Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2016 yılında açılan Çocuk Hematoloji- Onkoloji Kliniği Ve Çocuk Kemik İliği Nakil Ünitesi'nde 2019 yılından bu yana 300'den fazla kanser hastası çocuk tedavi edilirken, 55 çocuğa da kemik iliği nakli yapıldı. 5 kişilik profesyonel bir ekiple çalıştıklarını ifade eden Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji- Onkoloji Kliniği Ve Çocuk Kemik İliği Nakil Ünitesi İdari Sorumlusu Prof. Dr. Suar Çakı Kılıç, "İstanbul'da devlet hastaneleri arasında çocuk hastalar için aktif olarak çalışan ilk üniteyiz.
İstanbul'dan, şehir dışından hatta yurt dışından gelen hastalarımız var. Malin hastalıklar yani çocukluk çağı kanserleri; lösemi, beyin tümörü, lenfoma gibi hastalıkların tedavisini yapıyoruz. Aynı zamanda malin olmayan hematolojik hastalıkların (kansızlık, talasemi, kemik iliği yetmezliği) gibi hastalıkların tedavisini yapıyoruz. 15 yataklı bir servisimizde odalarımız tek kişilik. Giriş çıkışlar tamamen kontrollü ve steril bir ortam. Servisimizdeki mutfağımızda anneler çocuklarının sevdiği yemekleri yapabiliyor. Çocuklar için ortak aktiviteler düzenliyoruz, öğretmenlerimiz geliyor. Kısacası bir aile sıcaklığında tedavileri devam ederken bir yandan da sosyalleşmelerini sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.
"KEMİK İLİĞİ BAĞIŞÇISI OLARAK BİR İNSANIN HAYATINA DOKUNABİLİRSİNİZ"
Kemik iliği bağışının önemine de değinen Kılıç, şunları söyledi: "Kemik iliği nakli ismi insanları korkutuyor ve aslında çok doğru bir isim değil. Biz bu işlemde kan hücrelerinin kök hücresini naklediyoruz. Kök hücre nakli ya kemik iliğinden ya da periferik kan dediğimiz kol damarlarından dolaşan kandan alınabilir. Kaynak olarak da ya kişinin kardeşi ve anne babası ya da tam uyumlu akraba dışı vericiler olabilir. Türkiye'de Kızılay'a bağlı Türkkök diye bir sistem var. Verici olmak isteyenler herhangi bir Kızılay'a gidip 'Ben kemik iliği bağışçısı olmak istiyorum' dediğinde bir form doldurarak bağışçı olabilir. Bütün bunların sonrasında bozuk bir kemik iliğini iyileştirmiş oluyorsunuz, bir insanın hayatına dokunuyorsunuz."
"2 AYLIK BEBEĞİMİZ BİZSİZ BÜYÜDÜ"
Iğdır'da yaşayan 9 yaşındaki Hasan Ali'ye geçtiğimiz Haziran ayında Akut miyeloid lösemi (AML) tanısı koyuldu. Yaşadıkları şehirde imkânlar yetersiz olduğu için Hasan Ali ailesiyle birlikte Van'a gitti ve burada tedavisine başlandı. Van'daki ağır kemoterapi sürecinin ardından Hasan Ali ve ailesi Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelerek Prof. Dr. Suar Çakı Kılıç ile tanıştı. 1 Aralık 2021'de abisi Muhammet Ali'den (16) kemik iliği nakli olan Hasan Ali'nin şu an durumu iyi.
3 aylık hastanede yatış sürecinin ardından 14 Şubat'ta taburcu olan Hasan Ali'nin tamamen iyileştikten sonraki en büyük hayali bisiklet sürmek ve dışarıda yemek yiyebilmek. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde aldıkları tedaviden çok memnun kaldıklarını dile getiren baba Veli Öztürk, "Kasım'dan beri İstanbul'dayız. Zorlu bir süreçti ama bunu hep bir imtihan olarak düşündük. Sıkıntılar gelip geçicidir, derdi veren dermanı da gönderir dedik. Çok şükür bize oğlumuzu bağışladı. Bu süreçte ailem bize çok destek oldu, onlara çok teşekkür ediyorum. Oğlumun hastalığını öğrendiğimizde en küçük bebeğimiz daha 2 aylıktı. Ya hasta çocuğumuza ya da yeni doğan çocuğumuza bakacaktık. Bebeğimizi ablama bıraktık biz de hanımla birlikte oğlumuzu alıp önce Van'a gittik sonra da İstanbul'a geldik. Bebeğimiz bizsiz büyüdü. Şu an 13 aylık ve 5 buçuk aydır onu görmüyoruz. Oğlum iyileştikten sonra bütün ailemizi bir araya toplayıp normal hayatımıza dönmek istiyoruz. Bundan sonraki süreçte de nasıl insanlar bizim elimizden tuttuysa biz de bunları yaşayan diğer hastalara umut olmak, tecrübelerimizi paylaşmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
"ARTIK KARDEŞTEN DE ÖTEYİZ"
Konya'da yaşayan Türkmen Diyana Fadli'ye (15), henüz 7 aylıkken Akdeniz Anemisi teşhisi koyuldu. Hastalığından dolayı, vücudu kan üretemediği için her ay hastaneye gidip kan alıyordu. Sürekli kansızlık problemi yaşayan Diyana, kendini hep halsiz hissediyordu. Konya'dan Ankara'ya tedavi için giden Diyana orada nakil olamayınca bir yıl önce İstanbul'a sevk edildi. Diana, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Önce kemoterapi aldım ve ardından 10 yaşındaki kardeşim Muhammet'ten kemik iliği nakli yapıldı. Onunla artık daha yakınız, kardeşten de öteyiz. Şu an kendimi daha iyi hissediyorum, ilaçlarımın tamamı kesildi ve ben de artık herkes gibi hayatıma devam edebileceğim. Tamamen iyileştiğimde özgürce dışarı çıkıp gezmek istiyorum. 8'inci sınıfa gitmem gerekiyordu ama okula ara verdim, derslerimden geri kaldım. Bundan sonra okuluma devam etmek ve ilerde de trafik polisi olmak istiyorum."