Bilimsel rapor, Biological Conservation dergisinde geçen gün yayınlandı. Çalışmaya göre; sera gazı emisyonlarının artışı sürerse dünyanın en değerli doğal alanlarındaki endemik hayvan ve bitki türlerinin nesli tükenebilir. Eğer küresel ısınma 2 derece altında tutulursa türlerin çoğu hayatta kalacak. İklim değişikliği sebebiyle dünyanın 3 derecenin üzerinde ısınması durumunda ise karasal endemik türlerin üçte biri, denizel endemik türlerin ise yaklaşık yarısı yok olacak. Karasal endemik türlerin yüzde 92'si ve denizel endemik türlerin yüzde 95'i "sayılarının azalması" sorunuyla karşılaşacak. Dağlık bölgelerdeki endemik hayvan ve bitkilerin yüzde 84'ünün soyu bu sıcaklıkta tükenecek. Ada ekosistemlerinde bu oran ise yüzde 100'e çıkıyor.
SAĞLIKLI GEZEGEN İNSANI KORUR
Raporun başyazarı ve Rio de Janeiro Federal Üniversitesi'nde araştırmacı olan Stella Manes, "İklim değişikliği, dünyanın başka hiçbir yerinde yaşayamayan türlere ev sahipliği yapan alanları tehdit ediyor. Paris Anlaşması'nın hedeflerini tutturamazsak, bu tür türlerin nesillerinin tükenme riski on kattan fazla artıyor. Biyolojik çeşitlilik, ilk bakışta görüldüğünden çok daha fazla değere sahip. Türlerin çeşitliliği korundukça, gezegenin sağlığı iyiye gidiyor. Biyolojik çeşitlilik aynı zamanda iklim değişikliği gibi tehditlere karşı da koruma sağlıyor. Sağlıklı bir gezegen, insanlara su, gıda, malzeme sağlamanın yanı sıra insanları afetlerden koruyor, eğlence, kültürel ve manevi katkılar sunuyor" diyor.
Dr. Sedat Kalem
SULAK ALANLARDA YAŞAYAN KUŞ TÜRLERİ TEHLİKEDE
WWF Türkiye'den Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem ise iklim krizinin etkilerini şiddetli bir şekilde yaşayan Akdeniz Havzası'nda yer alan Türkiye'de sıcak hava dalgaları ve kuraklığın, özellikle suya bağımlı türler üzerinde etkili olduğunu söyledi. Kalem'in görüşü şöyle: Artan hava sıcaklıkları, kıyılarımızda yuva yapan tehlike altındaki deniz kaplumbağası türlerinin üreme süreçlerini etkilerken popülasyon dengesini de bozabiliyor. Yumurta bırakılan kumun sıcaklığındaki artış, sadece dişi yavruların çıkmasına yol açarken, sıcaklık belli bir noktayı aştığında yavruların sağlığı da tehlike altına girebiliyor. Yükselen deniz seviyesi, yuvalama alanlarının zarar görerek yerel popülasyonların azalmasına ve zamanla tükenmesine yol açabiliyor. İklim değişikliğinin etkisiyle su kaybeden ve hatta kuruyan sulak alanlarda yaşayan turna, flamingo, dikkuyruk, yaz ördeği gibi kuş türleri de aynı tehlikelerle karşı karşıya.
Prof. Dr. Barış Salihoğlu
AKDENİZ 2 METRE YÜKSELEBİLİR
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) işbirliği ile hazırlanan 'İklim Değişikliği ve Türkiye Denizleri Üzerine Etkileri' adlı yeni kitap da bu bilimsel çalışmayla paralellik gösteriyor. Eserde küresel ısınmaya bağlı denizlerdeki tehlikeye dikkat çekiliyor. Akdeniz'in son 50 yılda 1,5 derece ısındığına yer verilen kitapta "Su sıcaklığının artması istilacı türleri artıracak bu da balıktaki verimi azaltacak" deniyor. Kitabın editörlerinden ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Türkiye denizlerinde zaman geçirmeden uzun erimli ölçüm ve izleme çalışmalarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Salihoğlu "Son çalışmalar geçen 50 yılda Akdeniz'de yüzey deniz suyu sıcaklığının yaklaşık 1,5 derece arttığını gösteriyor. Tahminler 2100'de deniz seviyesinin 1-2 metre arası artabileceğini, bundan Akdeniz sahil nüfusunun büyük ölçüde etkileneceğini gösteriyor" diyor. Kitabın editörlerinden İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise uyarıyor:
Prof. Dr. Bayram Öztürk
· Deniz suyu sıcaklığının artışı ile birlikte Akdeniz'de başta mercan türlerinde beyazlama ile yılan balıklarının göç yollarının değişmesi görülebilir.
· İklim değişikliği yabancı türdeki balıkların farklı denizlere gelmesini kolaylaştırır.
· Deniz suyu sıcaklığının artışı, belli canlı türlerinin bir denizden başka bir denize gitmesi anlamına geliyor. Bu durumdan dolayı balıkçılıktaki verim azalabilir ve yabancı deniz anaları, balon balıkları gibi türler daha fazla denizlerimize girebilir.
· Deniz suyundaki asitleşmeyle aşırı plankton patlamaları yaşanabilir. Deniz kestaneleri ve deniz yıldızları başta olmak üzere birçok türün popülasyonu azalabilir.