Kahramanmaraş merkezli 7,7 ile 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından tarihi yapılar da büyük hasar gördü. Hatay'ın Antakya ilçesinde bulunan tarihi Habib-i Neccar Camii'nin bir bölümü de yıkıldı. Bu caminin tarihi ise hayli eskiye dayanıyor.

SAHABE-İ KİRAM'DAN EBU UBEYDE BİN CERRAH (R.A.) FETHETTİ
Antakya M.S. I. yüzyılda Roma ve İskenderiye'den sonra dünyanın üçüncü büyük kenti olarak kabul ediliyordu. Bizans kuvvetlerinin elinde olan Antakya'yı ise İslam orduları fethetmek istiyordu. 638 yılında Hz. Ömer (r.a.) halifeyken İslam ordularının kumandanı Sahabe-i Kiram'dan olan Ebu Ubeyde Bin Cerrah (r.a) şehri kuşatmaya aldı. Kuşatmadan kısa bir süre sonra cizye ödemek şartıyla kent İslam orduları tarafından teslim alındı. Aslı bir Roma tapınağı iken Bizans döneminde kiliseye çevrildiği belirtilen yapı İslâmî dönemde camiye çevrildiği ifade ediliyor. 1385 yıllık caminin asrın felaketinde yıkılması ise hem bölge halkı hem de İslam âlemi tarafından üzüntüyle karşılandı.

YAŞANAN OLAY YASİN SURESİ'NDE GEÇİYOR!
Anadolu'nun ilk camisi olarak anılan, Antakya'nın Kurtuluş Caddesi'nde bulunan Habib-i Neccar Camii ismini ise Hz. İsa'nın (a.s) havarilerine ilk inanan Antakyalı Habib-i Neccar'dan aldığı rivayetler arasında bulunuyor. Hz. İsa'ya iman ettiği için şehit olan Habib-i Neccar'dan Kur'an-ı Kerim'de Yasin Suresi'nde bahsedildiği de ifade ediliyor. İslam Ansiklopedisi'nde Yasin Sûresi'nde kıssası anlatılan kişi hakkında şu ifadeler yer alıyor: "Tefsir kitaplarında Habîb'in neccâr (dülger), ipekçi, kassâr (bez ağartan) veya ayakkabıcı olduğu, günlük kazancının yarısını ailesine ayırıp diğer yarısını tasadduk ettiği, cüzzam hastalığına yakalandığı için şehirden uzak bir yerde oturup ibadetle meşgul olduğu, iman ettiğini açıklayıp halkı da iman etmeye çağırınca taşlanarak, linç edilerek veya hızarla kesilerek öldürüldüğü, kesilmiş başını eline alıp yürüdüğü rivayet edilir." Habib-i Neccar'ın kaynaklarda "Sahib-i Yasin" olarak da anıldığı belirtiliyor.

EVLİYA ÇELEBİ DE YAZDI! HABİB-İ NECCAR'IN MEZARI DA ORADA!
Evliya Çelebi ise Seyahatnamesi'nde Antakya'ya gittiğinde Habib Neccar Türbesi'ni ziyaret ettiğini, Habib Neccar'ın Hz. İsa (a.s) zamanında yaşadığını ve O'na iman ettiği için olağanüstü olaylar gösterdiğini ve daha sonra ise puta tapanlar tarafından başı kesilerek öldürüldüğü ifade ediyor. Habib-i Neccar Camii'nin kuzeydoğu köşesinde, yerin dört metre altında Habib-i Neccar'ın mezarı olduğu rivayet ediliyor. Ayrıca bu camide Hz. İsa'nın (a.s) havarilerinden olan Şem'un Safa, Yuhanna ve Pavlos'un türbeleri olduğu rivayetler arasında bulunuyor. Caminin arkasındaki dağ da Habib-i Neccar Dağı olarak anılıyor.

KONYA BÜYÜKŞEHİR RESTORASYONU YAPACAK!
Asrın felaketinde bir bölümü yıkılan Hatay'daki tarihi Habib-i Neccar Camii'nin restorasyonunun kim tarafından yapılacağı ise merak konusu olmuştu. Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Uğur İbrahim Altay ise restorasyonu üstlendiklerini şu cümlelerle açıkladı: "Konya, Antakya'da gönülleri fetheden bir şehir oldu. Hatay-Konya kardeşliğini taçlandırmak adına Konya Büyükşehir Belediyesi olarak Vakıflar Genel Müdürlüğümüzle Kültür ve Turizm Bakanlığımızla yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde Habib-i Neccar Camisi'ni yapma konusunda bir uzlaşıya vardık. Kültürel mirasımız Habib-i Neccar Camisi'ni Konya olarak restore etmek istiyoruz. Hayırlı haberi tüm dünyaya vermek için heyecan duyuyorum. Ecdadın emanetine hep birlikte sahip çıkacağız inşallah. Allah'ın izniyle bu da Konya'ya nasip olacak. Meclis'imizden yetki alıp gerekli protokolleri yaparak bir an önce rölevesine başlamayı istiyoruz."

Konya Büyükşehir Belediyesi'nin tarihi caminin restorasyonu için yetki alması ardından restorasyon sonrası caminin tekrar ibadete açılması dört gözle bekleniyor.