Küçük tansiyon, kalp kası gevşediğinde, kalp atımları arasındaki dinlenme anında arterlerdeki kan basıncını ifade eder. Bu değer, kan damarlarının esnekliği ve direnci hakkında bilgi verir. Sağlıklı bir değerde olması, kardiyovasküler sistemin düzgün çalışması için önemlidir. Küçük tansiyon ile aynı anlama gelen diastolik kan basıncı nedir, kan basıncı neyi gösterir ve kaç olmalı gibi soruların yanıtlarını öğrenmekte fayda vardır.
Diastolik kan basıncı, kalbin gevşeyip kanla dolduğu anlarda arterlerdeki (atardamarlar) basınç anlamına gelir. Bu, kan basıncının en düşük seviyesidir ve kalbin tekrar kasılmadan önceki durumunu gösterir. Diastolik kan basıncı, damarların elastikiyeti ve genel damar sağlığı hakkında bilgi verir. Ölçümlerde yüksek çıkması, damarların daralması veya sertleşmesi gibi durumların bir göstergesi olabilir. Düşük olması ise organlara yeterli kan akışı sağlanamaması durumunu işaret edebilir.
Sağlıklı bir yetişkinde diastolik kan basıncı, 70 ile 90 mmHg arasında olmalıdır. 90 mmHg üzeri bir diastolik basınç, yüksek tansiyon (hipertansiyon) göstergesi olarak kabul edilir. 70 mmHg'nin altına düştüğünde ise düşük tansiyon (hipotansiyon) durumundan bahsedilebilir. Diastolik basıncın ideal aralıklarda olması, kalp ve damar sağlığı için önemlidir. Bu değerlerin sürekli yüksek veya düşük olması, tıbbi değerlendirme ve tedavi gerektirebilir.
Diastolik kan basıncının yükselmesinin (hipertansiyon) birkaç farklı nedeni olabilir. İşte yaygın nedenler:
Damarların iç duvarlarında plak birikmesi sonucu damarlar sertleşir ve daralır. Bu durum, kanın damarlar içinde daha yüksek bir basınçla akmasına neden olur.
Böbrekler kan basıncını düzenleyen hormonları salgılar. Böbrek fonksiyonlarındaki bozukluklar, diastolik kan basıncının yükselmesine neden olabilir.
Ailede yüksek tansiyon öyküsü olan bireyler, genetik olarak yüksek tansiyon geliştirme riski taşır.
Uzun süreli stres ve anksiyete, kan basıncını artıran hormonların salgılanmasına neden olabilir.
Fazla tuz tüketimi, vücutta sıvı tutulumuna yol açarak kan hacmini artırır ve bu da kan basıncının yükselmesine neden olur.
Özellikle tiroid sorunları veya menopoz gibi hormonal değişiklikler, diastolik kan basıncının yükselmesine katkıda bulunabilir.
Vücut ağırlığının artması, kalbin daha fazla çalışmasına ve damarlarda daha yüksek basınç oluşmasına neden olur.
Sigara içmek, alkol kullanımı, yetersiz fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı faktörleri de diastolik kan basıncını yükseltebilir.
Diastolik kan basıncının sürekli yüksek olması, kalp ve damar hastalıkları riskini artırdığı için tıbbi müdahale gerektirebilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, kan basıncını kontrol altında tutmada önemli bir rol oynar.