İbnü’s-semmâk, ebû amr

260 (873) yılı civarında doğduğu tahmin edilmekte, el-Bâzü'l-eşheb lakabıyla anılmaktadır. Hanbel b. İshak, Ebû İshak el-Harbî, Ebû Kılâbe er-Rekāşî, İbnü'l-Münâdî gibi hocalardan hadis dinledi; Cehdamî ve Muhammed b. Ahmed el-Berrâ'dan kıraat öğrendi. Dârekutnî, İbn Şâhin, Hattâbî, Ebû Abdullah İbn Mende, Hâkim en-Nîsâbûrî, Şeyh Müfîd ve İbn Şâzân el-Bağdâdî gibi âlimler de onun talebesi oldular. Bağdat'ta yaşadığı anlaşılan İbnü's-Semmâk, kendi eserlerini ve kütüphanesindeki kitapların çoğunu bizzat istinsah etti. Âlî, nâzil, sağlam ve zayıf ayırımı yapmadan elde ettiği rivayetleri toplamak suretiyle hacimli eserler meydana getiren İbnü's-Semmâk seçici davranmadığı için eleştirilmiştir. Dârekutnî ve Hatîb el-Bağdâdî gibi âlimler onu "sika" ve "sadûk" terimleriyle değerlendirirken (Hatîb, XI, 303) Zehebî kendisini güvenilir bulmakla beraber bazı rivayetlerinin tenkit edildiğini söylemektedir (Mîzânü'l-iʿtidâl, III, 31). İbn Hacer ise Buhârî'den yaklaşık bir asır sonra vefat etmesine rağmen onun bazı şeyhlerine ulaşıp âlî isnadlar elde ettiğini belirtmektedir (Lisânü'l-Mîzân, IV, 131). İbnü's-Semmâk 26 Rebîülevvel 344'te (20 Temmuz 955) Bağdat'ta vefat etti ve Bâbüddeyr Kabristanı'na defnedildi.

Eserleri. 1. Ḥadîs̱. Talebelerinden İbn Şâzân el-Bağdâdî'nin rivayet ettiği ve birkaç cüzden oluştuğu ifade edilen risâlenin (Kettânî, s. 146) bazı kısımları Dârü'l-kütübi'z-Zâhiriyye'dedir (Elbânî, s. 58). 2. Cüzʾ fîhi ḥadîs̱ü münker ve nekîr ve hadîs̱ü Züreyb vaṣiyyi ʿÎsâ ʿaleyhi's-selâm ve ġayru ẕâlik (Dârü'l-kütübi'z-Zâhiriyye, Mecmua, nr. 86, vr. 202-207). 3. el-Fevâʾidü'l-münteḳāt. Bazı kısımları Dârü'l-kütübi'z-Zâhiriyye'de bulunan eserde müellifin, hocası Hanbel b. İshak'ın cüzünden seçtiği hadisler de yer almaktadır (a.g.e., s. 59). 4. Vefeyâtü şüyûḫih (Dârü'l-kütübi'z-Zâhiriyye, Mecmua, nr. 106). 5. el-Emâlî (Dârü'l-kütübi'z-Zâhiriyye, Mecmua, nr. 89/7, vr. 99-190). 6. Feżâʾilü Ehli'l-beyt. Eserden Hz. Ali ile ilgili olan bazı rivayetler İbn Şehrâşûb'un Menâḳıbü âli Ebî Ṭâlib adlı kitabında nakledilmiştir (II, 88, 136, 186, 282, 337).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA