Kur'an'ın her bir âyetinin pek çok fazileti olduğundan dolayı okunması ve anlaşılması sevaptır. Kutsal kitabın 11. suresi olan Hûd Sûresi hakkında Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: "Cuma günü Hûd Sûresi'ni okuyunuz." Çünkü Kur'an okumak, inananlar için Cenab-ı Hakk'a yakınlaşmaya vesile olan bir ibadettir. Hud Suresi 56. ayet okunuşu, Türkçe anlamı ve meali ise Allah'a (c.c) teslim olmayı ve manevi anlamda huzur bulmayı telkin eder.
Hûd Sûresi, Kur'an'ın 11 sûresidir ve 123 âyetten oluşur. Büyük bir çoğunluğu Mekke'de indirilen sûrenin 12., 17. ve 114. âyetleri ise Medine'de nüzul olmuştur. 50. ve 60. âyetleri, Ad Kavmi'ne gönderilen bir peygamber olan Hz. Hûd'dan (asm) bahseder. Bu nedenle, sûreye bu isim verilmiştir ve içinde farklı konularla ilgili bilgiler de verilir. Sûrenin ana konuları, peygamberler ve görevleri, tevhid inancı, Allah'a (c.c) iman, insanların imtihan edilmesi ve ahiret günüdür. Ayrıca, Hz. Hûd'un (asm) peygamber olarak gönderildiği Ad Kavmi'nin isyankarlıkları, sapkınlıkları ve günah işlemekte olan inatçılıkları anlatılır. Hûd Sûresi 56. âyet Arapça ve Türkçe okunuşu ise şöyle ifade edilir:
İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbikum, mâ min dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).
Evren, tamamen Allah'ın (c.c) kontrolü altındadır ve O bütün varlıklar üzerinde mutlak söz sahibidir. O, tektir ve ondan başka ilah olmadığından dolayı eşi benzeri yoktur. Yaratılmış olan tüm canlılar Allah Teâlâ'ya muhtaçtır ve O'nun izni olmadan hiçbir işte muvaffak olmak söz konusu değildir. O, dosdoğru olmayı emreder ve istediği zaman her türlü kötülükten korur. Bununla ilgili olarak Hûd Sûresi 56. ayette şöyle buyrulmuştur:
"İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Yer-yüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir."
Cenab-ı Hakk'ın birliğini ve kudretini bir kez daha idrak etmeyi sağlayan Hûd Sûresi 56. âyetin Diyanet tefsiri şu şekildedir:
"56. âyet, evrende ne kadar canlı varsa hepsinin Allah'ın emrinde ve kontrolünde bulunduğunu, O'nun kudret ve iradesinin bütün varlıklar üzerinde mutlak ve kesin olarak müessir olduğunu ifade eder. Hûd bu sözüyle Allah'ın izni olmadan kendisine kimsenin tuzak kurup kötülük yapamayacağına inancının tam olduğunu vurgulamak istemiştir. "Şüphesiz rabbimin yolu dosdoğru yoldur" diye çevirdiğimiz kısmın tam karşılığı "Şüphesiz Rabbim dosdoğru yol üzerindedir" şeklindedir. Allah'ın yolunun dosdoğru yol olmasından maksat, O'nun hüküm ve tasarruflarının tamamen doğru, adalete uygun olması, zulüm, hata ve yanlışlıktan uzak bulunmasıdır."