Burhanpur nerededir?

Orta Hindistan'da Tapti nehrinin kuzey yakasında 21° 18' kuzey enlemi ve 76° 14' doğu boylamı üzerinde kurulmuştur. Şehrin nehir kıyısında yıkanma basamakları (ghat), diğer taraflarında ise içinde yer yer birçok büyük ve küçük kapının yer aldığı sağlam görünüşlü taş surlar bulunmaktadır. I. Nizâmülmülk Âsafcâh tarafından Burhânpûr valisi iken 1728'de yaptırılan surların içinde kalan kısım bugünkü şehir yüzölçümünün 6500 kilometrekaresini kaplar. Şehrin dışındaki çok sayıda kalıntı, halen Adilpura denilen banliyöyü de içine alan dış mahallelerin önceden çok daha geniş olduğunu göstermektedir. Şehrin nüfusu 140.986'dır (1981).

Ortaçağ döneminde stratejik öneme sahip bulunan Burhânpûr Hândeş (Dândeş) Fârûkī hânedanı hükümdarı Nasîr Han el-Fârûkī tarafından 801 (1398-99) yılı civarında devletin yeni merkezi olarak kurulmuş ve şehre Şeyh Burhâneddîn-i Garîb'in (ö. 738/1337) adı verilmiştir. Aynı devirde Tapti nehrinin karşı yakasında kurulan diğer bir şehre de o bölgede yaşayan Şeyh Burhâneddîn'in halifesi Şeyh Zeynüddin Dâvûd-i Şîrâzî'ye izâfetle Zeynâbâd denilmiştir. 1561'de Burhânpûr, Ekber Şah'ın çocukluk dönemindeki vasîsi Bayram Han'ın kumandanlarından Pîr Muhammed Şirvânî tarafından yağmalandı ve halkı katledildi; ancak şehir Fârûkī hânedanının başşehri olarak kalmaya devam etti. 1599'da Bâbürlü kumandanlarından Ebü'l-Fazl el-Allâmî tarafından işgal edildi ve iki yıl sonra Fârûkī hânedanının Bâbürlü İmparatorluğu'na katılması üzerine kesin olarak Ekber Şah'ın eline geçti. Hân-ı Hânân Abdürrahim Burhânpûr'a vali tayin edildi ve orada uzun süre kaldı. Abdürrahim'in büyük oğlu Mirza İric (Şahnevâz Han) burada öldü ve babası mezarının üzerine bir türbe yaptırdı. İngiliz elçisi Sir Thomas Roe, Cihangir'in büyük oğlu Pervîz'i bu şehirde 1614'te ziyaret etti. 1616'da Şah Cihan (o zaman Prens Hürrem) Dekken seferleri sırasında burayı başkumandanlık merkezi yaptı. Prens Pervîz 1626'da burada öldü. 1630-1632 yılları arasında Burhânpûr pek çok ölüm hadisesiyle sonuçlanan büyük bir kıtlığa mâruz kaldığı zaman yine Şah Cihan'ın Dekken bölgesine karşı giriştiği askerî harekâtın üssü oldu. 1631'de Şah Cihan'ın eşi Mümtaz Mahal burada öldü ve defnedileceği Agra'daki Tac Mahal'in yapımı süresince geçici olarak Zeynâbâd'a gömüldü. 1636'da henüz on sekiz yaşında bir genç olan Evrengzîb Dekken valiliğine tayin edildi ve Burhânpûr'u buranın merkezi yaptı. Evrengzîb Dekken valiliği sırasında, el-Fetâva'l-ʿÂlemgîriyye'yi toplamakla görevli âlimler heyetinin başkanı olan Şeyh Nizâm Burhânpûrî ile burada tanıştı. Evrengzîb 1681'de Bîcâpûr'u kuşatmadan önce Burhânpûr'da askerî kamp kurdu. İmparatorun şehirden ayrılmasından hemen sonra Burhânpûr Maratalar tarafından yağmalandı (1685). Civardaki diğer şehirlerde bazı savaşlar meydana geldi ve sonunda Maratalar'ın vergilerin dörtte birini toplamasına izin verilerek barış yapıldı. 1720'de Nizâmülmülk Âsafcâh Dekken'e vali olarak tayin edildiğinde yine Burhânpûr'u merkez yaptı; şehir onun ölümüne kadar (1748) kurduğu yeni sultanlığın önemli bir merkezi olmaya devam etti. I. Âsafcâh'ın ölümünden sonra Maratalar tarafından işgal edilen şehir sonraları birkaç defa el değiştirdi. 1849'da pek çok kişinin ölümüne sebep olan Hindu-müslüman çatışmasına sahne oldu ve nihayet 1860'ta İngilizler'in eline geçti. Hindistan'ın bağımsızlığını kazandığı 1947 yılına kadar İngiliz yönetiminde kaldı.

Büyük hadis mecmuası Kenzü'l-ʿummâl'in müellifi Müttakī el-Hindî'nin de doğum yeri olan Burhânpûr Ortaçağ Hindistanı'nda önemli ilim ve kültür merkezlerinden biriydi. Burhânpûr'u sık sık ziyaret eden Muhammed Gavsî (ö. 1044/1635'ten sonra) Gülzâr-ı Ebrâr adlı eserinde, şehirde çoğu Sindli ve Gucerâtlı olan mutasavvıf ve şeyhlerin türbe ve mezarlarının bulunduğunu zikreder. Diğer önemli tarihî yapılar arasında Mübârek Şah el-Fârûkī ve Raja Ali Han'ın (Âdil Şah el-Fârûkī) türbeleri, 1588'de inşa edilen Cami-Mescid (cuma camii), Tapti nehri boyunca uzanan eski bir kale ve Hân-ı Hânân Abdürrahim tarafından yaptırılan bir kervansaray yer almaktadır. XVII. yüzyılda Hân-ı Hânân tarafından tamamlatılan ve şehrin su ihtiyacını karşılayan Cihangir Şah'ın yaptırdığı su şebekesi, modern sistemlerle karşılaştırılabilecek mükemmeliyettedir.

Bâbürlüler döneminde Burhânpûr'da sultanların himayesinde kaliteli kumaş üreten atölyeler açıldı ve ülkenin birçok yerinden, özellikle Sind'den gelen usta dokumacılar bu atölyelerde çalıştılar. Burhânpûr bugün de dokumacılıkla meşhur olan bir ticaret merkezidir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA