Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği'nin kongresi, nakil operasyonlarındaki başarı krizini yeniden alevlendirdi. İddiaya göre; kongrede yüz nakli ile ilgili sunum Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ömer Özkan'a verildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Nasır'dan ise başarısız olarak gösterildiği çift kol ve bacak nakli ile ilgili sunum istendi. Dünyanın üçüncü tam yüz naklini de yapan Nasır, "Kol ve bacak nakli yaptığım hastamı kaybettiğim 24 Şubat'tan bu yana kâbus görüyorum. By-pass ameliyatında da hasta ölebilirdi. Suçlu olsam ağır ceza mahkemelerinde yargılanırdım. Yeter artık, bu kâbustan kurtulup, mesleğimi icra etmek istiyorum" dedi. Durum böyle olunca iki plastik cerrahın da sunumu iptal edildi. Doç. Dr. Serdar Nasır, hastası Şevket Çavdar'a çift kol ve çift bacak nakli yaptı. Ancak Çavdar, 24 Şubat'ta, metabolik dengesizlik nedeniyle hayatını kaybetti. Ameliyat "Şevket hırs kurbanı mı?" sorusunu akla getirdi. Hatta Türkiye'nin ilk yüz naklini yapan Prof. Dr. Ömer Özkan ile okul arkadaşı olan Doç. Dr. Serdar Nasır arasındaki rekabetin buna yol açtığı ileri sürüldü. Olayın ardından kötü günler yaşayan Nasır; Antalya'da, 31 Ekim'de başlayan ve 4 Kasım'a kadar sürecek olan kongrede, bu operasyonun yanısıra Cengiz Gül'e yaptığı yüz naklini de anlatmak istedi. İddiaya göre bu isteği geri çevrildi.
'BU, ÇİFTE STANDART'
Nasır, "Kongreyi düzenleyenlere, çift kol ve bacak nakli için, 'Tabii anlatayım, çünkü bu vaka ile ilgili önemli bilimsel çıkarımlarımız var. Ama biliyorsunuz yüz nakli de var, onu da anlatayım mı?' dedim. 'Hayır, onu başkası anlatacak ve o kişi seninle aynı panelde konuşmak istemiyor' denildi. Bu, rencide edici ve üzücü bir durum, bu çifte standart" dedi. Hastasını kaybettiğinden beri her gece kâbus gördüğünü söyleyen Nasır, "Biz o kol ve bacakları takmasak hasta vefat etmeyecekti. Aynı şekilde, Akdeniz Üniversitesi'nin hastası da vefat etmeyecekti. Bizim hastamız yüzüne konan sineği kovamayan, o yaşına kadar altını annesinin temizlediği, yardıma muhtaç bir hastaydı. Sonuçta biz ona en azından kendi standart yaşamını kazandıracaktık. Koltuk değneğiyle de olsa yürüyebilecek, kendi imzasını atabilecek ve çok mutlu olacaktı. Ben de bu ülkenin cerrahıyım. Önce meslektaşlarım bana sahip çıkmalı" diye konuştu.
MİMİKLİ YÜZ NAKLİ
"Cengiz
Gül'e yüz nakli gerekli değildi" eleştirilerine de maruz kalan Nasır, "Yüz nakli yaptığınız insanın aynı normal bir insan gibi mimiklerini kullanabilmesi gerekiyor. Uyguladığımız yeni metodla, hastamız çok erken dönemden başlayarak yüzündeki bütün mimik kaslarını oynatmaya başladı. Şu anda ben yüzümde ne yapabiliyorsam o hasta da yüzde 90-95'ini yapabiliyor, 20-25 bilimsel toplantıda hastanın bu kadar geliştiği, bu kadar iyi sonuç alınan bir nakil görmedim. Hastanın boynunda ameliyat izini görmezseniz, yüz nakli olduğunu anlamanız kolay değil" dedi.
