Nehcü’l-Ferâdîs Nedir? Kimin Eseridir?

İslâmî Türk edebiyatında kırk hadisler arasında ele alınan Nehcü’l-ferâdîs daha çok öğüt ağırlıklı bir eserdir

Araştırmacıların çoğuna göre Kerderli Mahmûd b. Ali tarafından Hârizm'de yazılmıştır. Hayatı hakkında bilgi bulunmayan müellifin tefsir, hadis, fıkıh gibi ilimlere vâkıf olduğu eserinden anlaşılmaktadır. 759 (1358) yılından önce yazılan Nehcü'l-ferâdîs her biri on kısma (fasıl) ayrılan dört bölümden (bab) ibarettir. Birinci bölümde Hz. Muhammed'in hayatı anlatılmakta, ikinci bölümde dört halife, Ehl-i beyt ve dört büyük mezhep imamı hakkında bilgi verilmektedir. Üçüncü bölümde iyi ameller, dördüncü bölümde kötü ameller ele alınmaktadır. Eserin ilk iki bölümünde konular siyer ağırlıklı olarak işlenmiştir; diğer bölümlerde ise kültür tarihi bakımından önem taşıyan ve devrin sosyal hayatını yansıtan unsurlar göze çarpmaktadır. Bir hadisle başlayan her kısımda önce hadisin Türkçe tercümesi, daha sonra İslâm âlimlerinin eserlerinden hadisin mahiyetine uygun hikâye ve menkıbeler anlatılmakta, zaman zaman başka hadis ve âyetlere de yer verilmektedir. Ayrıca bazı âlim, hükümdar ve mutasavvıfların hayatlarından örneklerle hikmetli sözler de aktarılmaktadır.

Temel amacı İslâmî emir ve yasakların öğretilmesi, dinî duyguların güçlendirilmesi olduğundan Nehcü'l-ferâdîs sanat gayesi gözetilmeden kaleme alınmış ve sade bir dil kullanılmıştır. Bundan dolayı eser daha yazarın sağlığında Türk dünyasının çeşitli merkezlerinde istinsah edilerek yayılmıştır. Nehcü'l-ferâdîs, Karahanlı Türkçesi'nden Çağatay Türkçesi'ne geçişte büyük önem taşıyan Hârizm Türkçesi'nin Kısasü'l-enbiyâ, Muînü'l-mürîd ve Muhabbetnâme gibi önemli metinlerindendir. Türkçe kelimelerdeki ünlüler çoğunlukla gösterildiği gibi ayrıca metin harekelenmiştir. Eserin edebî Türkçe'nin imlâsıyla yazıldığı, fakat sonradan mahallî ağıza göre harekelendiği de düşünülebilir. Bu sebeple Nehcü'l-ferâdîs, XIV. yüzyıl Hârizm Türkçesi'nin ağız özelliklerini yansıttığı için ayrı bir önem taşımaktadır. Cümle kuruluşu eserin tercüme olabileceğini akla getirmekte, telif olsa bile müellifin özellikle Arapça'nın etkisinde kaldığı düşünülmektedir.

İlim âlemine Kazanlı âlim Mercânî tarafından tanıtılan Nehcü'l-ferâdîs'in (Müstefâdü'l-ahbâr, I, 15-16) Mercânî'nin özel kütüphanesinde bulunan nüshası kaybolmuştur. Daha sonra Zeki Velidi Togan, Süleymaniye Kütüphanesi'nde (Yenicami, nr. 879) Fezâilü'l-mu'cizât adıyla kayıtlı olan eserin Nehcü'l-ferâdîs olduğunu tesbit etmiş ve Hüsrev Hârizmî tarafından Hârizm'de yazıldığını ileri sürmüştür (TM, II [1928], s. 331-345). Aynı yıl Bahçesaraylı bir kitapçıda bulunan Nehcü'l-ferâdîs'in üçüncü nüshası Yalta Doğu Müzesi için satın alınmış, son iki bölümü eksik olan bu nüsha hakkında müze müdürü Yakup Kemal bir risâle yayımlamıştır (Tyurko-tatarskaya rukops' XIV veka "Nehju'l-feradis", Simferopol 1930). Ardından N. İsenbet, Kazan Üniversitesi Kütüphanesi'nde bir Nehcü'l-ferâdîs nüshası bulunduğunu bildirmiştir (Tabışmalar, s. 15 vd.). Zeki Velidi Togan'ın ilim âlemine tanıttığı nüshanın Janos Eckmann'ın önsözüyle tıpkıbasımından sonra (Ankara 1956) eserin bugüne kadar ondan fazla nüshası bulunmuştur (Eckmann, TDAY-Belleten 1963 [1964], s. 157-159; Nadjip, XXII [1977], s. 29-44; Sağol, s. 312-320). Osman Nedim Tuna, Washington Üniversitesi'nde Nehcü'l-ferâdîs üzerine bir doktora tezi hazırlamıştır (Studies on Nahju'l-Farādis: A Method for Historical Turkic Dialectology, 1968). Bu çalışmada tarihî lehçelerin yeniden yapılandırılması için bir metot geliştirilerek bu metot kapsamında dil bilimi verilerinin fonolojik ve morfolojik açıklaması yapılmıştır. Bunların dışında eser hakkında Türkiye'de ve Türkiye dışında çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmiştir (Nehcü'l-ferâdîs: Uştmahlarnıng Açuq Yolı: Cennetlerin Açık Yolu II: Metin, s. 309-312; Sağol, s. 333-338). Eckmann tıpkıbasıma yazdığı önsözde II. cildin transkripsiyonlu metin, III. cildin inceleme ve sözlük olacağını belirtmiş, ancak 1971'de ölümüyle eser yarım kalmıştır. Semih Tezcan ve Hamza Zülfikar, Eckmann'ın ailesinden alınan müsveddeler üzerinde çalışarak eserin transkripsiyonlu metnini (baskı yeri ve tarihi yok [Türk Dil Kurumu Yayınları]), daha sonra da Aysu Ata dizin-sözlük cildini (III, Ankara 1998) yayımlamıştır. Nehcü'l-ferâdîs'in metin ve tıpkıbasım ciltleri tek cilt olarak da neşredilmiştir (Ankara 1995). Gülden Sağol, eserin Süleymaniye Kütüphanesi'nde (Yenicami, nr. 879) ve Paris Bibliothèque Nationale'de (nr. 1020) bulunan nüshalarını esas alarak ilk iki bölümün üzerinde doçentlik çalışması hazırlamıştır (1998, MÜ Fen-Edebiyat Fakültesi).

Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA