Sambasî kimdir?

Batı Kalimantan’ın (Borneo) Sambas şehrinde doğdu

Malaylı Şeyh Dâvûd el-Fetânî (Patanî) ve Şeyh Şemseddin Patanî, Şâfiî müftüsü Ömer b. Abdülkerîm el-Attâr, Mâlikî müftüsü Seyyid Ahmed el-Merzûkī, Hanefî müftüsü Seyyid Abdullah b. Muhammed el-Mîrganî, Muhammed Sâlih ez-Zemzemî er-Reyyis, Abdülhâfız el-Acemî, Bişrî b. Hâşim el-Cebertî ve Osman b. Hasan ed-Dimyâtî gibi hocalardan ders aldı. Bunlardan Attâr, Acemî ve Reyyis gibi âlimler Ahmed Hatîb'in yanı sıra, Mîrganiyye tarikatının kurucusu Muhammed Osman el-Mîrganî'nin ve Senûsiyye tarikatının kurucusu Muhammed b. Ali es-Senûsî'nin de hocalarıdır.

Ahmed Hatîb'in tasavvufa yönelmesinde Hicaz'da ikamet eden Mîrganî ailesinin önemli etkisi oldu. Gençliğinde çeşitli tarikatlara intisap ettikten sonra 1860'lı yıllarda irşad faaliyetini yoğunlaştıran Ahmed Hatîb, Kādiriyye-i Nakşibendiyye adı verilen tarikatın pîri olarak kabul edilir. Hayatının büyük bölümünü Mekke'de ilim ve irşad faaliyetiyle geçirdi. Tahsil ve hac için Mekke'ye gelen Malaylı ve Endonezyalılar arasından çok sayıda öğrenciye hocalık yaptı. Öğrencileri ve halifeleri vasıtasıyla Endonezya'da ve takımadalarda büyük bir âlim ve şeyh olarak tanındı. Özellikle Cava adasındaki ulemânın yetişmesinde önemli katkılarının bulunduğu kabul edilir. Sambasî'nin ölüm tarihi tam belli değildir. Ömer Abdülcebbâr onun vefatı için 1289 (1872) yılını verirken Van Bruinessen gibi bazı araştırmacılar bu tarihten birkaç yıl sonra öldüğü görüşündedir. Çünkü halifesi Abdülkerim, şeyhinin ölümü üzerine Endonezya'nın Bentem (Benten/Bontam) şehrinden 1293 (1876) yılı başlarında Mekke'ye gelmiştir. Bu sebeple Endonezyalı araştırmacılar 1875 yılını ölüm tarihi olarak kabul etmektedir.

Ahmed Hatîb, XIX. yüzyılın ikinci yarısında Malay-Endonezya bölgelerinde İslâmiyet'in gelişmesinde rol oynayan şeyh ve âlimler üzerinde etkili olmuştur. Hollandalı şarkiyatçı C. Snouck-Hurgronje onun dinî bilgilerin her alanında iyi yetişmiş bir âlim olduğunu söyler ve Cavalı Şeyh Muhammed b. Ömer en-Nevevî el-Bentenî'nin hocaları arasında zikreder. Endonezyalı âlim Z. Dhofier de Cava'nın geleneksel ulemâsı üzerinde Şeyh Sambasî'nin önemli rolünün bulunduğunu vurgular. Kendisine nisbet edilen Kādiriyye-i Nakşibendiyye, Kādiriyye ve Nakşibendiyye tarikatlarını birleştiren bir tarikat olarak kabul edilir. Malezyalı Seyyid Nakīb el-Attâs, Ahmed Hatîb'in Kādiriyye ve Nakşibendiyye'den hilâfeti olduğu, müridlerine bu iki tarikatı birleştirerek tek bir tarikat değil ayrı tarikatlar olarak telkin ettiği görüşündedir.

