekmiş. Vayyy... Girişimci bir bell-boyla karşı karşıyayız yani. Sonra? Sonra gezi dönüşünde Ece Vahapoğlu köşesinde tacizi anlatınca, bir internet sitesi bizim üç kızın fotoğraflarını gözlerini bantlamak suretiyle sitelerine koyup hadiseyi haber yapınca ortalık yandı tabii. Sevilay ve Oylum birleşip; "Sen de amma abarttın yahu" diyerek Ece'ye fırça çektiler. Bana da gülme geldi... Tacize gülünür mü? Gülünmez de gözümün önüne Sevilay gelince gülmeyip de ne yapacağım.
NEREDE KADIN HAKLARI?
Çünkü hangi babayiğit bizim Sevilay'ı taciz edermiş şaşarım. Yahu Sevilay bu! Ortada taciz olsa, adamın kemiklerini kırar, tahtakurusu gibi ezer valla. "Dur Ayşe" dedim, bu işin içinde bir iş var. Dün sabah, gazetede buldum Sevilay'ı. "Anlat bakayım ne tacizi bu! N'oldu?" Sevilay gülmeye başladı. "Taciz, maciz yok! 17 yaşında ayarı kaçmış, girişken bir çocuk işte. Öyle taciz mi olur". Aaa! Dedim "Susma, sustukça sıra sana gelecek Sevilay'ım. Bak Ece'ye susuyor mu? Kız boşuna mı ortalığı birbirine kattı?" Sevilay'a göre boşuna, hepsi boşu boşuna. "Ama gün birlik günüdür Sevilayım, nerede kadın hakları? Aşkolsun sana. Çocuk Oylum'un kapısına dayanmış" Sevilay da kapıya dayanma işini pek tatlı bulmadığını ama 17 yaşındaki bir çocukla başa çıkmanın kolay olduğunu, onların bunu taciz gibi algılamadıklarını ve güldüklerini söyledi.
ÇARŞI MAĞDURİYETE KARŞI
Peki Ece V. Neden bu kadar isyan etti? "Gün birlik günüdür dostlar" naraları attı... Sanırım bu da algı farkı. Yani aynı olayı yaşayan üç kadının tepkisi nasıl bu kadar farklı olabilir ki? Tek cevap var; algılar farklı... Sevilay ve Oylum, Ece'nin çiziktirdiği gibi taciz karşısında gıklarını çıkartmayacak, sineye çekecek kadınlar değiller çünkü. Galiba herkesin kendine göre bir taciz anlayışı var. Kimi 'Kocan var mı?' sorusunu taciz sınırlarına sokarken, kimi 'Seni öpebilir miyim?' gibi bir yaklaşıma gülüp geçebiliyor. Bana göre ise iltifat ya da birkaç özel soru tacize girmiyor. Yeter ki sınırlarım zorlanmasın, sinirim tepeme çıkmasın, sululuk yapılmasın, karşıdaki 'hayır'dan anlayıp geri çekilmeyi bilsin. Ama Ece'ciğim sen sakın susma! Sustukça sıra sana gelebilir. Allah saklasın. Bizim çarşı daima mağduriyete karşı!