Hâlâ yeni İnönü Stadı'nı tartışıyor olmamızı aklım almıyor. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın söylediklerine sonuna kadar katılıyorum.
Onun da dediği gibi; 1939'da tek partili dönemde Dolmabahçe'ye İnönü Stadı'nın yapılması tarihi hataydı. Şimdi aynı yere daha büyük bir stadın yapılması ise asrın hatası olur!
Zaten oraya kazma vurulduğu anda inşaat biter.
Oranın altı tüneller ve tarihi eserlerle dolu. Yıllarca arkeologların işini bitirmesini beklersiniz. O tünellerin altına inelim derken de bu kez magmaya ulaşırsınız. Allah muhafaza, yerküreyi delersiniz!
AĞA CAMİİ'Nİ UNUTMAYIN
Durum böyleyken Spor Bakanı Suat Kılıç; Yıldırım Demirören'e aynen şöyle diyor: "İçiniz rahat olsun. Beşiktaş'ı Beşiktaş'tan ayırmamak için şartları sonuna kadar zorlayacağız. Ortak aklın eseri; herkesin katılacağı bir çözümle Beşiktaş Stadyumu'nun bulunduğu yerde yeniden inşasıdır."
"İçiniz rahat olsun" dediği kişinin; Demirören AVM'yi kaçak kat çıkarak yaptığını ve daha da kötüsü inşaat sırasında tarihi Ağa Camii'nin kubbesinde devasa yarıklara neden olduğunu hatırlatmak isterim.
Ağa Camii şu an ibadete açık değil.
Şimdi tarihe bu kadar duyarsız olan bir insana, yeni stadı yaparken nasıl güveneceğiz?
İÇİM RAHAT DEĞİL!
Benim içim rahat değil Sayın Kılıç! Dünyanın en iyi mimarları gelse de rahat olmaz! Neden mi? Çok değil, sadece 25 Kasım 2011 tarihli gazetelerde 'Dolmabahçe'nin duvarı çatladı' başlıklı haberleri okumanızı tavsiye ederim.
Hani Başbakanlık Ofisi'nin dibinde, yerin yedi kat altına inen otel var ya... İşte o otel, Dolmabahçe Sarayı'nın duvarını çatlattı. Orada müze olarak kullanılan Matbah-ı Amire binaları çatlaklar nedeniyle yıkılma tehlikesi yaşıyor.
Şimdi ortada böyle bir de örnek varken, İnönü'ye devasa bir stad yapılırken içimiz nasıl rahat olsun?
Dolmabahçe Sarayı denize gömülür diye espri yapılıyordu ya... Vallahi o esprinin gerçek olma ihtimali var.
