Batman Bölge Devlet Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Mehmet Fırat, rapor sürelerinin uzatılması ve ilaçların doğrudan eczaneden alınması kararının yerinde bir karar olduğunu belirterek ancak sistemde oluşan açık nedeniyle bazı özellikli hastaların 6-8 ayda kullanması gereken ilaçları, eczacıların 3 ayda verdiğini tespit etti. Oluşan mevzuat açığı ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) milyonlarca lira zarara uğratıldı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yeni tip korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında, kronik hastalığı bulunan vatandaşların rapor sürelerini uzatması ile birlikte artık riskli ortam olarak görülen hastanelere hastaların gitmesine gerek kalmadı. Salgın riskine karşı kronik hastalıkları olan vatandaşları koruyan bu uygulama ile birlikte hastaların ilaçları evlerinde teslim edilmeye başlandı. Rapor sürelerinin uzatılması uygulamasının oldukça hayati bir öneme sahip olduğunu belirten Batman Bölge Devlet Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Mehmet Fırat, alınan kararın bu hasta grubunu salgından korumaya yönelik yerinde bir karar olduğunu belirtti. Dr. Fırat, bu uygulamadan kazanç elde etmek isteyen bazı eczacılar ise yazdıkları yüksek doz ilaçlarla SGK'yı milyonlarca lira zarara uğrattığını ifade etti.
MİLYONLARCA LİRA GEREKSİZ İLAÇ ÇIKIŞI YAPILDI
Pandemi dönemi boyunca hastaların mağduriyetini engellemek ve gereksiz hastane ortamına bağlı riskleri azaltmak için, raporlu ilaçların direk eczaneden alınma imkânı sağlandı. Bu güzel uygulamada oluşan sistemsel bir hata nedeniyle bazı eczacılar tarafından abartısız milyonlarca liralık gereksiz ilaç çıkışı yapıldı. Bu zararın nasıl oluştuğunu kendi hasta grubu olan diyaliz hastalarından örnekler vererek anlatan Dr. Fırat, "Diyalize giren kronik böbrek hastalarına genelde 1 veya 2 yıllık, hazırda ve ilerde gerekebilecek tüm ilaçlar rapora yazılır. Rapordaki bu ilaçların çoğunun kullanımı 1 veya 3 aylık kan değerleri sonuçlarına göre belirlenir. Mesela kutusu 1250 TL civarı olan DARBEPOETIN kan hemoglobin değeri 12 üzeri olduğunda ihtiyaç olmadığından kullanılmaz. 12 altına düşünce yazılır. Aynı şekilde SİNAKALSET içeren ve kutusu 350 ile 1150 arasında olan ilaç, düzeltilmiş kan kalsiyum değeri 8.4 altında yazılmaz. Hakeza PARİKALSİTROL içeren ve fiyatları yüksek olan diğer ilaçlar için de geçerlidir (kan kalsiyum, fosfor ve parathormon değerlerine göre). Bazı değerler tutmadığında bu ilaçların kullanılması zararlı veya gereksiz olabilmektedir. İşte suiistimal bu noktada ortaya çıkmaktadır. Sırf raporda var diye hastaların laboratuvar sonuçlarına bakmadan reçetesiz en üst dozdan ilaçlar hastalara verilmektedir. Bunu bazı vefat eden hastalarımızın yakınları tarafından evden getirilen ilaçlarından ve bazı hastaların şikâyetleri üzerine tespit ettik. Gördüğümüz kötü örneklere bakınca bu genelgede düzeltme ihtiyacı olduğunu göstermektedir" dedi.
Genelgedeki açık nedeniyle SGK'nın zarara uğratıldığını aktaran Dr. Fırat, "Bazı hastalarımızın 8-10 ayda ihtiyaç duyduğu ilacı, 3 aylık kullanım için verildiğini gördük. Bu ilaçların çoğu tedavi gerekmediği halde verilen ilaçlar. Basit bir örnek ve fikir vermesi açısından sadece Diyarbakır'da 2019 yılına ait bir ilacın 5 aylık tüketim miktarı ile 2020 yılında aynı aylara ait PARİCALSİTROL içeren ilacın tüketim miktarları şöyledir; Rakamlar IMS verilerine dayanmaktadır. Hasta sayılarında önemli bir fark olmamasına rağmen tek bir kalem ilaçta 2928 kutu artış olmuş. Bunu izah edecek tıbbi bir gerekçe yoktur. Piyasa fiyatları baz alınırsa tek kalemde Diyarbakır'da 638 bin ile 1.2 milyon TL fazla ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. SGK'nın verdiği fiyatlar üzerinden bile bu rakamlar tüm ülkede araştırılırsa ortaya büyük bir kurum zararı çıktığı görülecektir" şeklinde konuştu.
Dr. Fırat, açıklamasının devamın da ise şöyle konuştu; "Mevzuattaki bu açık genelgeye basit bir ifade eklenerek önlenebilir: Diyaliz tedavisi gören, görmeyen Kronik Böbrek Hastaları, kanser ve diğer kronik hastaların laboratuvar sonucu gerektiren ilaçları verilmesin veya verilecekse gerekli tedavi değerlerini taşıdıkları kontrol edilsin. Bu hastalar zaten çoğunlukla haftanın 3 günü diyaliz merkezlerine gelmekte olup, doktorun reçete yazmasının onlar açısından ek bir COVİD riski yoktur. Aynı şekilde kanser tedavisi alan hastalarının bazı ilaçları da laboratuvar değerleri ile beraber kullanılması gerekmekte olup, bu konunun uzmanlarının fikirleri alınmalıdır."