COVID 19 salgınıyla mücadele kapsamında Çin'den satın alınan 6,5 milyon Sinovac aşısı bu sabah Türkiye'ye getirildi. İlk partide gelen 3 milyon doz aşı, sağlık sektörüne ve 85 yaş üstüne uygulanmıştı. Yeni aşılar, önceliklendirilen risk gruplarına vurulacak. Aşının yaygınlaşmasıyla hayatın normalleşmeye başlaması bekleniyor. Ancak sağlıklı kalabilmek için maske, mesafe, hijyen gibi tedbirlerden vazgeçmemek gerek. Yani bilim insanları "COVID 19" ilacını üretene dek gevşememekte fayda var.
KORONAVİRÜS İLACINI TÜRKİYE'DE ÜRETMEK İSTİYORUZ
İlaçla ilgili çalışmalar ise yakın gelecek için umut veriyor. Kanser alanında ilaç çalışmalarıyla bilinen Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Batu Erman "COVID 19'la mücadelede ilaçlar da aşı kadar önemli. İlacı Türkiye'de üretmek istiyoruz" diyor. Boğaziçi Üniversitesi'nde yeni bir laboratuvar kuran Erman, COVID-19 hastalığında ortaya çıkabilen enflamasyonu (sitokin fırtınası) önlemek için yeni ilaç çalışması yapıyor. Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü NIH'de çalıştıktan sonra Türkiye'ye dönen ve geçen yılın sonunda Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü kadrosuna dahil olan Erman, TÜBİTAK'tan ve çeşitli ilaç firmalarından destek aldıklarını söyledi. İşte Erman'dan satırbaşları:
KORONAVİRÜSÜ AĞIR GEÇİRENE ÇARE KANSER İLACI
İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ahmet Gül'ün yürütücülüğünde, Koç Üniversitesi ve Bezmialem Üniversitesi'ndeki çalışma arkadaşlarımız ve bir Türk ilaç şirketiyle birlikte "Anakinra" adı verilen protein bazlı bir kanser ilacının üretimi için araştırmalarımız devam ediyor.
Bu ilaç, bağışıklık sisteminin aşırı aktif hale gelmesi sonrası ortaya çıkan enflamasyonu (sitokin fırtınası) baskılıyor. Şimdi bundan yola çıkan TÜBİTAK destekli yeni projemizle "Anakinra" ilacını koronavirüs enfeksiyonunu ağır geçirerek, enflamasyon gösteren hastalarda da kullanmak için çalışıyoruz. Yurtdışında bunun klinik araştırmaları sürüyor.
Amacımız bu proteini ve buna benzer proteinleri Türkiye'de hem Boğaziçi hem de diğer üniversitelerin imkânlarını kullanarak ve aynı zamanda ilaç şirketleri ile işbirliği içinde endüstriyel skalada üretmeyi başarabilmek ve ağır koronavirüs hastalarında bu ilacın kullanılmasının önünü açmak. Bu projede çalışan iki doktora öğrencimle birlikte koronavirüs için ilaç araştırmaları Boğaziçi'nde sürecek. Burada geliştirilen teknik, ilaç firmasında büyük ölçeklerde üretilecek.
KANSER İLAÇLARI İÇİN GELİŞTİRDİĞİMİZ YÖNTEMDEN FAYDALANIYORUZ
Bu dönemde kanser araştırmalarına da devam edeceğim. Kanser ilaç araştırmaları sayesinde elde ettiğimiz ilerlemeler, COVID-19 ilaçlarının geliştirilmesinde de çok büyük avantajlar sağlıyor. Kanser hücrelerinin içindeki genlerin nasıl değiştiğini anlamak için uzun yıllardır çalışıyorum. Bağışıklık sistemiyle kanser arasında yakın bir ilişki var. Çalışma arkadaşlarım eski bir Boğaziçili Adil Doğanay Duru ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Tolga Sütlü öncülüğünde ortak yürüttüğümüz bir araştırmada T ve B-Lenfositlerin dışında bir üçüncü kardeş olan "Doğal Öldürücü Hücreler" üzerine çalışıyoruz.
Bu hücreler sayesinde kanseri hedefleyen yeni bir immüno-terapi yöntemi geliştirdik. Bunun patent başvurusunu yaptık ve lisanslama çalışmaları da sürüyor. T-Lenfositler kanserli hücreleri özgün olarak tanıyor, Doğal Öldürücü Hücreler daha rastgele hareket ediyor. Biz de Doğal Öldürücü Hücreleri, T-Lenfositlere dönüştürmeyi başardık. Cilt kanserinde (melanom) oldukça iyi sonuçlar elde ettik. TÜBİTAK destekli başka birçok proje yapma şansımız oldu.
HEDEFİMİZ P53'Ü ENGELLEYECEK İLAÇ
Kanser hücrelerinin içinde "p53" adı verilen önemli bir protein var. Bu, birçok kanserde mutasyona uğruyor ve böylelikle hücre, kanser hücresine dönüşüyor. Bunu engellemeyi hedefleyen ilaçlar üzerine çalışıyoruz. Bunun dışında Türkiye'de bazı ilaç şirketiyle kansere karşı ilaç çalışmalarımız da devam ediyor. TÜBİTAK'tan aldığımız fonla Slovenya ile ortak bir projemizde devegillerden elde edilen "Nano-body" adı verilen bir antikor geliştiriyoruz. "Nano-body"lerimizi geliştirip bağışıklık sistemini güçlendiren bir ilaç olarak kullanmayı hedefliyoruz."