Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Nurçin Killi, "Müsilaj, bitkisel alg dediğimiz organizmaların dış kısmını kaplayan ve onlar tarafından salgılanan bir maddedir. Tek hücreli alglerin çok fazla yoğun olması durumunda balıkların solungaçları bir süre sonra tıkanıyor. Müsilaj, deniz yüzeyini kapsayarak atmosferden suya oksijen girişini kesiyor. Denizlerin dibindeki oksijen de sürekli tüketildiği için bir süre sonra azalıyor. Bu durumda balıklar iki türlü etkilenebiliyor." dedi.
"DENİZ İÇİNDEKİ TÜM CANLILAR ETKİLENİR"
Müsilajdan etkilenen deniz canlıları ile ilgili açıklama yapan Dr. Nurçin Killi, "Deniz canlılarının müsilajdan etkilenme oranı bölgeye, müsilaj birikiminin miktarına ve oksijen durumuna göre değişir. Deniz içinde birçok canlı yaşıyor ve hepsi oksijenin azalmasından etkilenir." dedi.
Müsilaj temizleme çalışmaları sonrası kısa süre sonra müsilajın deniz canlıları üzerindeki olumsuz etkilerinin ortadan kalkabileceğini belirten Dr. Nurçin Killi, sözlerini şöyle sürdürdü; "Sıcaklıkların artmasıyla canlıların yoğunluklarını artırması doğal bir süreç. Ancak denizde çok fazla kirlilik oluşursa bu yoğunluk fazlalaşacaktır ve Marmara Denizi'ndeki görüntüyü ortaya çıkaracaktır. Her ilkbaharda ortaya çıkan bu süreçte aslında su sirkülasyonları ile bu yoğunluk koylar ve körfezler gibi belli bölgelerde toplanır. Kırmızı, mavi ve yeşil gibi renk değişimleri ortaya çıkar. Akıntı ve dalgalarda ortaya çıkan bu değişim birkaç hafta içinde geçer. Ancak Marmara'da atıkların çok fazla bırakılması nedeniyle farklı bir durum ortaya çıktı"
ÜÇ SORUYA YANIT BULMAK GEREKİYOR
Müsilajlı denizlerden çıkan balıkların tüketilip tüketilmemesi konusunda görüşlerini paylaşan Dr. Nurçin Killi, şöyle konuştu; "Müsilaja toksik algler neden olan olabiliyor. Bu nedenle müsilaja neden olan türlerin çok iyi incelenmesi gerekiyor. Müsilajlı bölgedeki balıkların tüketilip tüketilmemesi konusunda şu üç soruya yanıt bulmak gerekiyor;
"Toksik olmayan bir bölgede oluşan müsilajlı ortamdaki balığı tüketmekte bir sakınca yok. Ancak şöyle bir durum var. Denizdeki oksijenin bitmesiyle balıklar ölmeye başlıyor. Bu süreçte toplanması daha kolay oluyor. Bu durumda oksijen azlığına bağlı olarak et kalitesinde düşme meydana gelebilir. Ancak bu balığın zehirli olduğu anlamına gelmez."
MÜSİLAJIN TEKRAR OLUŞMAMASI İÇİN NELER YAPMAK GEREKİYOR?
"Denizlere azot ve fosfat bakımından çok fazla yük yüklenmezse bu derecede bir müsilaj ile karşılaşmayız." diyen Dr. Nurçin Killi, dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı;
MÜSİLAJ BU CİLT HASTALIĞINA NEDEN OLUYOR
Günlerdir konuşulan müsilajın cilt üzerindeki etkileri endişeye neden oldu. Müsilajın birçok cilt hastalığına sebep olabileceğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Sertaç Sever, önemli uyarılarda bulundu.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Sertaç Sever, müsilajın cilt üzerindeki etkileriyle ilgili şöyle konuştu; "Müsilaj, yapışkan doğası nedeniyle virüs ve bakteri içerebiliyor. Deniz atıklarının boşaltılan yerlerinin yakınında bulunuyorsa kimyasallar da içerebiliyor. Müsilaj kimyasal değildir ancak barındırdığı maddeler nedeniyle temas etmekten kaçınmak gerekiyor."
MÜSİLAJDA KİMYASAL MADDE FAZLAYSA...
Dr. Sertaç Sever, müsilajın sedef hastalığına neden olma ihtimalinin çok az olduğunu ancak tahriş egzaması gibi rahatsızlıklara sebep olabileceğini vurgulayarak açıklamalarına şu şekilde devam etti; "Müsilajdaki kimyasal madde içeriğinin fazla olması durumunda tahrişe bağlı egzama, virüs ve bakterilere bağlı cilt hastalıkları ile iltihaplanmalara neden olabilir. Müsilaj 'tahriş egzaması' dediğimiz, kimyasalların deriye teması sonucu oluşan geçici rahatsızlıklara yol açabilir. Müsilajın ciltle teması sonrası kana karışması cildimizdeki kuvvetli bariyer nedeniyle söz konusu değil."
BU BELİRTİLER VARSA MUHAKKAK UZMANA GÖRÜNÜN
Dr. Sertaç Sever, müsilajla temas sonucu ortaya çıkabilecek belirtileri sıralayarak "Cilt rahatsızlıkları açısından müsilaj ile temas olmuşsa mutlaka hemen ılık su ile duş almaları gerekir. Sonrasında eğer ciltlerinde kızarma, kabarma, kaşıntı gibi bir durum oluşursa en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekiyor." dedi.
