Polisin, 10 ilde eşzamanlı operasyonlarla çökerttiği kontör dolandırıcılığı çetesinin, deşifre olmamak için Hizbullah'ı örnek alarak "üzüm salkımı" yöntemiyle yapılandığı belirlendi. Bazı vatandaşların, çeteye yüklü miktarlarda para kaptırdığı da ortaya çıktı. İstanbul'da bir işadamı, Ankara'da tanınmış bir cerrah ve bir milletvekilinin toplam 350 bin lira dolandırıldığı belirlendi.
150 GÖZALTI
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı'nın koordinesinde, Urfa ve ilçesi Akçakale Emniyet Müdürlükleri'nce yakalanan 150 şüphelinin, üst düzey bazı komutanları da dolandırdığı belirlendi. Şüphelilerden 61'i mahkemeye sevk edildi. Bunlardan 15'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlardan 5'inin 18 yaşından küçük olduğu öğrenildi. Gözaltındakilerin büyük bölümünü kontör dolandırıcılığı için telefonla arama yapan kişilerin oluşturduğu da ifade edildi. Çetenin, terör örgütü Hizbullah'ın "üzüm salkımı" adı verilen yöntemiyle yapılandığı saptandı. Buna göre; en alt kademede arama yapanlar, onların üzerinde arama yapanlara telefon ve hat sağlayanlar, hat sağlayanların üzerinde ise toplayıcılar vardı. Şebekenin en tepesinde ise kontörleri paraya çeviren şebekenin elebaşı yer alıyordu. Arama yapanlar, kontör toplayıcılarını; kart sağlayıcıları da elebaşını tanımıyordu. Çete, polis takibine yakalanmamak için telefon hatlarını, arama yapan kişilere kurye kanalı ile ulaştırıyordu. Vatandaşlar dolandırılarak elde edilen kontör şifreleri, arama yapan kişilerce liste haline getirilerek cep telefonundan mesaj yolu ile hat sağlayanlara ulaştırılıyordu. Şebekenin elebaşı, bu şifreleri "kontör bank" adında bir sistemle bir araya getirip satıyordu. Arama yapan kişiler topladıkları kontör oranında pay alıyordu. Kontör dolandırıcıları, kurbanlarını "rastgele" seçmiyor, kendilerine verilen cep telefonu numaralarının son rakamını her defasında bir artırarak arama yapıyordu. Böylelikle bir dolandırıcının aradığı cep telefonunu bir başkası aramıyordu.