Ahmed Hatîb birçok öğrenci ve halife yetiştirmiştir. Halifelerinden en önemlisi olan Bentemli Abdülkerim icâzet aldıktan bir süre sonra Singapur'a gitmiş, 1872'de memleketi Bentem'e dönüp irşad faaliyetine başlamıştır. Güney Sumatra'nın Palembang bölgesinde, Lombok adasında, Batı Kalimantan'da ve bir süre kaldığı Singapur'da irşad faaliyetinde bulunan Şeyh Abdülkerim şeyhinin ölümü üzerine 1876'da Mekke'ye gidip yerleşmiştir. Mensuplarının çoğu, Hollanda sömürge yönetimine karşı 1888'deki Bentem ayaklanmasında önemli roller oynamıştır. Abdülkerim, Sambasî'den sonra tarikatın en etkili şeyhidir. Kādiriyye-i Nakşibendiyye'nin Cava'daki beş şubesinin silsilesi ona dayanır. Batı Cava'dan Çirebonlu Şeyh Talha, Doğu Cava'dan Maduralı Şeyh Ahmed Hasbullah, Ahmed Hatîb'in diğer tanınmış halifeleridir. Sambasî'nin birçok halifesi ve öğrencisi bulunmakla birlikte tarikat Endonezya ve Malezya'da bu üç halifesi vasıtasıyla devam etmiştir. Fetḥu'l-ʿârifîn adlı eserinin kâtibi ve derleyicisi olan Balili Muhammed İsmâil, Batı Kalimantan'daki halifesi Abdüllatîf b. Abdülkādir Saravakî, Sumatra adasından Hacı Ahmed Lampung, Malezya'dan Kedahlı Şeyh Yâsîn, Filipinler'den Şeyh Nûreddin de diğer önemli halifeleri arasında yer almaktadır.

Kādiriyye-i Nakşibendiyye, Endonezya'nın yanı sıra Malezya, Singapur, Tayland ve Bruney gibi komşu ülkelerde de yayılmıştır. Günümüzde etkinliğini devam ettiren tarikat bölgede daha çok Kādiriyye olarak tanınmaktadır. Özellikle Cava adasındaki beş büyük geleneksel dinî eğitim kurumuyla (pesantren) etkisini sürdürerek günümüze kadar yüz binlerce müntesip kazanmıştır. Bağımsızlık sonrası dönemde sosyal ve dinî bir harekete dönüşen tarikat, bugün hem bir tarikat olarak devam etmekte hem de geleneksel dinî eğitim kurumları çerçevesinde eğitim faaliyeti yürütmektedir.

Ahmed Hatîb Sambasî'nin bazı sözleri, görüşleri, tarikat âdâbıyla ilgili uygulamaları Fetḥu'l-ʿârifîn adıyla bilinen Malayca küçük bir eserde toplanmıştır. Eserin iki farklı nüshasından ilki, Balili müridi Muhammed İsmâil b. Abdürrahim tarafından ölümünden üç yıl sonra (1878) Tâif'te derlenmiştir. Fetḥu'l-ʿârifîn ilk defa 1905'te Mekke'de, 1927'de Kahire'de, daha sonra çeşitli tarihlerde takımadalarda basılmıştır. 1980'de Endonezya'nın Surabaya şehrinde yapılan baskının ilk kısmı olan mukaddime bölümü, 1933'te eser üzerinde bir inceleme yapan W. G. Shellabear tarafından İngilizce'ye tercüme edilmiştir. Eserin, Sambasî'nin Palembanglı müridi Muhammed Ma'rûf b. Abdullah el-Hatîb tarafından derlenen diğer nüshası ilk defa 1870 yılında Singapur'da basılmış olup takımadalarda basılan ilk İslâmî eserlerdendir. Van Bruinessen'ın Tarikat yang dibangsakan kepada Qadiriyyah dan Naqsyabandiyyah olarak adlandırdığı nüshanın el yazması Endonezya'nın Cakarta şehrindeki Millî Kütüphane'de bulunmaktadır (ML, nr. 149).

Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA